Sağlık okur-yazarlığı günümüzde en önemli konuların başında geliyor.

Düşünülenin tersine eğitimli ve yüksek gelire sahip olmak, bireylerin akıllı hasta olmalarına yetmiyor. Sohbetlerde hiç ummadığım insanlardan sağlıklarını hiçe sayan öyle öyküler dinliyorum ki; şaşırıp kalıyorum. İşte, sağlığımızla ilgili yaptığımız hatalardan bazıları:

1

Düzenli kontroller meme kanserinin erken tanısında son derece önemli. Ancak üniversite mezunu, gelir durumu iyi 45 yaşın üstündeki arkadaşlarımdan bazılarının şimdiye kadar hiç meme kontrolü yaptırmadıklarını görünce, sağlık cehaletinin başka bir şey olduğunu düşünmekten kendimi alamıyorum.

2

Çoğu kişi dışkıyla birlikte gelen kanamada kendi kendinin doktoru kesilir. “Hemoroidim vardı ondandır”, “Yine basurum kanıyor” diye düşünürek hekime gitmez. Oysa, dışkıyla gelen kan, kolon kanseri gibi hastalıkların habercisi olabilir. Dışkıdan gelen kanı hemoroide bağlama yanlışına düşmeyip, bir uzmandan randevu alın.

3

Bir diğer önemli önyargı da ruh sağlığımızla ilgili. “Deli miyim ben!” diyerek ruhsal danışmanlık almamakta direnen, doktora gitse bile reçete ettiği ilaçları almamakta direnen insanlar tanıyorum. Oysa, ne kadar da buna ihtiyaçları var!

Öfkeli ve umutsuzlar... Sürekli uyuyor, yıkanmaya bile üşeniyorlar... İki kaş arasındaki çizgileri çatılmaktan iyice derinleşmiş... Hayat yorgunu omuzları düşük... Ya, sıkıntıdan tıkanırcasına yiyorlar ya da iştahları kontakt kapatmış durumda... İşlerini, evlerini değiştirmeye, yeni başlangıç yapmaya bile halleri yok! Oysa, midemiz, kalbimiz gibi ruhumuz da hastalanabilir. Ruhunuzun bu alarm sinyallerine kulaklarınızı kapamayın, bir psikiyatri uzmanına ya da psikoloğa başvurun.

4

Sağlıkta bir diğer hatalı davranış da, idrarını tutmak. Dışarıda kirli diye tuvalete gitmekten kaçınmak, eve geliş saatini beklemek sağlığımızı tehlikeye atan bir davranış. İdrarı zamanında boşaltmayıp tutmak, enfeksiyonlardan idrar kaçırmaya ve hatta böbrek yetmezliğine kadar ciddi hastalıklara yol açabiliyor. Böbreğinizi ve mesanenizi iyi tanıyın. Bir atılım organı olan mesanenin, böbreklerden süzülen idrarın vücudu terk etmeden önceki son durağı olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Tuvalet ihtiyacını bekletmenin, vücuttan atılması gereken toksik maddelerin mesane ile daha uzun süre temas etmesine neden olacağını hatırlayın.

5

Çoğu kişi su yerine çay, kahve ya da gazlı içecekleri tüketmesinin yeterli olduğunu sanıyor. Yemeklerde bile su içmeyen kişiler tanıyorum. Oysa, kahve, çay, gazoz suyun yerini asla tutmuyor. Günde en aşağı 1,5 litre su içmemiz öneriliyor. Az su içenlerde ise ciltte kuruluk, kabızlık, kramp, migren, hipertansiyon, böbrek sorunları, kilo alımı gibi sorunlara rastlanıyor.

Sağlığımızla yaptığımız yanlışlar bu kadarla sınırlı değil; uzayıp gidiyor. Önemli olan sağlıklıyken onun değerini bilmemiz, riskli davranış, tutum ve düşüncelerden kaçınmamız. Kaybettikten sonra, “Keşke” diyerek hayıflanmak bazen hiçbir işe yaramıyor çünkü.