- Türk uçakları PYD’yi vurunca Amerika’dan ses geliyor. Diğer bir ses gelen yer ise Şam. İkisi de aynı şeye itiraz ediyor. Amerika ve Şam yönetimi aynı tarafta mı?
- PYD bir yandan bağımsız, hadi bağımsız olmadı yarı bağımsız bir ülke hayali ile gençleri cepheye sürüyor, diğer yandan “Toprak bütünlüğüm” diye bağırınan Şam yönetimi ile işbirliği yapıyor. Bunun temelinde nasıl bir anlaşma var?
- Amerika, lafa gelince “Şam yönetimi” değişmeli diyor. Ama neden Şam yönetiminin desteklediğini, destekliyor?
- DEAŞ, Esed yönetiminin ömrünü uzattıysa, PYD’ye batı cephesinde meşruiyet kazandırdıysa, Ruslara, Suriye’ye yerleşme olanağı tanıdıysa kimin işine gelen bir örgüt?
- Bu durumda DEAŞ’ın tümüyle bitirilmesi için düğmeye basılır mı sizce?
- Barzani ile PYD kanlı bıçaklı. Hatta haberlerde Kuzey Suriye’de barınmasına izin verilmeyen Barzani yanlısı peşmergelerin Musul cephesinde savaştığına dair ibareler geçiyor. “Yani olay Kürt sorunu değil mi acaba diye hiç mi düşünülmüyor?”
- Buna karşılık, DEAŞ’ın uyuyan hücrelerinin harekete geçip eylem yaptığı Kerkük sokaklarında PKK’lıların dolaşırken fotoğrafları çekiliyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Barzani cephe gerisini PKK’ya mı teslim etti?
- Irak, büyük tantana ile Musul harekatına başladı. Umudum DEAŞ’ın kökünden temizlenmesi. Ama, ya iş çok uzarsa? Ya başarılamazsa?
- DEAŞ’ın bir günde aldığı bir kentin yıllardır geri alınamamasına kaç puan verirsiniz?
SANAL PARALAR, SANAL ZENGİNLİKLER
Bir düşünün. Bir virüs çıktı. Öyle bildiğiniz hastalık virüsü değil. Bilgisayar virüsü. Aniden tüm Instagram, Twitter, Fecebook gibi tüm bugünlerde hayatımızda çokça yer tutan tüm uygulamaları yok etti. Hadi yok etmesin de, dondursun. Hayatımızda ne değişir? Hiç birşey.
Evet hayatımızda hiç birşey değişmez. Çok çok 15-20 yıl önceki iletişim tarzımıza döneriz.
Peki diyelim ki yine bir virüs çıktı. Olmaz ya olacağı tuttu, tüm otomobil fabrikalarını, buzdolabı fabrikalarını yani klasik sanayii oluşturan fabrikaları vurdu. Hayatımızda neler değişir? Herşey.
İşte aradaki fark bu. Başından beri ben klasik taraftayım arkadaşlar. Yani aslında hayatımızda derinlemesine hiç birşeye etki etmeyen, evet farklılaştıran ama, temel olarak “Olmasa da olur” diyebileceğimiz digital ıvır zıvırlara karşı ben klasik sanayiinin yanındayım.
Bakmayın siz, Twitter’ın 20 tane buzdolobı fabrikası 10 tane otomobil fabrikası ettiğine. Temelinde tek bir buzdolabı bile etmez.
Biri hayatımızın ta kendisiyle ilgili. Diğeri ise makyaj kısmı. Biri hayat standırdımızı yükseltirken, diğeri sadece renklendiriyor. Derdim biri iyi biri kötü demek değil. Sadece 1 ve 0’lardan oluşan ekonominin aslında gerçek bir ekonomi olmadığını söylemek istiyorum. Çünkü birinin yerine, (Mesela otomobilin) başka birşey koyamazken, diğerinin modası hemen geçiveriyor. Önemli mi? Tabii ki evet. Varlık-yokluk sebebi mi? Tabii ki hayır.
Bir zamanlar SMS çok popülerdi. E-mail için filmler çevriliyordu. Ne oldu. Artık neredeyse ikisininde adını anan yok. Yarın öbür gün şimdi ellerimizden düşmeyen bu uygulamalar da yok olacak. Ne olur yani, cep telefonumuzdan değil de el kaldırarak taksi çağırsak. İncilerimiz mi dökülür?
SİBEL CAN BU İŞE NE DİYOR ACABA?
Aleyna Tilki... Bu kız çocuğunun üzerinden yapılan tartışma aslında bu kız çocuğu konusunda değil. Bu temelinde bir Hürriyet-Sabah tartışmasına dönmüş durumda. Çünkü Aleyna’nın albümü Doğan Grubu şirketi DMC tarafından çıkarılmış. Aleyna’nın yaşını dile getiren de Sabah Gazetesi’nin magazin eki Günaydın.
Baktığımızda da Sabah tarafı haklı. Çünkü Aleyna Tilki henüz 16 yaşında ama geceleri içkili barlarda sahnelere çıkıyor. Bu kanunen yasak. Ve aslında sosyal olarak da tepki çeken birşey. Aleyna barlarda sahneye çıkmasa kendisine hiç birşey olmaz. Sadece bir süre biraz daha az para kazanır.
Ama işin bir de öbür tarafı var. Öbür tarafı dediğim, Türk sahne hayatının klasikleşmiş uygulamalarından bahsediyorum. Aleyna Tilki geçen gün bir sabah dedikodu programına çıktı. Göz ucuyla takip ederken, program sunucularından biri olan Seren Serengil, “Senle niye bu kadar uğraşıyorlar. Beni direkt sahneden indirmişlerdi. Öyle tuvaletler içinde falandım. Sonra mecburen yaşımı büyüttüm” deyiverdi.
Seren Serengil yasaları hülle yaparak aşmıştı. Yani yaşını büyütmüştü. Bedeli ise ancak çok yıllar sonra magazin programında yaşının tartışılması. İşte o kadar.
Mesela ben bu duruma Sibel Can ne diyor merak ediyorum. Bir açıklaması oldu da ben mi göremedim acaba? Çünkü ben Sibel Can’ı ilk izlediğimde 14-15 yaşında falan olmalı. İçkili gazinolarda dans ediyordu. (Müthiş de bir dansçıydı bu arada) O da yaşını büyütmüştü. Geçen aylarda tekrar küçültmek için uğraştığı yolunda haberler vardı. (Başardı mı acaba?)
Sibel Can da işte benim “Diğer taraf” dediğim, gazino kültürünün hülle yolunu tercih eden ürünlerinden.
Bakınca bu tartışmalarda kesin olan tek birşey var. Aleyna Tilki, pop kuşağının gelecekteki önemli isimlerinden biri olacak. Çünkü çok genç. Diğer pop yıldızları dediklerimiz Aleyna’nın annesi-babası yaşında. 40’li yaşların sonunda hala genç taklidi yapıyorlar. İşin komiği bu şekilde para da kazanıyorlar.
Ne diyim, “Kör devenin kör alıcısı olurmuş.”
