Şimdi her şey karışık.
Her yeni durum için yeni ittifaklar, düşmanlar var. İttifakların ittifakları, ittifakların düşmanları da eklenince çarpan etkisi yapıyor. Siyasal bilimler bir anda matematiğe dönüveriyor.
Oysa eskiden öyle miydi? Dost, düşman belliydi. Komünistleri kötü, komünist olmayanları iyi bilirdik. Düşmanın yeri belliydi. Amerika'nın başka düşmana ihtiyacı yoktu. Avrupa'nın durumu zaten hep aynıydı. Askeri tatbikatlar neredeyse hep aynı senaryo ile tekrarlanırdı. Mavi kuvvetler dost, kırmızı yani kızıl komünist kuvvetler düşman. Tabii ki mavi kuvvetlerin kazanması lazımdı. Ekonomiler, askeri iş birlikleri hep bu duruma göre şekillenirdi.
Sonra birdenbire ortalık karıştı. Berlin duvarının yıkıldığı gece muhabir olarak komünist bir grubun şimdi hatırlayamadığım bir protesto gösterisi için Ankara'ya gidişini takip ediyordum. Ortalık yağmur-tipi, göz gözü görmüyor. Hava soğuk mu soğuk. O gece Bolu Dağı'nda bir kamyoncu barınağının sacdan yapılmış bir sobasının başındaki hayal kırıklıklarını toplasanız ülkeye 10 yıl yeterdi. Nitekim yetti de.
O duvar yıkılınca iki taraf da yalpaladı. Komünistler zaten darmadağın. Anti-Komünistler ise "Eyvah şimdi ne yapacağız?" şaşkınlığında.
Bu durum kendini Hollywood senaryolarında bile belli etmişti. Komünist düşmanlar gitmiş, yerine acayip zengin adamların dünyayı ele geçirme gayreti gelmişti. Ortalıkta düşman yoktu. Bu işi yapsa yapsa zenginler yapar diye düşünmüş olabilirler.
Sonra zenginler işi tutmadı. Uyuşturucu karteli falan da denediler. O da siyasi denkleme oturmadı. Yerine "Kuzey Kore olur mu acaba?" diye düşündüler, onun da çapı yetersiz geldi.
Ve bir çok kişinin kaçırdığı bir noktada 'Müslüman düşman'ı buldular. Usame Bin Laden gibileri de bu senaryoda kendilerine düşen rolü oynadı tabii. El Kaide bitince yerine DEAŞ'ı koydular. O da yararlı oldu bir süre.
Şimdilerde görülüyor ki 'Müslüman düşman' senaryosundan, tekrar eski günlere dönülüyor. Hani modacıların bir şey bulamamaktan dolayı 40 yıl öncesinin modasını tekrar gündeme getirmesinde olduğu gibi, şimdi belki de beklenen bir geri dönüş yaşanıyor. Ruslar bu aralar komünist değil ama, varsın olsun.
Gerçi Ruslar İngiltere'deki casus zehirlenmesi olayında olduğu gibi konularda pek bir sabıkalı. Geçmiş vukuatları onları 'Olağan şüpheliler' haline getiriyor. Ama bu casus olaylarında işler pek bir karışıktır meraklıları bilir.
Bu aralar yeni bir 'düzen' oluşuyor. Yakında görürsünüz, yeni düzene uygun filmler de çekilmeye başlanır.