Türkiye en vahim durumlarda bile askeri operasyon yaptığı alanlarda sivil halka zarar verilmesin diye büyük hassasiyet göstermiş ve göstermektedir… Hatta bunu maalesef şehitler verme pahasına yapmıştır…
2014 ve 2015 yılları arasında Güneydoğu ilçelerinde ve şehirlerinde meydana gelen hendek ve çukur olaylarında bile güvenlik güçlerimiz kayıplar verme pahasına bölge halkına zarar verilmesin diye büyük titizlik göstermiştir.
Buna benzer askeri operasyonlarda Amerikalı askerlerin yaptıkları ortada. Bir yerde mukavemet gördükleri zaman sivil, terörist, militan tanımadan o yerleri yerle bir ederler ve sivil ölümlerine de yaka silkip geçerler.
Bunun örneklerini Afganistan’da, Irak’ta ve Suriye’de görmedik mi? Hatta son zamanlarda Rakka’da ABD güçlerinin nasıl sivilleri bombaladıkları ortaya çıkmadı mı? Buradaki PKK hainliği de gözler önüne serilmedi mi? Musul nasıl yerle bir edildi? PKK, PYD ve PKK üçlüsü Rakka’da bazı yerleşim bölgelerini DEAŞ üsleri diye ABD güçlerine bombalatmışlar ve daha sonra bunu PKK’lıların bilerek Arap halkını ortadan kaldırmak için yaptıkları bir ihanetin parçası olduğu ortaya çıkmadı mı?
Şimdi Türkiye her zaman sergilediği “sivil halk mukaddestir ve dokunulmaz” tutumunu Afrin’de de sürdürüyor. Savunma Bakanımız Nurettin Canikli TBMM’de Afrin’deki Zeytin Dalı Harekâtı hakkında bilgi verirken “sivillere zarar vermemek için büyük gayret gösteriliyor yoksa biz bu harekâtı 15 gün içinde bitiririz” demedi mi? Biz de Amerikalılar gibi köyleri, ilçeleri ve şehirleri haritadan silerek bu işleri yapabiliriz ama bu bizim kitabımızda yok.
Suriyeliler bizim komşularımız. Onlara zarar vermek zaten bizim işimiz değil. Tam aksine biz onların dertleri ile dertleniyoruz yoksa 3 milyon savaştan kaçan Suriyeliyi bağrımıza basıp onları 6 yıldır misafir eder miydik?