Afrin bölgesi, şehir merkezi dâhil, 58 gün gibi kısa bir sürede kurtarıldı.
Afrin’in kurtarılması ise 15 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103’üncü yıldönümüne rastlatıldı. Yani dünyaya da bir mesaj verildi: Bizimle 103 yıl önce boy ölçüşmeye kalktınız başaramadınız, Çanakkale’de sulara gömüldünüz, şimdi Afrin’de karşımıza çıktınız ve sizi sildik attık. Bari başka yerlerde karşımıza çıkmayın.
Başta ABD olmak üzere Afrin’de de yine yedi düvel karşımızdaydı… Afrin’de bataklığa saplanıp kalalım diye ellerinden gelen her şeyi yaptılar. PKK/PYD/YPG’ye verilen silahlara, oralarda yapılan koruganlara, NATO standartlarında yapılan beton tünellere bakılırsa ne kadar haklı olduğumuz görülür…
Batılılar Afrin’de önümüzü kesmek için her türlü algı operasyonunu da yaptılar. PKK’nın yalanlarını yaydılar… Türk askeri ve Özgür Suriye Ordusu sivillere saldırıyor dediler, tutmadı. Türkler kimyasal silah kullanıyorlar dediler, tutmadı. Hatta artık son anda Türk savaş uçakları Afrin’de hastaneyi vurdu dediler, bugün Afrin’e girildi ve hastane sapa sağlam duruyor…
Neticede PKK’lı teröristlerin esir aldığı Afrin bölgesi ve şehri kurtarıldı… Bölgede yaşayan Suriye halkı şimdi rahat bir nefes aldı…
Hani bazı Amerikan gazetelerine ve önde gelen akademik dergilerine göre Türkiye Afrin’de çamura saplanmış ümitsiz bir durumdaydı? Hani Türkiye ve Özgür Suriye ordusu bu işin altından kalkamazdı? İşte bu algıları yaratmak isteyen Amerikalı generaller, PKK/PYD/YPG’yi yere göğe sığdıramayan Pentagon yetkilileri şu anda mosmor olmuş durumdalar…
İşte bundan sonra buraya dünya daha dikkatli baksın ve gelişmeleri gözlesin… Türkiye’nin PKK/PYD/YPG’den temizlenen Afrin’de nasıl harikalar yaratacağına baksınlar… Fırat Kalkanı bölgesinde Türkiye’nin kurtardığı bölgelerde yaptığı yönetim sistemi kurma, yeniden imar etme ve yaraları sarma faaliyetlerini görmemezlikten gelen Batılılar bu sefer Afrin’e daha dikkatli baksınlar.
Bizim kurtardığımız bölgelerde Amerikalılar gibi arkamızda gözyaşı ve ıstırap bırakmıyoruz. Biz kurtardığımız bölgeleri yerle bir etmiyoruz. Çünkü bu insanlar bizim komşularımız ve ebediyen biz bunlarla beraber yaşayacağız.