15 Temmuz sonrasında bilhassa askeri, jandarması, polisi olmak üzere her kademesi ile 'temizlik' moduna geçen Türkiye, kararlı başladığı yolda ne kadar yolu nasıl kat etti bakalım mı?

Vatandaş şimdi en çok “girilen Türkiye mücadelesinden ya geri adım atılırsa’ diye korkuyor! Çünkü kamuoyuna verilmeye çalışılan algı bu yönde aman dikkat!

Şimdi yürütülmeye çalışılan bu algı operasyonuna alimallah vatandaş da sürüklenirse işte o zaman felaket, kasırga ve her türlü şer-in Sûr üfleyicileri daha güçlü ve aleni olur.. “Unutulmasın! Girilen temizlenme yoluna ‘öne çıkan çakıl taşları bizden olsa bile’ takılmadan kararlılıkla devam edilmeli!

15 Temmuz sonrasında bilhassa askeri, jandarması, polisi olmak üzere her kademesi ile ‘temizlik’ moduna geçen Türkiye, kararlı başladığı yolda ne kadar yolu nasıl kat etti bakalım mı?
Son yıllarda neredeyse içinden geçmediğimiz ateş kalmadı! Ekonomi, siyaset, terör, iç ve dış politikanın aleni entrikaları... Burada önemle ve itina ile bir parantez açmak istiyorum. Son yıllardaki sıkıntılı süreçlerimizin güvenli limanı olan İçişleri Bakanlığı bünyesindeki jandarma, asker, polis sessiz sedasız büyük başarılara imza attı atıyor... Tavuk misali daha yumurtlamadan yaygara çıkartanları gördükçe koca koca dağları zorlu şartlarda sükunetle aşan askerimizi ve polisimizi ayakta alkışlamak gerekiyor. Laf aramızda vatandaşın gönlüne bir anket yapılsa bir numara yine asker ve polis çıkacak.

Yurtiçi ve yurtdışı çekişmelerden sonra şimdi de siyasi partilerimiz kalenin dışından ziyade içinde verdiği büyük mücadeleler başladı. Kısa süre öncesine kadar partiler ve görüşler üzerinden karşıt söylem ve tavırlarına alışkın olduğumuz siyasetimizin topluma sergilediği ‘yen içindeki savaş’ performanslarını şaşkınlıkla izliyoruz!

Dünyada bölünmenin ve en tehlikelisi ayrışmanın en üst düzeyde yaşandığı yıllardayız. ‘İnsanlara ölümü gösterip felç kalmaya şükrettiriyor’ adeta! Bunca hengâme içinde şimdi de bizdeki partiler içi ayrışmalar su yüzüne çıkmaya başladı. Uzun zaman öncesinden; ’mevcut siyasi partilerden kopacak particiklerin, hareketlerin, kaymaların ve bölünmelerin olacağını bu durumların da siyasileri birbirine mahkum bırakacağını’ defalarca yazmıştım...
Anlayacağınız ittifaklar kaçınılmaz bundan böyle! Bugün en uçta rakip olanların yarın can ciğer kuzu sarması olmasına da hazır olun derim! Ki şimdi tüyo vermemekle birlikte hiç beklenmedik bir yakınlaşmanın sinyallerini şimdiden alıyorum...
En çok da ‘HDP’nin kendisini bitirme çabalarını ve CHP’yi içten içe fethedip kadrolarını nasıl aktardığını şimdilerde görmeye başlamadık mı?’ CHP’nin içi boşaltılarak HDP’ye yer açılıyor’ dediğimde her iki kesimden de ‘aslaaaa’ tepkileri yükselmişti hiddetle.

Önümüzdeki günlerde ne olabilir diye sorarsanız ‘sokakları doğru kaynaklardan tarafsız ve sükunetle dinleyin’ derim! Çünkü basın ve medyanın kollarını siyasete sıvadığı şu günlerde ‘aynı olayın’ üç beş versiyonunu yorum farkıyla nasıl deforme edildiğini görüyoruz...
Bize sahayı kendi menfaatleri doğrultusunda okuyanlar değil, ülke menfaatleri doğrultusunda doğru aktarıp çözümler üretenler, faydalı olanlar lazım!

Çünkü; sokaklar ‘siyaset fesadından’ komada! Siyasetin albenisi kalmadı...
Partiler irili ufaklı yeni oluşumlara gebe... Teşkilatlar ve şehirlerin üzerine çöreklenip nefes aldırmayan isimler morali, enerjiyi, siyasi inancı bitirdi! Sandıklardan sevgi ve benimseme oyları değil tepki oyları çıkıyor artık! Yani kazanan partiler yok, tepkilerden dolayı rakiplerine kazandıran partiler var! Belli bir yaşa ermiş isimler gençleri yok sayıp ötelemek yerine kanatları altına alıp siyasete altyapı hazırlamalı... Genç, aktif, renkli, canlı karakterler öne sürülmeli...

Veeee en önemlisi olmakla birlikte belki de şu an yaşadığımız sıkıntıların temel taşı olan ‘aynı trende yol alanların varış noktasına tek başına varma hırsı sebebiyle trenden cevherleri atmaya’ derhal son verilmesi gerekiyor...
‘Güçlü ve kendine güvenen kişi yanına güçlü, zeki, üreten çalışan ve yol arkadaşı ister’.