Kuzey Irak'ta Kürdistan Bölgesel Yönetimi'n başkanı seçilen Neçirvan Barzani, yemin ederek görevine resmen başladı.
Barzani’nin yemin töreni için Erbil’de görkemli bir merasim düzenlendi.
Yemin törenine yaklaşık 200 ülkeden temsilciler katıldı.
Söz konusu ülkelerin büyük kısmı büyükelçiler, konsolosluklar ve misyon şefleri düzeyinde temsil edilirken Türkiye, Almanya ile birlikte dışişleri bakanı düzeyinde en üst düzey katılım sağlayan ülke oldu.
Türkiye’nin yemin töreninde dışişleri bakanı seviyesinde katılım göstermesi Ankara’nın, yeni dönemde Erbil ile ilişkilere verdiği önemi gösteriyor.
Neçirvan Barzani’nin, Erbil Havalimanı’nda Mevlüt Çavuşoğlu’nu törenle karşılaması, Erbil’in de önümüzdeki dönem Ankara ile ilişkilerini en üst düzeye çıkarma arzusunun bir göstergesi.
Neçirvan Barzani’nin, geçtiğimiz yılın temmuz ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yemin törenine katılmak için Ankara’ya gelmesi ardından geçtiğimiz nisan ayında Çavuşoğlu’nun Erbil ziyareti ve şimdi Barzani’nin yemin törenine üst düzey katılım tarafların Kürdistan Bölgesi’nde Eylül 2017’de yapılan bağımsızlık referandumu nedeniyle yaşanan gerilimi geride bıraktığını gösteriyor.
İki hafta önce Kürdistan Bölgesel parlamentosu tarafından başkanlık görevine seçilmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Neçirvan Barzani’yi arayarak tebrik etmesi ve Türkiye’ye davet etmesi de Ankara’nın, Erbil ile yeni bir sayfa açmak istediğinin en üst düzeyde teyidi olarak görülüyor.
Referandum sonrasında Mesut Barzani’nin başkanlık görevini bırakmasının ardından onun yerine parlamento tarafından seçilen Neçirvan Barzani, dört yıl boyunca bu görevi yürütecek.
Neçirvan Barzani, Kürdistan Bölgesel Yönetimi içinde Türkiye’ye en yakın isimlerin başında geliyor.
Barzani’nin dört yıllık başkanlık dönemi Ankara-Erbil ilişkilerinin en üst düzeye çıkarılması açısından bir fırsat.
Erbil ile Ankara arasında iş birliğinin güçlendirilmesiyle her iki tarafın büyük kazanç sağlayacağı birçok alan söz konusu.
Türkiye açısından bunların başında PKK’nın bölgedeki etkinliğinin kırılması geliyor.
Neçirvan Barzani’nin başbakanlığı döneminde, PKK’nın bölgeden çıkması yönünde sayısız açıklaması mevcut. Ancak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bunu tek başına yapabilme şansı yok.
Hele de ABD’nin açıkça arkasında durduğu bir örgüte karşı böyle bir gücü yok.
Ayrıca bugüne kadar Neçirvan Barzani’nin tek başına böyle bir karar verme şansı da yoktu.
Ancak Barzani’nin başkanlığı döneminde Ankara ve Erbil iş birliği yaparak PKK’nın bölgedeki etkinliğini oldukça sınırlayabilir, ki bu Türkiye kadar Kürdistan Bölgesi’nin de arzu edeceği bir durum olacaktır.
Öte yandan başta enerji olmak üzere tarafların ekonomik alanda ilişkileri geliştirmek için koşullar hiç olmadığı kadar elverişli.
Zira ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının ardından Ankara hem enerji hem diğer birçok alanda yönünü Irak’a yöneltmiş durumda. Bağdat ve Erbil de aynı şekilde İran ile ticari ilişkilerini sınırlamak zorunda kaldığı için oradan boşalan alanı Türkiye’den karşılama ihtiyacı duyuyor.
Türkiye’nin Irak ile yıllık ortalama 10 milyar dolar bir ticareti söz konusu. Bunun yaklaşık 7 milyar doları Kürdistan Bölgesi ile gerçekleşiyor.
Yine Kürdistan Bölgesi’nin İran ile yıllık yaklaşık 5 milyar dolar ticareti var.
ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının ardından Kürdistan Bölgesi’nin bu ülke ile yaptığı ticaretin yüzde 80 dolayında gerilemesi bunun da Türkiye üzerinden gerçekleşmesi öngörülüyor.
Mevlüt Çavuşoğlu Erbil ziyaretinde, Neçirvan Barzani’nin yanı sıra halen Güvenlik Konseyi Müsteşarlığı’nı yapan Mesut Barzani’nin oğlu Mesrur Barzani ile de bir araya geldi.
Zira Mesrur Barzani de, önümüzdeki dönem Neçirvan Barzani’den boşalan başbakanlık koltuğuna oturacak isim.
Yemin ederek görevine resmen başlayan Neçirvan Barzani’nin birkaç gün içinde hükümeti kurması için başbakanlık görevini Mesrur Barzani’ye vermesi, onun da kabinesini kurarak parlamentoda yapılacak güven oylaması sonrası başbakan olarak göreve başlaması bekleniyor.