Kadınlar.
Kadınlar.
Doyamadım bizi yazmaya.
Neyse eylül bitiyor, sonbaharın serinliği ile beraber hüznü de içimize sökün etti.
Sökün etti derken, kötü bir şey demiyorum.. Yaz sıcaklığı ve neminden sonra, serinlik iyi gelir..
Üşümek çok sahicidir.
Eylülün son günleri Bodrum, hava sıcak.. Deniz mis gibi ve sıcak.
Bodrum'da kalan insanlar var. Bu insanlar, okula giden küçük çocukları olmayan insanlar.
Belli ortalama yaş ve üzerinde insanlar.
Plaja iniyorum, plaj dolu.
Kadın çok.
Kemik erimesi derdine, son günler ya, D vitamini biriktirme telaşı, Bodrum'da eylül şahane hayatım, söylemlerindeki kadınlarla dolu.
Uzun zamandır gözüme batıyor.
Çoğu kilolu kadınların, kocaman göbekleri, kocaman mideleri, kocaman kalçaları var.
Normal.
Ne istiyorsun, ne bekliyorsun kadın, demeyin bana.
Kadınların çoğu, kendi vücutlarından, iki beden küçük bikiniler giymişler.
Öyle küçük bikiniler giymişler ki, yemin ediyorum size, göğsünün dörtte biri kapalı, diğer dörtte üçü sağa sola dağılmış. Ya altları, fena, beter görünümlü, küçücük.
Kadınlar evlerinde bu kadar rahat olamazlar diye, şaşkınca bakakalıyorum.
Her tarafları orta da.
Toplamalarına imkan yok.
Plajdaki bu kadınların, kocaları dahil tüm erkeklerden utanıyorum.
Bu kadar şuursuz kadın nasıl olunur acaba, diye düşünüyorum.
Eyyy bacılar, eyyy kadınlar.
Dünya ne zaman tutarlı olur, biz kadınlar şuurlu, tutarlı olduğu zaman, öyle değil mi?
Kadınlar, kendinizi bilin ki dünyayı tutarlı olmaya zorlayalım diyorum.
Zihinsel tasavvurum yoruluyor.
Aykırı çünkü.
Neden böylesiniz?
Bunalımda mısınız, buhran içinde misiniz, hüsran içinde misiniz, yaşlanmaktan kahir içinde misiniz, ya da kendinize teessüf içinde misiniz?
Sen boşuna deme, anlatma kadın, boşuna eleştirel bakma kadın derken..
İt ürür kervan yürür, der gibi, söyler gibi haliniz var.
Yatışınızdan anladım ben.
Kervan umurum değil tatlım da, itlik kalıcı olur, korkum ondan benim.
Bacak açmalar, devrilmeler, dünya umurumda değil halleri, o ne rahatlık öyle.
Dünya görüşlerimiz ırak mı, yakın mı, bilmem.
Kafa yapılarınızı bilmem.
Kültürel değerlerinizi bilmem.
Kadınlıktan ne anladığınızı bilmem.
Bildiğim şu ki.
Sen kadın olarak şuurunu, kadınsal yatırımını kendini bilmemek üzerine kur.
Kendi bedenine sığma.
Ah be bacılarım.
Funda'ya takılanlar..
... Malum, Rize'de, şiddetli yağmur yağdı. Can aldı, dereler taştı, ağaçları devirdi, önüne ne kattıysa aldı, denize sürükledi, götürdü.
Sonucunda, Çayeli'nde deniz kıyısında odunlar birikiyor. Aileler, kışlık ihtiyaçlarını gidermek için, bu odunları topluyorlar. Ne ala, ne güzel değil mi..
Ama bu habere bir fotoğraf iliştiriyorlar, 85 yaşındaki Cevat dede.. İki büklüm, kucağına ancak iki odun parçası alabilmiş, lastik ayakkabıları ile zorlanıyor. Beli, boynu iyice bükülmüş. İçimde bir şey çat diye kopuyor. Ve yaşlı kadınlar denize girmişler, odun topluyorlar. Haybeden para kazananlara, menfaatçilere, düşman etmeyin bizi. İncittiniz bak.
... Sunucu DefneS ile, oyuncu AliS aşk yaşıyorlar diye haber çıkmış.. İkisi de bekar insanlar, niye olmasın.. Bu haber karşısında kah kah, çok gülmüşler. Gülünç olan ne, onu anlayamadım... Yakalanınca sırıtırsın ya, o mu acaba?