TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİNDE BAHAR DÖNEMİ

İlnur ÇEVİK 19 Nis 2016

İlnur ÇEVİK
Tüm Yazıları
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani önce İstanbul'da 13. İslam ülkeleri zirvesine katıldı ve sonrada Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Ankara'ya resmi ziyarette bulundu.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani önce İstanbul’da 13. İslam ülkeleri zirvesine katıldı ve sonrada Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak Ankara’ya resmi ziyarette bulundu. Türkiye’de olduğu sürede Ruhani hep olumlu mesajlar verdi ve hem Türkiye gibi Irak ve Suriye’nin üniter yapılarını ve toprak bütünlüklerini desteklediğini hem de mezhep çatışmalarına karşı olduğunu vurguladı. Hatta o da “ben önce Müslümanım” diyen Erdoğan gibi zirvede “ben önce Müslümanım sonra Şii” diyerek İslam’ın içine sokulan mezhep fitnesine karşı olduğunu açıkladı. Türkiye İran’a hep arka çıktı. Rahmetli Turgut Özal da, rahmetli Necmettin Erbakan da Erdoğan da hep İran’ı koruyup kolladılar. Amerikan yaptırımlarına karşı çıktılar ve hatta yaptırımların etkilerinden dost ve kardeş İran halkı en az zararla çıksın diye Türkiye İran’a devamlı yardım etti ve ABD küplere bindi. Hatta Türkiye Iran ve Batı arasında başlayan nükleer görüşmeleri ayarladı, arabuluculuk etti ve sonunda anlaşma imzalandı.

Ama anlaşma imzalanır imzalanmaz tuhaf bir şekilde Türkiye-İran ilişkilerinde bir soğuma dönemi ortaya çıktı ve İran birçok alanda Ankara’ya ters düştü. İran’ın ABD ile arası ne kadar düzeldiyse Ankara ile de o kadar soğukluk ortaya çıktı… Ama birileri Tahran’da bütün bunların bunun doğru olmadığını, Amerikalılara güven olmayacağını, bir gün kendilerini ortada bırakabileceklerini anladı ki bugün yine Türk-İran ilişkilerinde bahar havası var… Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Görmez’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi ve onayı dâhilinde yaptığı Tahran ziyaretinde buzlar çözülmeye başladığı görüldü. O gezide İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney Görmezi kabul etti ve olumlu mesajlar verdi… İki ülke arasındaki yüksek düzeyli temaslar ilişkilerin eski olumlu havasına girmesine yardımcı oldu. Ve zirve noktası Ruhani’nin Ankara ziyareti oldu.

Türkiye ve İran Sünni-Şii ayrımını ortadan kaldırıp “bütün Müslümanlar kardeştir” sözüyle gerçekten İslam’ın karşı karşıya kaldığı büyük fitneyi önlemeleri lazım. Buna Suudi Arabistan’ı da dahil etmeleri hayati. Türkiye Suudi Arabistan’ı ikna edip İranlı hacılara bu yıl hac yasağı uygulamasını kaldırdı. Bu arada İran’ın da Türkiye’yi daha iyi anlaması lazım. Mesela Türkiye İsrail ile ilişkilerini normalleştiriyorsa bu Filistin halkına uygulanan ambargoyu rahatlatmak için yapılıyor. Bunu kim istemez?