Avrupa'da tek bir politikacının bile sığınmacılar konusunda Türkiye'ye söyleyebileceği tek kelime olamaz.

Hele Yunanistan’ın yaptığı son açıklamalar kelimenin tam anlamıyla “aptalca”! Türkiye’nin “daha fazlası elimizden gelmez” açıklamalarına karşı Türkiye kamuoyunu kızdıracak açıklamalar yapan Yunanistan Hükümeti yarın çok zor durumda kalabilir. Ege Denizi’nde Türk Sahil Güvenlik botları olmasa Yunanistan’ın hali ne olurdu düşünmek bile istemiyorum. Ancak AB’nin sığınmacılar ve Suriye’de güvenli bölge konusunda kayıtsızlığı ve Yunanistan’ın şükretmesi ve teşekkür etmesi gerekirken tam tersine nankör tavırları hem Avrupa’ya hem de Yunanistan’a çok pahalıya mal olacaktır.

İlk önce hatırlatalım. Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli sayısı 15 Ağustos 2019 tarihi itibarıyla bir önceki aya göre 10 bin 466 kişi artarak toplam 3 milyon 649 bin 750 kişi oldu.

Bu sığınmacıların 1 milyon 977 bin 562’si erkeklerden, 1 milyon 672 bin 188’i ise kadınlardan oluşuyor. Türkiye ulaştığı bu rakamlarla alabileceği sığınmacı kapasitesini çoktan doldurdu. Artık sığınmacıları ülkeye alamaz.

Türkiye bazı AB üyesi ülkeler gibi öyle zengin bir ülke değil. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da AB vatandaşları gibi varlıklı değiller. Buna rağmen ellerinde ne varsa sığınmacılar ile paylaştılar. Yıllardır sığınmacılara destek verdiler. Onları şehirlerinde, kasabalarında ve köylerinde konuk ettiler.

Ancak artık “yeter” diyorlar. Çünkü AB’nin Türkiye’ye bu konuda verdiği sözleri tutmadığını görüyorlar. AB’nin vaat ettiği paraların tamamını bile göndermediği bilinen bir gerçek. AB, Türkiye ile imzaladığı sığınmacılara yönelik anlaşmanın gereklerini yerine getirmemekte.

Ayrıca AB, PKK’nın terör örgütünün Suriye’deki temsilcisi PYD/YPG/HDG ve benzeri isimlere sahip terör örgütlerini açıkça desteklemekte. Oysa bu terör örgütleri DAESH terör örgütü ve Suriye’de halka zulmeden rejim ile iş birliği yaparak Suriyelilerin ülkelerini terk etmelerine neden olmakta. ABD’nin desteği ile Suriye’nin kuzeyini ele geçirmeye çalışan PKK terör örgütü ve Suriye’deki temsilcileri PYD/YPG/HDG bu bölgede yaşamakta olan insanları katletmekte ya da onlara eziyet etmekteler. Bir yandan Suriye rejim güçleri diğer yandan PYD/YPG/HDG terör örgütleri insanların Suriye’yi terk etmesi için onlara saldırmaktalar.

AB bu durumu sadece seyrediyor!

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da AB’nin bu sorumsuzluğunu gördükçe haklı olarak “yeter artık” diyorlar.

Türkiye yıllardır “Suriye’de güvenli bir bölge oluşturalım ve sığınmacıların burada insanca ve koruma altında yaşamasını sağlayalım” çağrısı yapmakta. Maalesef ne AB ne de ABD bugüne kadar bu konuda hiçbir şey yapmadılar. Hatta Türkiye’yi de hep engellediler.

Bu durumda Türkiye artık sınır kapılarını ve Ege Denizi’ni kontrolsüz bir şekilde sığınmacıların göçüne açarsa AB kamuoyu bunun sorumlusunun AB ve AB üyesi hükümetler olduğunu iyi bilmeli!

Çok merak ediyorum AB binlerce sığınmacı akınına uğradığında acaba ne yapacak? Sınırda askerler sığınmacılara ateş mi açacaklar? Yunan askerleri bu yöntemleri bazen uyguladılar. İçi insan dolu botlara delik açarak insanların Yunanistan’a ulaşmasını engelleme faaliyetleri kameralara takıldı. Seyrettik. Üç beş sığınmacıya bunu yapanlar binlercesine acaba ne yaparlar diye düşünüyorum.

Türkiye bu konuda tehdit etmiyor. Türkiye’nin artık yapabileceği bir şey kalmadı!

Ya Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırı boyunca geniş bir güvenli bölge oluşturulacak ve sığınmacıların burada insanca yaşaması sağlanacak ya da sığınmacılar Avrupa’ya doğru yola çıkacaklar.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki uyarılarını AB son uyarılar olarak kayda geçerse bu Avrupa için çok hayırlı olacaktır. Türkiye’de yaşayan insanların artık bu istismara tahammülü kalmadı.

Hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hem AB üyesi ülkelerin vatandaşları hem de Suriyeli sığınmacılar için en doğru çözüm sığınmacıların “Güvenli Bölgede” yaşamasının sağlanması olacaktır. Aksi ise herkes için tam bir kaos ve felakettir!