Ana Muhalefet Partisi lideri ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’da bulunan HDP genel merkezini hayatında ilk defa ziyaret etmiş… Peki, HDP genel merkezi orada yıllardır duruyor ve Kemal Bey’de yıllardır partisinin başında olduğuna göre ne gibi bir olumsuzluk vardı da bugüne kadar HDP karargâhını ziyaret etmemişti de şimdi ne değişti de bu ziyareti gerçekleştirdi?

Bunun cevabi “denize düşünce yılana sarılırsın…”

HDP’nin PKK esaretinden kurtulmadan, bağımsız hareket etme imkânı bulamadan siyasi hayatımıza katabileceği bir şey var mı?

Kılıçdaroğlu HDP’yi PKK’ya verdiği destekten vaz geçirmek için HDP genel merkezine gittiyse o zaman alkışlamak lazım. Kılıçdaroğlu HDP genel merkezine “HDP’li milletvekilleri PKK kuryeleri gibi çalışmasınlar, PKK’ya silah taşımasınlar, PKK’lılara yardım ve yataklık yapmasınlar, PKK canlı bombalarını taziye çadırlarını ziyaret etmesinler” demeye gittiyse bravo ona!

Ama maalesef gerçek bu değil…

CHP önce FETÖ gibi konuşmaya çalıştı ve herkesi şok etti. 15 Temmuz’a bile “kontrollü darbe” deyip yalnız o gün şehit düşenlerin ve gazilerin kalplerini kırmadı aynı zamanda Deniz Baykal’ı görevinden eden ve Kılıçdaroğlu’nu CHP genel başkanı yapan o FETÖ markalı kaset skandalının diyetini de ödediği gözlendi…

Şimdi ise; HDP ve onun üzerinden PKK ile dirsek temasına geçmeye çalışıyor. Sözde onlarla Recep Tayyip Erdoğan’ı “alaşağı” etme komplosunu icra edecekler… Bunlar hepsi boş işler. Kılıçdaroğlu biran evvel gerçek dünyaya dönse ve etrafımızda ve ülkemizde gelişen olayları biraz daha iyi okumaya çalışsa ve bunlara karşı partisinin duruşunu adam gibi belirlese daha iyi olmaz mı?