​BEDAVA ŞEYLER, PAHALI ŞEYLER

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları
"Hava bedava, bulut bedava", diyen Orhan Veli'nin şiirine ilave de bulunayım dedim.

"Hava bedava, bulut bedava", diyen Orhan Veli'nin şiirine ilave de bulunayım dedim.

Haddim olmayarak..

Bir şeyler değişti de.

Bakın bana göre neler bedava... Beş kuruş ödemene gerek yok.

Ne iş yapıyorsun diye sormak,

Kaç para kazanıyorsun diye sormak,

Ev senin ise, kaç para eder diye sormak, 

Kira ise, kaç lira kira diye sormak,

Seni bir yerden tanıyorum diye ısrar etmek,

Meraklı meraklı bakmak,

Yan masadan arkadaşlarınla konuşmalarını dinlemek,

Korna çalmak, 

Tükürmek,

Küfür etmek,

Sokakta ters ters bakmak,

Sokakta kavga etmek,

Sokağa çöp atmak,

Yalan söylemek,

Kandırmak,

Kimseyi sevmemek, 

Kilo aldın mı sen? diye sormak, 

Yaşlanmışsın sen demek,

Nişanlın zengin mi, parası var mı? diye sormak,

Metroya koşarken araç şiddetinde çarpmak...

Ve buralara sığamayacak kadar...

Dolu.

Ya... Pahalı şeyler.

Nişantaşı'nda tencere yemeği, üç kişi yemek 250.00 TL,

Ortalama bir lokanta da tandır 70 TL

Börekçi de, iki porsiyon peynirli börek 8, çay 3, Türk Kahvesi... 100.00 TL,

Ortalama bir baIıkçıda, (içki yok) adam başı 75.00TL,

Ortalama bir kahvede, Türk Kahvesi 8.00 TL,

Ortalama bir kahvede, berbat bir cam bardak çay 4.00 TL

Ortalama bir yerde, bir kahvaltı 40.00TL

Sinema adam başı 20.00 TL, 

Otopark 20.00 TL

İspark bilet bir saat 8.00 TL, iki saat 16.00 TL.

Lahmacun 8.00 TL..

Açık hava da araba ile durmak, olmayan temiz havayı alayım derken, çevredeki arabaya koşan çaycıdan bir çay 5 TL, 

Ödemek zorunda kalmak.

Saya saya bitiremem..

Bedava şeylere bak, utan.

Pahalı şeylere bak daha da utan.

Funda'ya takılanlar..

..."Canısı.... ömrümün yarısı "diye diye yıllarımız geçti İbrahim Erkal.. Beyin kanaması geçirdi, ve yoğun bakımda... Herkesin sevdiği, ne kadar iyi bir insanmış.. Küçücük bebeği, on gün olmuş dünyaya geleli.. “Allah çocuklarına, eşine ve ailesine bağışlasın” diye biz dua ederken, sosyal medyada yine köpek dişlerini çıkarıp, ısıracak yer arayan insanlar, içkili olduğu ile ilgili, yazılar yazıyorlar. Yoğun bakımdaki insanı bile rahat bırakmayan merhametsiz kötüler,  bir durun, bir gidin.. Ya da siz ölün... Daha memnun olacağız.

... Nejat İşler, Beyoğlu'nda bir eğlenceden çıkarken, basın muhabirlerinden kaçarken düşmüş.. Kare kare fotoğrafını çekmişler.. Yorumluyor herkes... Yok kendine bu kötülüğü yapamazmış, yok zaten daha önce ölümden dönmüş... Size ne kardeşim, kocaman adam, hayatından, sağlığından size karşı sorumlu mu? Hepsi ahkam peşinde.. Güya adamın iyiliğini isterken dedikodunun dibine vuruyorlar... O adama sadece anası babası karışır, onlar düşünür.