İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, YENİ ENERJİ YARIŞI VE YENİ BAŞKAN

Hasan KÖNİ 26 Oca 2017

Hasan KÖNİ
Tüm Yazıları
Yeni Başkan Trump'ın güçlü bir iş adamı olarak algısı Amerikalılara kendi ülkesi içinde iş yaratmak.

Yeni Başkan Trump’ın güçlü bir iş adamı olarak algısı Amerikalılara kendi ülkesi içinde iş yaratmak. Bu nedenle Amerikan bilim adamlarının dünyayı uyardığı iklim değişikliği konusuna şüpheli yaklaşıyor. İklim değişikliğini önceleri sahtekarlık olarak nitelerken şimdilerde Paris İklim Anlaşmasını inceleyip, Amerika’nın anlaşmayı reddedip etmeyeceğine karar verecek. Ancak, devletler hukukuna göre Amerika’nın İklim Anlaşmasından çekilmesinin önünde önemli hukuksal süreçler ve engeller var.

Yeni Başkan, eski Başkan Obama’nın ‘Temiz Enerji Planı’ndan’ memnun değil. Amacı gene kömür kullanımını başat bir duruma getirmek ve küresel olarak yeşil iklim kuşağını ve temiz enerji teknolojilerini savunanları saf dışı bırakmak. Amerika’nın bu tutumu diğer ülkelerinde yerkürenin ısınmasını önleme için sera gazı emisyonlarını azaltma çabalarını azaltacağı ileri sürülüyor.

Petrol, doğal gaz ve kömür üretiminin destekçileri planı Amerikan ailelerinin hem ekonomiyi güçlendirmek, gelecek nesillere yeni fırsatlar yaratmak ve daha ucuz enerjiye sahip olmak. Tabii 50-60 sene sonra Amerikan kıyı kentlerinin sular altında kalması, okyanuslardaki adaların yok olması, çeşitli doğal felaketlerle gittikçe artan göç olgusuyla karşılaşılması yakıt üreticilerini ve Amerikan iş çevresini pek ilgilendirmiyor.

Trump’ın ülke ekonomisini canlandırmak, kendisine oy veren orta sınıf beyazlara borcunu ödemek için gelecek on yılda 25 milyon kişiye iş yaratacak ve büyümeyi 4%’e çıkaracak planları var. Bu planların başarıya ulaşması için vergi oranlarının her vergi dilimindeki Amerikalılar için düşürmesi ve büyük şirket yatırımlarının ülke içinde yapılmasını istemesinin yanında, Amerika yeniden petrol ve doğal gaz üreten ve dünyaya satan bir ülke olma yolunda.

Amerika’nın geçen sene petrol üretimi en üst seviyelere doğru yükselmiş bulunuyor. Kaya petrolü üreticileri bir yandan ham petrol fiyatları ile rekabete çalışırken, öte yandan, son üç ayda kaya petrolü günde 300.000-420.000 varil artmış. Amerika’nın doğal gaz üretimi de gittikçe artarak doğal gaz fiyatlarının aşağı çekilmesine yol açmış bulunuyor. Bu durum doğal gazla elektrik üreten fabrikaların elektrik üretimini de aşağı çekmiş. Böylece Amerika’da 2016 yılının elektrik fiyatları 2015 yılına göre, eyaletlere göre %24 ile %64 arasında ucuzlamış gözüküyor. Doğal gaz bolluğu fiyatları aşağı çekerken kaya petrolü üretiminin artışını da cesaretlendirmiş.

Doğal gazla elektrik üretmek  çok ucuz olduğu için Amerika’da kömür kullanımı en ucuz enerji  üretimi olmaktan çıkmış. Kaya petrolü ve gazı  devrimi aynı zamanda havayı en çok kirleten kömür kullanımını da azaltmış. Amerika’nın kaya petrolü gazı üretimi için kullandığı teknolojiler, Amerika ve  Kanada’daki yeni enerji hazinelerinin ortaya çıkmasını sağlamış. Bu yeni enerji kaynağı orta sınıf Amerikalıların şimdiden enerji  ödemelerini en aza indirmiş bulunuyor. Ortalama olarak kaya gazı ve petrolü üreten bölgelerde, Amerikan ekonomistlerine göre ev başına kazanılan kazançta 8% ve ev fiyatlarında, diğer bölgelere göre, 6% bir artış hesaplanmış. Kuzey Dakota ve  Teksas Permian Tabanı Amerikan kaya gazı ve petrolünün yeni zenginlik alanı olarak anılıyor.

Rusya, petrol ve gaza sahip olduğu için, Kuzey Arktik bölgede eriyen buzullar nedeniyle ortaya çıkan topraklarda, kaya gazı ve petrolü aramaya yeni yeni başlıyor. Amerikan kaya gazı ve petrolü üreticileri OPEC ülkelerinin petrol ve gaz üretimini kısıtlamalarından en karlı çıkar kesimler.

Amerika’nın 2016 yılından itibaren uluslararası piyasalara ehven fiyattan sıvı kaya gazı satışları Rusya’nın enerji devi Gazprom’u ürkütmüş gözüküyor. Gazprom, Avrupalı müşterilerine daha ucuz fiyatlar teklif ediyor. Amerika ise ilk sıvı gaz satışını Brezilya’ya yapmış. İkinci büyük sıvı gaz alıcısı ise Japonya. Nihayet, Amerika sıvı gazı Avrupa piyasalarına sürmek istiyor.

Enerji jeopolitiğine bakacak olursak aklımıza bir sürü soru geliyor; Rusya’nın Arktik bölgedeki yeni enerji alanları ile yeni piyasalar aramakta olduğu dikkati çekiyor. Rusya, enerji bolluğu  ve Amerikan rekabeti nedeniyle Avrupa pazarındaki rolü hafifleyince Çin’e ve Asya’ya yönelir mi? Araplardan en çok enerji ürünleri alıp karşılığında bol bol silah satan Amerika ise yeni ürünlerini Avrupa’ya ve Latin Amerika’ya ihraç etmeye başlamış bile. Orta Asya Türk devletlerinde ve Hazar çevresindeki ülkelerde(İran ve Azerbaycan) petrol ve doğal gaz var. Tüketicileri, özellikle İran enerji ürünleri için Çin, Pakistan, Türkiye  gibi ülkeler. Enerji ürünleri bolluğu Türkiye ekonomisini ne zaman rahatlatmaya başlar? Şimdiye kadar, Ortadoğu’daki savaşlar için enerji  için yapılan mücadeleler, deniyordu. Enerjinin bu kadar bol olduğu bir dönemde artık Ortadoğu’yu karıştırmanın, herkesin bilip söyleyemediği, gerçek nedenleri  üzerinde durulabilecek. Enerji kaynakları, Afrika ve Latin Amerika’da da var. Hatta Avustralya’da bile doğal gaz kaynaklarına erişildi. Doğu Akdeniz gazı eğer söylendiği kadar varsa, Kıbrıs üzerinden yapılması düşünülen boru hatlarıyla Avrupa’ya gidecek enerji hatlarına Avrupa’nın artık ihtiyacı olacak mı?

Şimdi önümüzde iki sorun var. Birincisi, enerji kaynaklarına dayanarak kalkınmaya çalışan gelişmekte olan ülkeler gittikçe genişleyen ve  ucuzlayan  enerji pazarına göre nasıl bir kalkınma yolu izleyecekler. İkinci sorun ise iklim değişikliği gerçek olduğuna göre temiz enerji kaynaklarına erişme zorunluluğu büyük ızdıraplardan sonra kafalara dank edeceği için gelecek nesilleri nasıl koruyacağımız.