Daha önceki yazılarımızda Çin'in Afrika'nın doğusunda bulunan bu küçük ülkedeki üssünden bahsetmiştik.
Daha önceki yazılarımızda Çin’in Afrika’nın doğusunda bulunan bu küçük ülkedeki üssünden bahsetmiştik. Çin, bu üssün lojistik bir tesis olduğunu söylemesine karşılık, Çin askeri çevreleri bu üssün askeri bir üs olduğunu belirtiyorlar. Somali Devletinin hemen üstünde bulunan bu küçük ülkede bir büyük üs daha var. Bu üs Amerika’nın meşhur Lemonier üssü. Aslında Cibuti havaalanını da kapsamına alan Amerika’nın Afrika komutanlığı. Amerika bu üsten kırk kadar Afrika ülkesinin asker ve polisini yetiştiriyor ve sorumlu alanlara müttefikleriyle müdahale ediyor. Örneğin, Fransa ve Japonya bu üssün uluslararası havaalanını kullanarak Afrika içine operasyon yapmışlar.
Çin’in bu üssü kurmasının nedeni Libya ve Yemen’deki çatışmalar nedeniyle kendi vatandaşlarını bu ülkeden çıkarması ve Libya ve diğer Afrika ülkelerinden aldığı petrolün Somali korsanlarının hedefi olması. Kendi imalat sanayiinde çok önemli rol oynayan enerji hatlarını korumak istemesi.
Çin, Afrika boynuzu denilen bu ülkenin bulunduğu alana milyarla dolar yatırım yapmış bulunuyor.. Sadece üs için Cibuti hükümetine yılda 20 milyon dolar ödüyor. Şimdilik, Amerikalılar gibi Çin’de on senelik bir anlaşma ile üs bölgesini kiralamış bulunuyor. Çin firmaları da bu bölgeye önemli yatırımlar yapmışlar. Bu yatırımlar sonucu Cibuti’nin ilerde Çin’in çıkarlarına hizmet etmesi bekleniyor. Çin’in Cibuti altyapı yatırımlarına harcadığı paranın 14 milyarı aştığı söyleniyor. Şimdilik yatan para 1.4 milyar kadar. Bu para, borç olarak Çin İhracat ve İthalat Bankasından verilmiş. Çin’in projeleri arasında iki yeni havaalanı bulunuyor. Bu projeler bittiğinde Çin alt yapı yatırımları 100 milyar doları bulacak gibi. Çin demiryolları işletmesi, Batılı finans çevrelerinin yatırım yapmayı reddettiği Etiyopya-Cibuti demiryolunu yapmış bulunuyor. Etiyopya bu yol mamullerini uluslararası alana deniz yoluyla sevk edebiliyor. Çin, Cibuti’yi Doğu Afrika’nın Singapur’u yapmak istiyor. Bu nedenle Çin, Cibuti’nin mali destekçisi durumunda.
Çin’in ve Amerika’nın üslerinden Bab el-Mandep Boğazı ve Suez Kanalı denetlenebiliyor. Etiyopya’nın çıkış limanı o bölgede. Bu bölgeden Somali’nin El Şahap terör örgütünün bulunduğu alan denetlenebiliyor. Çatışmaların bulunduğu Yemen, Bab el-Mendep Boğazına 20 mil mesafede. Güney Çin denizine ve Hint Okyanusuna giden yol.
Çin, Arap ülkeleri ve İran’dan aldığı petrol ve doğal gazı, Malezya’nın Malakka boğazlarındaki destekçisi bilinmeyen korsanlık nedeniyle Myanmar’da bulunan petrol ve doğal gaz hatlarından Çin içine yolluyor. Myanmar’daki eski Bangladeşli Müslümanların bulunduğu bölge Çin’in boru hatlarının geçtiği bölge. Buradaki gelişmeler Çin’in enerji ithalatını tehlikeye atıyor. Eğer Batılı ülkeler gene burada Müslümanlar üzerinden bir oyun oynuyorlarsa, olan Müslümanlara oluyor ve facialar oluyor.
Çin ticari çıkarlarını korumak için İpek yolu ticaret hattının deniz ulaşım alanını korumak istiyor. Bu nedenle Çin’in yeni askeri stratejisi: ‘Yakın denizleri savunma uzak denizlerin korunması’ tarzında. Başkan Xi Jinping Komünist Partisine verdiği emir, sürekli olarak deniz aşırı üslerin yapımı. Bu nedenle Çin’in yeni üs alanları şunlar: Gwadur, Pakistan; Hambantato, Sri Lanka; Myanmar; Cibuti’nin Güneyi Tanzanya, gibi ülkeler.
Amerika, Çin’i denizlerde bastırdıkça Çin’de kendine yeni alanlar açıyor. Böylece iki büyük gücün çatışma noktaları fazlalaşıyor, yeni stratejik bölgeler ortaya çıkıyor. Çatışma olasılığı artıyor ve gene mazlum milletler ızdırap çekiyor.