Yine olan bir kadına oldu… İyi gününde, kötü gününde 9 yıl sevdiği adamın yanında oldu.
Yine olan bir kadına oldu… İyi gününde, kötü gününde 9 yıl sevdiği adamın yanında oldu. Tam da evlilik hazırlıkları yaparken, sevgilisinin Petek Dinçöz’le görüştüğünü öğrendi. Nida Büyükbayraktar; “Bir hata yaptım, işleri düzelteceğim!” diye nişanlısından af dilendi. Tüm yalancı erkekler gibi… Kadın nişanlısına bağırdı, kızdı, kovdu. Ama bir tarafı da her şeyi düzeleceğine inanmak istedi. Yıllardır beraber olduğu adamın onu bir çırpıda sileceğine inanmak istemedi. Her kadın gibi! Bir tarafı tekrar gelecek, özürler dileyecek, evleneceğiz diye beklerken… Yıllar önce ünlü olmak için terk ettiği Petek Dinçöz ile Nidasının evleneceğini duydu. “Bizimkisi bir aşk hikayesi!” diye ilan ederlerken... Kimse gram umursamadı, geride kalanın ne hissettiğini!
Soralım…
2014 yılından beri Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde gerçekleştirilen Zeytinli Rock Festivali bu yıl Burhaniye Kaymakamlığı tarafından uygun bulunmayıp, iptal edilmiş. İptal gerekçesi… ‘’Zeytinli Rock festivali, vatandaşlarımız tarafından yapılan yoğun şikayet ve yakınmalar göz önüne alınarak; kamu güvenliği ve sağlığı, toplumun huzuru, çevrenin korunması amacıyla uygun görülmemiştir."
Ebrar Karakurt; bu karara sosyal medya hesabından “Geriye sadece pilavlı mevlütler kaldı” yazarak tepki vermiş. Şimdi evvela Burhaniye Belediyesine soralım… Madem bu tarz sıkıntılar ve şikayetler var, neden onca yıl Zeytinli Festivali devam etti? Hadi etti… Bu yıl ne oldu da birden şikayetler kaile alındı? Peki… Binlerce insanın katıldığı festivali iptal etmek yerine, şikayetlere çözüm bulup devam edemez miydiniz? Sonra Ebrar’a soralım… Her yıl Zeytinli Rock Festivaline katılır mısın? Yoksa sadece haberi görüp, iki laf da ben mi edeyim dedin? Madem dedin; ötekileştiren dillerden herkes bıkmış, nefret etmişken sen niye benzer bir dil kullandın?
Ne muradın varsa…
Canııım İstanbul dilencilere teslim olmuş. Adım başı bir şeyler isteyen, dilenen insanlar var. Kucağında çocuğuyla “Bebeğime mama parası!” diye, dilenen kadınlar… Trafikte “Para ver!” diye, camlara yapışan çocuklar… Zorla su, mendil satmaya çalışanlar… Cam silme bahanesiyle, arabanın önüne atlayanlar… Parklarda koluna, çantana yapışanlar… Hamburgerci önünde “Bana da yemek alsana!” diyenler… Artık o kadar uzun zamandır bu insanlarla iç içe yaşıyoruz ki… Adlarını, kimin hangi ışıkta, cami önünde durduğunu bile biliyoruz. Fakat şimdilerde yeni bir dilenme akımı başlamış. Bu yeni akımda kimse para istemiyormuş. Cami, park, trafik ışıklarında da durmuyorlarmış. Geçenlerde Nişantaşı’na alışverişe giden arkadaşım anlattı… Yolda yürürken, kadının biri önünü kesmiş. Güya nazar boncuğu satıyormuş. Arkadaşıma zorla bir tane vermiş. Kız parasını vermek için elini çantasına atmış. Kadın “Para istemem! Karşıdaki markete girelim, bana deterjan al!” demiş. Israr kıyamet arkadaşım gitmiş, almış. 10 metre ilerde yine bir kadın, kızın koluna yapışmış. “İlaç alamıyorum çocuğuma, yardım et!” diye… Kız elini cüzdanına atmış. Kadın reçeteyi tutuşturmuş eline, zorla eczaneye sokmuş. İlacını aldırmış. Arkadaşım o gün millete alışveriş yapıp, evine dönmüş.