Türkiye'de her gün en az üç kadın, kendisini seven erkek tarafından katlediliyor. Her gün onlarca kadın cinayeti işleniyor ve belki de yüzlerce kadın şiddete maruz kalıyor.
Erkeklerin sevgisi her gün 3 kadını öldürüyor!
Türkiye’de her gün en az üç kadın, kendisini seven erkek tarafından katlediliyor. Her gün onlarca kadın cinayeti işleniyor ve belki de yüzlerce kadın şiddete maruz kalıyor. Şiddet uygulayanların çoğu kadın için “bana itaat etmedi.” ya da “ Çok seviyordum, öldürdüm abi ” diyor. Yani ya benimsin ya da kara toprağın der gibi..
O halde sevgi öldürücü bir şey mi? Kötü bir son mu yani?
Ne yazık ki erkekler sevmeyle sahip olma duygusunu karıştırıyor. Sevmekle sahip olma duygusunu karıştırdıkları için kendisine ait olan bir şeyi de kolay kolay bırakmak istemiyor.
Her gün yürek yakan gülüşleriyle gencecik her yaştan, her toplum kesiminden kadın ve genç kız çoğunlukla tanıdıkları adamlar tarafından öldürülüyor. Birlikte olmayı reddettikleri ya da bir adamdan ayrılmak istedikleri için. Yeni bir hayat kurma arzuları nedeniyle ya da bir alternatifleri olmadığında bile artık yaşadıkları hayatı sürdürmeye dayanamadıkları için. Neymiş, çok seviyormuş. Aşk şiddete ve cinayete gerekçe olamayacağı gibi bu bir sevgi de değil. Hayır cevabını hazmedemeyen hasta erkek kadını dövmeye ve öldürmeye devam ediyor. Tıpkı Beril Varol ve nicelerinin başına gelenler gibi.
Tabii ki hasta adamlar bunlar, sürekli buluttan bile nem kapan şüphe üreten, çoğunlukla paranoid kişilikler. Daha büyük bir hastalık halini alan bu erkeklik türü, günden güne öldürüyor biz kadınları.
Kaba kuvvet ve şiddete başvurmak aslında güç değil, güçsüzlük göstergesi. Erkeğin çaresizliğini ve güçsüzlüğünü simgeler. Şunu da bilmek gerek, ailesinde ve çevresinde şiddete maruz kalan çocuklar, şiddeti bir yöntem olarak benimseyebilir. Yani ebeveyninden şiddet gören çocuk bunu bir davranış biçimi olarak benimser. Yani sorun çocukluk yaraları.
Zorla güzellik, zorla aşk, zorlamayla hiçbir ilişki yürümez. “Mesele sevmek değil azizim, kime sorsam herkes seviyor zaten. Mühim olan güzel sevebilmek, kırmadan, dökmeden, yormadan, acıtmadan.” diyor Can Yücel.
Şiddet, insandaki iki temel duygudan birinin kapsamına girer. Bu duygulardan biri cinsellik diğeri saldırganlık. Saldırganlık, içgüdü ve duygular gibi insanın psikolojik boyutuna ait bir fenomendir ve kendini harekete geçiren enerjiyi insanın ruh halinden alır. Saldırgan davranışın ortaya çıkmasının ön koşulu engellenmişlik duygusunun varlığıdır. Engellenme yapmak istenen bir eylemin yapılmasının, isteklerin gerçekleşmesinin engellenmesi olarak anlaşılabilir. Aciz, ümitsiz, aşağılanmış kimseler şiddet yöntemine başvururlar.
Beril Varol. Gencecik bir genç kadın. İTÜ’de klasik müzik eğitimi almış yüksek lisans öğrencisi. Yaşam enerjisi ve kısacık yaşamına sığdırdığı başarıları ile ülkemizin aydınlık yüzü, umuduydu oysa.
Çok sevmek zarar vermez, aksine iyileştirir insanı. Canlı tutar, yaşadığını hissettirir. Çok sevip sonra öldürecekseniz eğer sevmeyin bizi erkekler.
Yeter artık!