ÜNİVERSİTE ÜLKESİ OLACAK MIYIZ?

Erol ERDOĞAN 12 Haz 2016

Erol ERDOĞAN
Tüm Yazıları
10 Haziran 2016 Cuma akşamı, Afganistan, Pakistan, Makedonya, Bulgaristan gibi ülkelerden gelerek ülkemizde eğitim görmekte olan gençlerin de olduğu 40 delikanlı ile Beşiktaş'ta bir lokantanın önündeki kaldırıma kurulmuş masalarda iftar yaptık.

10 Haziran 2016 Cuma akşamı, Afganistan, Pakistan, Makedonya, Bulgaristan gibi ülkelerden gelerek ülkemizde eğitim görmekte olan gençlerin de olduğu 40 delikanlı ile Beşiktaş'ta bir lokantanın önündeki kaldırıma kurulmuş masalarda iftar yaptık. Masalarımız erik, ıhlamur, dut ve çınar ağaçlarının altındaydı. Onca gürültü ve araç kokuları arasından ıhlamurun o müthiş rayihasını hissedebiliyorduk. Çevremizden gelip geçenler bizim renkli halimize imrenerek bakıyorlar ve selam veriyorlardı. Bu harika gençlerle buluşmayı değerli dostlarım İşadamı Bayram Ali Akyüz ve Din Görevlisi Mehmet Yüksel organize etmişlerdi. Bayram Ali Bey, iftarın sonunda Oruç Mevsimi kitabını diş kirası olarak gençlere hediye etti. Hepsi güzel ve umutlu gençlerdi, renk renk gülümsüyordu, İstanbul’u çok seviyorlardı.

Misafir (uluslararası) öğrencilerle ilgili gelişmeleri 6-7 yıldır takip ediyorum. Konuyla ilgili pek çok yazı yazdım. Dünyanın her kıtasından gelerek ülkemizdeki üniversitelerde okuyan dini, dili, rengi farklı misafirlerimizle pek çok seminerde bir araya geldim. Türkiye, uluslararası öğrenciler konusunda ciddi mesafeler aldı. Zaman içerisinde ülkemizin bu alanda kat edeceğini tahmin ettiğim merhaleler beni heyecanlandırıyor. 2010 yılında Türkiye’de sadece 15-16 bin misafir öğrenci vardı. 2013 yılında 30 bine ulaşan öğrenci sayısı 2016 yılında 100 bini aştı. Misafir öğrencilerin olduğu illerde onlara rehberlik yapmak için kurulmuş ‘uluslararası öğrenci dernekleri’ var. Mesela UDEF bünyesindeki dernek sayısı 50’yi geçmiş. Bu dernekler Türkiye’nin her yerinde genç misafirlerimize hizmet veriyor, onlara kurumsal arkadaşlık yapıyor.

Türkiye bütün bunları yaparken ‘yabancı’ kelimesini de terk etti, onun yerine ‘misafir öğrenci’ veya ‘uluslararası öğrenci’ ifadelerini kullanmaya başladı. İfade değişimi bakış açısının değişmeye başladığının işareti. Geçmiş yıllarda, uyum sağlamakta zorlandığı için öğrencilerin çoğu mezun olmadan ülkelerine dönüyorlardı. Şimdi daha iyiyiz. Her şey mükemmel değil ama Türkiye bu alanda hızlı mesafe alıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, misafir öğrenciler konusuyla yakından ilgileniyor. UDEF benzeri örgütlerin yanı sıra YTB ve Diyanet Vakfı gibi devlet kuruluşları da bu alanda projeler uyguluyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, YÖK, KYK da sürecin aktif üyeleri olmalı.

Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada aktörlük pozisyonunu kuvvetlendirecek unsurlardan birisi de ‘Üniversite Ülkesi Türkiye’ sürecidir. Türkiye, eğitim alanında merkez ülkelerden biri haline gelmelidir. ‘Üniversite Ülkesi Türkiye’ idealinin alt yapısı Üniversite Şehirleri ile oluşturulabilir. Bu ünvanı hak eden, Eskişehir, Ankara, İstanbul dışında şimdilik başka ilimiz yok. Akdeniz’de Antalya ve Mersin, Ege’de İzmir, Trakya’da Edirne ve Tekirdağ, Karadeniz’de Sinop ve Ordu, Doğu’da Van ve Diyarbakır ‘Üniversite Şehri’ olabilecek potansiyele sahip.

Dünyadaki uluslararası öğrenci sayısı 6 milyona yaklaşıyor. Bunların 1 milyona yakını ABD’de eğitim almaktadır. ABD’yi İngiltere, Fransa, Almanya, Kanada ve Yeni Zelanda gibi ülkeler izlemekte. ‘Uluslararası Öğrenci’ konusunun eğitim, turizm, iletişim, kültür, dil, ekonomi, diplomasi gibi çok sayıda bileşeni ve etki alanı var. Bundan dolayı uluslararası öğrenciler, yeni dönemin diplomatik, siyasi, kültürel softpower dinamik unsurlarından biri gözüküyor.