Maliye Bakanlığı vergi rekortmenleri sıralamasını açıkladı.
Maliye Bakanlığı vergi rekortmenleri sıralamasını açıkladı. Gerçek kişiler bir tartışma meydana getirmezken. Kurumlar vergisi rekortmeni kendisini gizli tutarak reklamını büyük yaptı. Enerji maliyetlerindeki azalışı fiyatlara yansıtmadığı anlaşılmış oldu.
Aslında bu tip işletmeler fiyatları, girdi maliyetindeki anlık değişikliklere tepki vermeyecek şekilde belirlemeyi tercih edebilirler. Tek fiyat stratejisi izlenerek bazı yıllarda oluşan kar bazı yıllarda zarara dönüşür ve uzun vadede bir denge elde edilmeye çalışılır.
Diğer stratejisi ise fiyatların serbest dalgalandığı stratejidir. Genellikle hanehalkı bütçesinde önemli yer tutan enerji giderlerinin serbest dalgalanması ve değişken olması istenmeyebileceğinden tek fiyat stratejisi tercih edilebilir.
Bu bakımdan enerji pazarlayan bir kurumun kar etmesi normaldir. Vergi rekortmeni olması da normaldir çünkü girdi maliyeti çok düşmüştür. Hacimse çok büyüktür.
Ama normallik kurumun niteliğine göre değişir. Birinin veya bir kurumun vergi rekortmeni olması çok iyi bir şeydir. Biz de tartışmaya neden olması ise ilgili kurumun kamu nitelikli olmasıdır. Tartışma aslında bir sürecin başıdır. Asıl mesele kış ayları yaklaşırken artan talep karşılığında veya girdi maliyetlerinde bir artış olması halinde fiyatlara zam yapılıp yapılmayacağıdır. Bu nedenle tartışma bir detaydır ve önümüzdeki dönemin meselesidir.
Vergi rekortmenleri listesindeki asıl mesele ise gölgelenmiştir. İlk on listesinde 8 banka bulunur. Bankaların bulunması da aslında normaldir. Çünkü Türkiye’de banka sayısı azdır. Bu nedenle hacim büyüktür. Hacmin büyük olması tutar bakımından bankaları listede yukarılara taşırken oransal olarak kar düşüktür.
Aktif karlılığı en sınırlı grup bankalardır. Ancak özkaynak karlılığı bakımından sağladıkları 1/8 kaldıraç sayesinde tatmin edici bir kar elde etmektedirler.
Bu döngüyü kırmak içinse uzmanlaşmış bankalara ihtiyaç vardır. Küreselden önce yereli düşünen bankalara ihtiyaç vardır. Stratejik alanlara yatırım yapan yerli ve milli bankalara ihtiyaç vardır. Örneğin Tarım Kredi Kooperatifleri buna en yakın modeldir. Cumhuriyet’in en köklü kurumudur. Osmanlı’dan bu yana ilk yerli ve milli finansal organizasyondur. Türkiye’nin geleceğine yönelik yatırım yapmaktadır. Türkiye’nin geçmişinde aldığı rolü ve sorumluluğu geleceğine taşımaktadır.
BDDK, TMSF, Hazine, uzmanlaşmış bankaları kendileri teşvik etmek ve yatırımların önüne açmak durumundadır. Tarım Kredi Kooperatiflerine benzer farklı alanlarda farklı uzmanlaşmalar da desteklenmelidir. Aksi taktirde yabancı sermaye ağırlıklı bankacılık sistemimizin oligopol ve oligopson yapısının uzun dönemli maliyetlerine katlanmak durumunda kalacağız.