UEFA tarafından organize edilen uluslararası turnuvaların (Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi ve Konferans Ligi) önümüzdeki üç yıl yayıncısı olmak için yerli ve milli yayın kuruluşumuz, kamu yayıncımız TRT'nin parayı bastırıp ihaleyi alması haberi bomba gibi düştü piyasaya. Hangi takımın taraftarı olursak olalım bizim nesil için; TRT ekranlarından maç izlemenin hem de uluslararası turnuvaları takip etmenin keyfi paha biçilemez.
TRT aynı BBC’nin İngiltere’de yaptığı gibi sporun her dalında kamu yayıncılığını en güzel şekilde zaten yapıyor. Bir ara yağlı güreşlerde bir iki turnuvayı tematik özel kanallarda izledik iyi oldu, değişik oldu ama TRT’nin Kırkpınar ve Elmalı yayınları bir başka oluyor canım. Taş yerinde ağırdır.
Şimdi TRT’den hepimizin bir beklentisi daha var. O da milli
futbol liglerimizin (Süper Lig, 1. Lig vs.) şimdilerde iyice ucuzlayan (Mayıs
ayındaki) naklen yayın havuz ihalesine girerek (50 milyon dolar civarı rakamlar
konuşuluyor) elindeki zengin içeriği daha da zenginleştirerek hem bu işten para
kazanması hem de hepimizin yurdumuzun neresinde olursak olalım maç yayınlarına
erişebilmemizi sağlaması olacaktır.
Düşünsenize mevcut kanallar (TRT Spor, TRT Spor Yıldız vb.)
ve bunlara ilave edilecek şifreli (tabii vb) kanallarla Salı-Çarşamba
Şampiyonlar Ligi, Perşembeleri Avrupa ve Konferans Ligi,
Cuma-Cumartesi-Pazar-Pazartesi Türkiye Ligleri yayınları ile her akşam hem
raiting, hem de share’de her kategoride birincilik üstüne birincilik. Gelsin
reklamlar, gelsin abonelikler, gelsin paracıklar. Ohh mis gibi.
Yıllık 50-60 milyon dolar TRT için çerez parası bile olsa bu
yükü eskiden olduğu gibi elektrik faturalarına cüzi olarak yansıtarak hepimiz
için ufak bir katkı payı ile çözmek belki de en adaletli olanı olacaktır. Nasıl
olsa elektrik tüketilen her evde zaten bir şekilde televizyon izleniyor ve
genelde de TRT kanalları hemen her televizyonda zaten ilk bir-iki tuşta
sabittir bizim güzel memleketimizde. Yani finansman işi zor değil, yeter ki
istensin.
Naklen yayıncılık ve teknik altyapı konusunda kimse TRT’nin
eline su dökemez bu âlemde. Kamu yayıncılığının en güzelini açtığı çok dilli
haber kanalları ile tarafsızca ve en doğru şekilde yapıyor son yıllarda.
İngilizce, Arapça, Kürtçe ve diğer birçok dilde devletimizin iletişimini
sağlayarak yaptığı kamu hizmetine ilaveten aldığı yeni ihale ile
futbolseverlere açtığı Avrupa penceresinden sonra Türkiye liglerini de bu
portföye eklemek stratejik olarak da doğru bir yatırım olacaktır.
Günlük ekonomik krizlerin ve yaşanan sıkıntıların biraz
olsun telafisi için vatandaşımıza bu maç yayınları bir nebze olsun güzel vakit
geçirme ve heyecan sağlayacaktır muhakkak. Biz “futbol kitlelerin afyonudur”
diyenlere katılmıyoruz ama sporun, futbolun dostluk, barış ve kardeşliğe
katkısını da yadsımıyoruz.
Ekonomi bürokrasisinin beklentisine uygun olarak yaz
aylarında düşmeye başlaması umulan enflasyon ve hayat pahalılığının da
azalmasının keyfini sürmek için bundan alâ eğlencelik olamaz, bulamayız.
Haydi TRT vurduğun gol olsun…