TOPLUMSAL MUTABAKATI EKONOMİYE DE YANSITALIM

Fehmi KETENCİ 14 Ağu 2016

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
"15 Temmuz 2016 Darbe Kalkışması" toplumumuzun var olan çok önemli bir özelliğini yeniden ortaya çıkardı.

“15 Temmuz 2016 Darbe Kalkışması” toplumumuzun var olan çok önemli bir özelliğini yeniden ortaya çıkardı. Ülkemizle ilgili, Cumhuriyetle ilgil herhangi bir olumsuzlukta bir araya gelmek ve toplumsal mutabakat sağlama konusunda  tam anlamıyla ders verdik dosta düşmana. Arada, bu durumdan yararlanmaya çalışan, adına “gereksiz provakatörler” dediklerimiz, toplumdaki bu birlikteliğe gölge düşürmek ve oluşan güzel ortama fesat karıştırmaya çalıştılar ama; tüm partilerin güçlü bir birliktelik oluşturmaları bu “provokatörler”in yapmaya çalıştıklarına fırsat vermedi. Daha çok lokal gruplaşmalar arasında sıkışıp kaldılar. Birlik ve beraberliğin etkisinin en zirvede olduğu Yenikapi Demokrasi ve Şehitler Mitingi’nin oluşturduğu güç gösterisiyle de giderek azaldılar.

Ülkemiz insanı, gerektiğinde bir araya gelip etkisini gösterebiliyor. Darbe kalkışması sonrasında oluşan bu olumlu ortamın, birlik ve beraberliğin bozulmaması; ülkenin yeniden yapılanması sırasında, toplumun rahatının sağlanması, yaşanan travmanın izlerini ve etkilerini hızla ortadan kaldırır. Toplumumuz birlik beraberliğe ihtiyaç olduğunda çok kolay tepki verebildiği gibi, olumsuzluklardan da hızla etkilenebilen kırılgan bir yapıya sahip.

Umarım eskiye dönmeyiz ve Atatürk ve arkadaşlarının büyük zorluklarla kurduğu bu Cumhuriyetin ilke ve inkılaplarına bağlığın zarar görmediği, çağdaş ülke vasıflarını daha da ileriye götürebildiğimiz, çağdaşlaşma konusunda gerekenleri yapmaya devam edebileceğimiz özgüveni yakalarız. Son günlerde yakaladığımız birlikteliğin yarattığı mutabakat ortamı, toplumuzun yaşadığı travmayı hızla ortadan kaldırır ve yaşam standardını hızla yükselten bir Türkiye olma yolunda hızla yol alırız

“15 Temmuz Darbe Kalkışması”nın yarattığı olumsuz ortam giderek ortadan kalkmaya başladı. Toplum bu yaşadığı olumsuzluğun etkisinde asıl sorununu unutmuş gibiydi. Toplumun zorlandığı en önemli sorunların başında ülkede uzunca bir süredir yaşanan ekonomik belirsizlikler ve bu ekonomik belirsizliğin yarattığı geçim sıkıntılarıdır. Ekonomistler bu konudaki olumsuzlukları analiz etmeye ve oluşan olumsuz ortamdan nasıl çıkılması gerektiği konusunda çözüm önerileri üretmeye çalışıyorlar.

Üretenden çok, tüketen bir toplum olduğumuz gerçeğini göz ardı edemeyiz.. Ekonomimizin can damarı taze para ve bu taze paranın yaratacağı sinerji ile esnafın kendini döndürebilecek nakit sermayeye sahip olabilmesidır. Biliyoruz ki; ekonomimizin göstergesi, zaman zaman gündeme getirilen enflasyon rakamlarının yarattığı olumlu veya olumsuzluklara yarattığı etkidir. Ancak, görünen o ki; resmi olarak ilan edilen enflasyon rakamlarının; işçinin, memurun, kısacası dar gelirlinin, gerçek yaşamında karşılaştığı satınalma rakamlarıyla pek örtüşmemektedir.

Hesapta hep vardır ama pek hesapta yokmuş gibi davranılan dolar ve euro karşısında, geçimimizi sağlamak için gerekli olan paramızın ne durumda olduğudur. Unutmamalıyız ki; yaşanan “15 Temmuz Darbe Kalkışması” olayı, Türk Lirası’nın üzerinde Demoklesin Kılıcı gibi sallanıp duran dolar ve onunla birlikte hareket eden euronun yarattığı ekonomik olumsuzluklar henüz aşılmış değil. Doların ateşinin ithalat ve ihracat dengesindeki durumu ne kadar etkilediği, giderek neredeyse dip noktalara inen turizm gelirlerinin ekonomi üzerindeki etkileri, enflasyona ne kadar yansıyacağı henüz belli değil.

Oluşan bu ekonomik olumsuzluklar; birbirlerini tetikleyerek bir sarsıntıya neden olmaması için, normalleşme sürecine dönerken hızla onarılmalı, yarattığı tahribatlar iyi analiz edilerek sorunlar hızla çözüme ulaştırılmalıdır. Toplumumuzun yeni bir ekonomik krizi kaldıracak ne gücü ve ne de moral motivasyonun hiç kalmadığını görebilmeliyiz. Ülkede normale dönüş yolunda gelişmeler var. Ekonomide sarsıntı yaratan doların ateşi düştü gibi. Sıra artık dar gelirlinin evindeki ve cebindeki ateşi söndürmeye geldi. Darbe travmasından kurtulmaya çalışan toplumumuza bir de ekonomik travma yaşatmayalım artık..