Hayatımda ilk defa duydum
İnternette bir oyunmuş, çiftlik oyunu, orada bir mahalle kuruluyor ve hiç tanımayan insanlar bir araya gelip oyun oynuyorlarmış.
Oyunun içeriğini bilmiyorum ve anlayamadım.
Oyun bahane, kadın erkek orada tanışıp, muhabbetler edip, bu sohbetleri özel alana taşıyorlarmış.
Bir adam televizyon programına gelmiş karısını arıyor.
Kadın gece yarısı, pijaması üstünde, ayağında terlik, evinin mutfak penceresinden atlıyor, çıkıyor, gidiyor ve o gün bugün kayıp.
Kimliğini de evde bırakıyor.
Evde iki küçük çocuğu var.
Görüntülerde sanki birisi çok acil çağırmış, bu kadın ne yapacağını bilmez halde, gece yarısı kendini sokağa atmış.
Koca hüngür hüngür ağlıyor..
Hayatında başörtüsü olmadan sokağa bir adım atmaz, başı da açık, çok acil çıkmış diyor.
Konuşmalar ilerledikçe en yakın arkadaşı yeğeni, bizim mahallede idi, sonra başka mahalleye gitti, kimlerle görüşüyor bilmiyorum diyor.
Yeğeni kocaman kadın, o da evli, onun da çocukları var.
Mahalle diye anlatınca, ben evleri aynı mahallede sanıyorum, kadın bu mahalleden taşındı sanıyorum.
Mahalle meğerse, internette oynadıkları çiftlik oyunundaki mahalle imiş.
Ve bu kadınlar orada, erkeklerle sohbet ediyorlar, dertlerini sorunlarını paylaşıyorlar.
Sanmayın bu kadar masum, o kadar özel hayatlarını anlatıyorlar ki, duysanız kulaklarınıza inanamazsınız.
Tüm yazışmalar ortaya çıkıyor, kadın, hiç tanımadığı adama, kocam benimle zorla birlikte oluyor, diye evliliğinin en özelini anlatıyor.
O adamı da çağırıyorlar.
Adam nasıl pişkin anlatamam, evli olduğunu o bilecek, kocasından habersiz, oyun oynuyor, erkeklerle yazışıyorsa bana ne diyor.
Pişkin ve arsız ya, haklı tabi ki.
Kadınlar neden hiç tanımadığı insanlarla, bu erkeklerle, sanal ortamlarda neden yazışırlar, en özel hayatlarını anlatırlar, anlamak ne mümkün.
Öylesine düşündürdü ki beni.
Bu kadınlar, bu kadar mı çaresiz, bu kadar mı yalnız, bu kadar mı kimsesiz.
Bu nedenle mi sınırları kayboluyor.
Sınırları olmayan kadınlar var, neden?
Sınırsız kadınlar.
Anne olman bir sınırdır.
Evli olman bir sınırdır.
Çocuklarının olması bir sınırdır.
Birinin evladı olman bir sınırdır.
Kalbinin merhameti bir sınırdır.
Ayıp bir sınırdır.
Ahlak bir sınırdır.
Sizdeki sınırsızlık, hangi bilincin, hangi aklın, hangi mantığın ve hangi duygularınızın sonucudur.
Öylesine sınırsızlar ki, arkasında ağlayan bebeleri umurlarında değil.
Bu kadınlara sormak isterim.
Bakın sizi ahlaken sorgulamıyorum.
Sınırsızlığınızı, neden çocuklarınız ve aileniz üzerinden imtihan ediyorsunuz.
El alemin erkeklerinin sınırsız kadınları olmuşsunuz, bunu anlayabiliyor musunuz?
Umutsuz ve sınırsız arsız kadınlarsınız, bunu biliyor musunuz?
Bakın, ömrünüz erken sersemlemiş...
Sizin için, yürürsünüz yürürsünüz yol bitmez.
Yapmayın.
Funda'nın aklındakiler..
.... Erkan Petekkaya, uçakta olay çıkardı diye bütün sitelere düşmüş.
Uçakta bağıra bağıra cep telefonu ile konuşan birine daha sessiz olun demiş, sonrası kıyamet kopmuş..
Sonrası görüntülerde yok.
Görüntülerde, adam ayakta, bütün uçağa ben yapmadım, ben yapmadım diye kendini anlatıyor.
Ve adamı koskoca oyuncu, koskoca yılların Erkan'ı, diye tanımlamayacağım.
Erkan Petekkaya sevdiğimiz adam bizim.. Ben açıkçası çok seviyorum.
Doğal, samimi olduğu gibi, sımsıcacık bir adam.
Adamı kendini anlatmaya çalışan, aciz biri gibi göstermişler..
Alkol alıyormuş, bana ne, size ne, kime ne.
Neler yazmışlar altına.
Burada en önemli konu, bu videoyu çeken ve magazin sitelerine servis eden kadın..
Sen hangi hakla adamı videoya çekiyor ve alkollü diye adını koyuyorsun.
Utanmaz kadın.
Arsız kadın, arsız sesi ile ben şimdi ne kadar takipçi düşüreceğim diyor .
Bence, Erkan Petekkaya bu kadını bulmalı ve biz kim olduğunu bilmeliyiz, suratını görmeliyiz.
Arsız kadını paylaşmalıyız, bakalım haksız yere bir lince sebep olan kadını tanımalıyız.
Buna hakkımız var, biz bu adamı çok seviyoruz.
.... Yarın belediye başkanlığı seçimi var, hepimiz gidip oy kullanacağız.
Ülkemize, seçilen belediye başkanlarına, seçilemeyen başkan adaylarına herkese, hayırlı, uğurlu olsun.
Ben ve aklım ve merhametimin kahyası başka taraftayım..
Herkesin, kalbinden ne geçiyorsa o olsun da.
Ama bu kalpler.
Uyanık çakal ise.
Başkalarının haklarının önüne sessizce, sinsice geçiyorsa.
Haksızlık karşısında susuyor, kendi menfaati için debeleniyorsa.
Para meselesi oldu mu, menfaati içinde kalıyorsa, herkesi aptal yerine koyuyorsa.
Her şeyin karşısında olup, karşısında olduğu durumun yarattığı menfaatleri çatır çatır yiyorsa.
İnşallah, kimi istemiyorsanız sizin belediye başkanınız o olsun.
Neden bilmiyorum, şu anda geldiğim, insan cehennemi içinde, benim siyasi durum, yollardaki çukurlar, çöpler, belediye hizmetleri umurum da değil
Umurumda olan, sadece kalbi iyi insanların, merhametli insanların istedikleri olsun.