Malta'da gerçekleşecek olan AB Zirvesi öncesi İngiltere Başbakanı Theresa May geçtiğimiz hafta Türkiye'deydi. 2 Şubat 2017 Perşembe Günü ise Almanya Şansölyesi Angela Merkel Türkiye'de olacak.

Malta'da gerçekleşecek olan AB Zirvesi öncesi İngiltere Başbakanı Theresa May geçtiğimiz hafta Türkiye'deydi. 2 Şubat 2017 Perşembe Günü ise Almanya Şansölyesi Angela Merkel Türkiye'de olacak. AB'yi terkeden İngiltere'nin Başbakanının ve AB'nin neredeyse tüm yükünü Almanya'nın Şansölyesinin Türkiye ziyaretlerini iyi izlemek ve analiz etmek gerekiyor.

Özellikle en başta AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu olmak üzere Brüksel ve diğer AB üyesi ülkelerin başkentleri bu ziyaretleri iyi değerlendirmeliler.

İngiltere Başbakanı May, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından Türkiye ile İngiltere arasındaki ticari ilişkilerin arttırılacağını söylerken, Türkiye'nin Birleşik Krallık'ın en eski dostlarından olduğunu ancak bu ilişkiyi daha da geliştirme istediklerini özellikle belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise İngiltere ile ticari ilişkilerin yılda 15.6 milyar sterlinden 16 milyon sterline çıkarmayı hedeflediklerini açıklarken AB'ye üyelik için aday olan ama yıllardır haksız yere oyalanan Türkiye'nin yakında AB'den ayrılmak üzere olan İngiltere ile ilişkilere verdiği değerin önemini dile getirdi. İki ülke havacılık alanında dev bir anlaşmaya imza attı. Uçak sanayi alanında iş birliğine yönelik olarak İngiliz savunma ve havacılık şirketi BAE Systems ile 125 milyon Amerikan doları (100 milyon İngiliz sterlini) değerinde bir anlaşmaya göre BAE System ile TUSAŞ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ) TF-X Türk savaş uçağı geliştirmek için birlikte çalışacak.

Ayrıca Türkiye ve İngiltere arasında ticari alanda ve teröre karşı mücadele konusunda iş birliklerinin geliştirilmesi kararlaştırıldı. Kıbrıs sorunu açısından da iki ülkenin garantör ülkeler olarak yapıcı bir rolü olduğu konusu da ele alındı.

Kısacası İngiltere doğru bir adım atarak AB üyesi olmadığı döneme yönelik olarak Avrupa'nın güçlü ülkesi Türkiye'ye verdiği önemi ve de kendi çıkarları açısından Türkiye'ye olan ihtiyacını dünya kamuoyu önünde belgelemiş oldu.

Şimdi sıra Alman Şansölyesi Angela Merkel'de!

Son bir buçuk yıl içinde Türkiye'yi en çok ziyaret eden AB lideri konumunda olan Merkel zor bir dönemde Türkiye'ye geliyor. Türkiye, Nisan ayında bir referanduma hazırlanıyor. Yeni bir anayasa hazırladı ve referandumda bu anayasa seçmenler tarafında onaylandıktan sonra köhnemiş eski bir sistemden kurtulup daha sosyal, demokratik, modern ve güçlü bir ülke olmasının önünü açacak olan bir sisteme geçiş hazırlığı içinde. Almanya'da ise 2017 yılında üç önemli eyalet seçimi ve ardından Eylül ayında genel seçim var.

Angela Merkel'in işi kolay değil. Bir yandan ana muhalefet partisi Pazar günü şansölye adayı olarak AP eski başkanı Martin Schulz'u seçerek Merkel'e karşı bir atağa kalktı. Diğer yandan ise aşırı sağcı parti AfD (Almanya için Alternatif) Merkel'in kendi seçmenlerinden önemli bir kısmını çalmaya aday.

İşte böyle bir dönemde Merkel'in Türkiye'ye ihtiyacı var. Elbette Türkiye'nin de Almanya ile iş birliğine. Özellikle teröre karşı mücadele söz konusu olduğunda Türkiye, haklı olarak Almanya'yı sert bir şekilde eleştirmekte.

Türkiye'yi kana bulayan terör örgütü PKK ve 15 Temmuz 2016 tarihinde kanlı bir darbe ile Türkiye'de iktidarı ele geçirmeye çalışan Fettullah Gülen terör örgütü (FETÖ) militanları Almanya'yı neredeyse bir “üs” hatta “karargah” olarak kullanmaktalar. Ayrıca Suriye'de PKK terör örgütünün uzantısı olan PYD (YPG) terör örgütü ile Almanya arasında Türkiye tarafından takip edilen ve kanıtlanan ilişkiler Türkiye'yi haklı olarak hem çok rahatsız etmekte hem de Türk kamuoyunu çok kızdırmakta.

Merkel'in "Ankara ziyareti iki ülke arasındaki buzları eritebilecek mi?" sorusu haklı olarak herkesin dilinde.

Angela Merkel Türkiye ile teröre karşı mücadelede istihbarat alanında iş birliğini konuşma niyetinde. Ancak Almanya'nın terörle mücadele anlayışı çok yetersiz. Teröre karşı mücadele DAEŞ ile sınırlı kaldığı sürece teröre karşı zafer kazanmak imkansız! DAEŞ ile iş birliği halindeki PKK, PYD (YPG) ve Fettullah Gülen FETÖ) terör örgütlerine karşı duyarsız kalan ve hatta bu terör örgütlerinin Almanya'daki Türkiye'ye zarar veren faaliyetlerini engellemeyen Almanya bu konuda adım atmadıkça iş birliği de çok zor. Çok sayıda kanlı eylemlere karışmış PKK ve FETÖ üyesi teröriste yönelik Türkiye'nin iade taleplerini geri çeviren Almanya, NATO üyesi Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu unutmuşa benziyor.

Bu hatasını sürdürürse Türkiye ile sığınmacılar alanında ve çok daha önemlisi ticari alanda özellikle dev ihalelere katılmak gibi beklentileri olan konularda adım atılabilinmesi imkansız.

Merkel Almanya genel seçimi öncesi Türkiye'den iyi haberlerle ülkesine dönmek istiyorsa ilk olarak Türkiye'ye PKK, PYD ve FETÖ terör örgütlerine karşı mücadele konusunda iyi haberlerle Türkiye'ye gelmek zorunda.

Bekliyoruz!