Erkeklerden çok mu farklı düşünüyoruz? Cidden onları anlamıyor ve onların baktığı yerden bakamıyor muyuz olaylara? Yoksa, anlayıp oyun mu oynuyoruz?
Bal gibi de oyun oynuyoruz. İşimize gelmiyorsa söyledikleri, kırk yıllık avukat donanımı ile savunuyoruz kendimizi. Misal adam diyor ki; ‘’Giyme şu mini eteği rahatsız oluyorum.’’ O eteği giyeceksek ne engel olabilir ki bize, giyeriz. Öyle bir konuşur ikna ederiz ki adamı, giyme dediğine bin pişman olur. Onun bizi anlamadığından, bağnazlığından, hangi devrin adamı olduğundan girişi yaparız. Çıktığımız yer Allah’a emanet. Çaresiz kalan adam etrafındaki kadınlardan medet umup yardım dilenir ama nafile. Bütün kadınların geçtiği yollar aynı olduğundan aldığı cevaplar da aynı olur. Garibim işin sonunda kendini hatalı bile bulur. Acun Ilıcalı gibi. O da benzer bir durumdan dert yanmış. Kıskandığı ve rahatsız olduğu şeyler olduğunu açık açık söylemiş. Bazı durumları kızına bile danışıyormuş. Ama onun da bir kadın olduğunu unutuyor Acun.
Ben bu şoka razıyım!
Dönem arabesk fantazinin dibi dönemi. Bir kadın çıkıyor sesinde buram buram acı. Görüntüsü, bakışları çilekeş. Şarkıları en gamsız adamı dertlendirecek cinsten. Bunlar yeter mi? Yetmez! Kadının hayatı şarkılarından öte dram. Öyle ki o dönem hayatı film yapılıyor. Sevdiği adam tarafından yüzüne atılan kezzap sonrası bir gözünü kaybediyor. 30 yaşında boşandığı eşi tarafından vurulup, hayatını kaybediyor. Adını yazmasam bile herkes kimden bahsettiğimi bundan 30 yıl sonra bile biliyor. Bergen. Bir döneme damgasını vuran bir kadın. Yaşadığı hayatla örtüşen şarkıları onu acıların kraliçesi yaptı. Şarkıları hayatı unutulmadı. Yıllar sonra bile şarkılarının yeni versiyonları yapıldı. Emrah, Funda Arar, Muazzez Ersoy, Işın Karaca ve Sagopa Kajmer gibi pek çok sanatçı tarafından birçok şarkısı cover'landı. Ve yine sevildi.Aradan geçen onca zamana ve değişen zevklere rağmen tutan şarkılarından sonra Bergen’in hayatını konu alacak bir filmin çekileceği konuşuluyordu. Bergen’i kim oynar acep diye merakla isim bekliyorken, Serenay Sarıkaya bombayı patlattı. Bir dergiye verdiği röportajda Bergen ile yatıp kalktığını söylemiş. Bergen ve Serenay gözümde bile canlandıramadım. Şaka olmalı. Bir anda tutar dediğim film çöp oldu gözümde. Serenay Sarıkaya çok iyi bir oyuncu olabilir ama alaturka ve arabesk asla değil. Ne giyse, nasıl davransa da olamaz. Olurda olursa, ben bu şoka razıyım!
Organize oldular, geliyorlar…
Türkiye genelinde sinema salonu sayısında geçen yıla göre yüzde 77.8 artış olmuş. Gösterilen film sayısı ise yüzde 82 artış göstermiş. Yerli filmlerin sayısında yüzde 167,3'lük bir artış olmuş. Beğenelim beğenmeyelim Türk sineması en şaşaalı dönemlerini yaşıyor. Çekilen film sayısında ciddi bir artış oldu. Ülkemizde dev bir sektör oluştu. Sayısız kişi bu sektörden ekmek yiyor. Açık söylemem gerekirse son zamanlarda vizyona giren Türk yapımı birçok filmi beğenmedim. Yapılan rakamsal açıklamalarda da benim gibi düşünenlerin sayısı hiç az değildi. Dev bir sektör onlarca çalışan emek ama istenilen rakamlar elde edilemedi. En çok merak edilip beklenen filmler bile hayal kırıklığı yaşattı.Ama Organize İşler 2 geliyor. Yılmaz Erdoğan filmlerinin gişe başarısı hep konuşuldu. Bu film içinde aynı başarı bekleniyor. Organize İşler 2 filminde rol alacak olan Kıvanç Tatlıtuğ’un, Sarı Saruhan olarak ilk fotoğrafları medyaya verildi. Ezgi Mola da verdiği 10 kilo ile güzelliğine güzellik katarak Lerzan Berrak karakteri olarak ilk fotoğraflarını paylaştı. Bu iki yeni ismin rolleri büyük merak konusu. İşin aslı astarı; hayvan sevenlerin annesi olarak bilinen Ezgi Mola’nın nasıl bir Lerzan olduğu benim daha çok ilgi alanıma giriyor.