Markaların yeni ürün, hizmet ve kampanyalarını tanıtmak için reklam yapmaları kadar doğal bir şey yok. Birçok son kullanıcının yeniliklerden reklamlar sayesinde haberdar olduğu da bir gerçek. Aynı zamanda reklam bağımsız yayıncılar için de çok önemli bir gelir kaynağı.
Fakat dünyanın her yerinde reklam yapmanın belli kuralları var. Ülkemizde bu kuralları belirleyen kurum ise Ticaret Bakanlığı. Kanunlarla belirlenen kuralların uygulamasını ise bakanlık bünyesindeki Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’ne bağlı Reklam Kurulu yapıyor. Çoğu ülkede olduğu gibi ülkemizde de reklam yapmanın kuralları çok belirgin. Yani akıllarda hiçbir soru işareti kalmayacak şekilde net yazılmış bir metin var elimizde. Mesela 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 61’inci maddesinde çok açık bir şekilde anlatılan kurallardan ikisi şöyle: “Her türlü iletişim aracında sesli, yazılı ve görsel olarak örtülü reklam yapılması yasaktır” ve “Reklam verenler, ticari reklamlarında yer alan iddiaların doğruluğunu ispatla yükümlüdür”.
Ayrıca kanun herhangi bir yayının reklam olduğunun apaçık şekilde anlaşılabilir olmasını emrediyor. Bu nedenle de radyolarda veya televizyonlarda reklam kuşakları çok belirgin. Reklam kuşağı dışındaki uygulamalarda “Bu programda ürün yerleştirme uygulanmaktadır” benzeri uyarı bantları kullanılıyor. Dergiler ve gazetelerde de benzer bir durum var; ilanlar görsel olarak yayının tasarımına benzerse veya reklamdan öte bir içerik görünümündeyse yanına “Bu bir ilandır” notu iliştiriliyor. Böylece izleyiciye, dinleyiciye veya okura bu içeriğin marka tarafından oluşturulduğu ve aslında bir reklam çalışması olduğu bilgisi veriliyor.
Tüm bunlara rağmen Samsung Türkiye, Galaxy M20 modeli için geçen hafta denetimin daha az olduğu YouTube platformu üzerinde Onedio isimli platformla birlikte bir çalışma başlattı. Gazetemiz teknoloji editörü Kerem Enginar’ın sosyal medya hesabı üzerinden itirazlarını sıralaması ardından da söz konusu video yayından kaldırıldı. Ancak kısa bir süre sonra aynı web sitesinde ve YouTube kanalında aynı videonun bu sefer barındırdığı yanlış bilgilerden arındırılarak tekrar yayınlandığına şahit olduk.
Cömert Bey Faktörü
Tahmin edeceğiniz gibi bu videonun her iki versiyonunda da bunun bir reklam olduğu bilgisi izleyici ile paylaşılmıyordu. Ben vatandaşlık hakkımı kullanarak her iki videoyu da e-devlet üzerindeki "Reklam ve Haksız Ticari Uygulama Şikayeti" uygulamasını kullanarak şikayet ettim. Yani Reklam Kurulu’ndan konunun incelenmesini talep ettim. Çünkü eğer suç varsa cezası da olacaktır ve Samsung Türkiye de yasalarımıza uymak zorundadır.
Gördüğüm kadarıyla Samsung, bir süredir profesyonel bir şirketten çok veliaht prensler tarafından yönetilen bir derebeyliğini andırıyor. Herkes bir şeyler yapmanın peşinde. Daha önce de bu köşede belirttiğim gibi yapılan şeyler ve sonuçlarından Samsung Türkiye Başkanı DaeHyun Kim pek haberdar edilmiyor. Ancak DaeHyun Kim’in farklı kaynaklardan gelen geri beslemelere de kulak kabarttığı ve durumun farkında olduğu söyleniyor. O nedenle de önemli bir transfer yaparak Samsung Türkiye Mobil İş Birimi Başkan Yardımcılığı görevine, Koç Grubu’nun başarılı yöneticilerinden Cömert Varlık’ı transfer ettiğinin altı çiziliyor.
Konuşulan şeylerden Cömert Bey’in öncelikli görevinin şirket içinde derebeyliklere bölünen departmanları kendileri için değil, Samsung için çalışır hale getirmek olacağını anlıyorum. Ayrıca Cömert Bey’in kanunlara uyulması konusunda çok hassas biri olduğunu da Koç Grubu’ndan kendisiyle birlikte çalışma şansı yakalayanlar dile getiriyorlar. O nedenle özellikle tüketiciyi yanlış bilgilendiren bu son Galaxy M20 videosuna Cömert Bey’in nasıl bir tepki vereceği hem eski hem de yeni çalışma arkadaşları tarafından merakla bekleniyor. Daha doğrusu Cömert Bey’i yakından tanıyanlar, herhangi bir adli kararı beklemeden bu konuda hemen önlem alacağını düşünüyorlar.
Geçen hafta bu skandal patladıktan sonra gerçekleşen Samsung Galaxy S10 lansmanında Samsung’un cep telefonu işini yönetenlerin konuyu açan bazı basın mensuplarından özür dilemesi ve bahane olarak “Biz böyle bir çalışma yapıldığını bilmiyorduk, o videoyu da izlemedik” demeleri sanırım Cömert Bey’in üreteceği “çözüm”den etkilenmeme çabalarını da gözler önüne seriyor.
Samsung Türkiye geçmişte de Samsung Galaxy S7 isimli cep telefonu için (Türkiye’ye özel) su geçirmezlik konulu bir video yayınlamış ve büyük bir ceza ödemek zorunda kalmıştı. Ne tesadüftür ki bu videoya onay veren yöneticilerin hiçbiri bir sonraki telefon modeli olan Galaxy S8’in lansmanını göremediler. Yani işlerine son verildi. Bakalım Cömert Bey de buna benzer bir karar mı verecek, yoksa yeni şirketinde daha babacan bir tavır takınmayı mı seçecek? Bu arada belirtmekte fayda var Koç’ta kendisiyle beraber çalışanların beklentisi daha geniş bir “yenilenme” sürecini başlatacağı yönünde.
Bu konu benim içinse şu açıdan önemli. Yayıncıları telefonla tehdit edebileceğini düşünen insanlar Samsung Türkiye’de yönetici olarak çalıştırılmaya başlandı. Kendilerini “Samsung için çok fazla yetenekliyiz” şeklinde tanımlayan bu güruh, teknoloji editörlerini mahkemeye vermekle tehdit edebiliyor. Basın savcısı denetiminde yayın yapan dergileri “paçavra” olarak değerlendirebiliyor. Ve en önemlisi çok yakından tanıdıkları eski gazetecilerin en kötü alışkanlığı olan “avanta geziler” ve “hediyelerle” yayıncıların gözlerini boyamaya çalışıyorlar. Ancak bu yapılanlar bence hem Samsung’un içtüzüğüne hem de Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına aykırı. O nedenle de her iki platformda da cezalandırılması gerektiğini düşünüyorum. Samsung Türkiye Mobil İş Birimi Başkan Yardımcısı Cömert Bey’in Samsung Türkiye Başkanı DaeHyun Kim’den aldığı destekle hem meslek ahlakını hem de kanunları çiğneyen bu zihniyete aman vermeyeceğini umuyorum…