2018'in başından beri internet abonelerinin en büyük sorunu olan kotanın kalkacağı konuşuluyor. Birçok abone aylardan beri kotasız internete kavuşmak için 1 Ocak 2019'u bekliyor.
Özellikle yılın sonuna yaklaşıldıkça konuyla ilgili konuşulanların sayısı da arttı. Yeni düzenleme ile belirlenen tarifelerse yeni yeni ortaya çıkıyor. Mesela Türkiye’nin internet bağlantısı konusunda lider şirketi Türk Telekom’un yeni dönem için açıkladığı en ucuz bağlantı fiyatı dün 59,90 TL olarak duyuruldu. Kızılca kıyamet de bundan sonra çıktı.
Aboneler 49 TL’den 59,90 TL’ye yükselen fatura bedelini (ve buna bağlı olarak artan diğer bağlantı seçeneklerinin fiyatlarını) sosyal medya üzerinden eleştirmeye başladılar. Bence çok haksız değiller ama kotanın kalkıp faturanın sabit kalacağını düşünecek naif oldukları kesin.
Yaklaşık bir yıldır kotanın kalkmasının son kullanıcı yani aboneler için en hayırlı seçenek olmayabileceğini söylüyorum. Bunu söylediğim için de çokça eleştiriliyordum. Geldiğimiz noktada bundan sonra ne olacağını konuşmamız gerekiyor.
Çünkü asıl şok dalgası şubat ayında gelecek. Neden mi şubat? Türkiye’deki internet abonelerinin büyük çoğunluğunu giriş paketlerinden birini (muhtemelen de 49 TL ödemeli baz paketi) kullanan ev aboneleri oluşturuyor. Bu abone kitlesi interneti sosyal medya, gazete okumak gibi ihtiyaçlar için kullanıyor. Kotalı internet ile kotasız internet arasındaki farkı bilmeleri gerekmiyor. Farklı paketlerin fiyatları arasında kıyaslama yapmaları da gerekmiyor. Çünkü çok basit bir ihtiyaç var ve ayda 49 TL fiyatla bu ihtiyaç karşılanabiliyor. 1 Ocak 2019 itibariyle en az 59,90 TL’ye çıkacak olan internet faturası, bu insanların eline en erken 1 Şubat’ta ulaşacak. Asıl kıyamet de sanırım o zaman kopacak. İlk önce abone oldukları internet servis sağlayıcıyı değiştirmeye çalışacak olan bu aboneler çok kısa bir zamanda daha ucuz bir paket bulamayacaklarını da anlayacaklar. İşte size kızılca kıyamet…
BTK’ya Düşen Görev
Ben şahsen internet bağlantısının kota başta olmak üzere herhangi bir şartla sunulmaması gerektiğini düşünüyorum. Yani kotasız ve hızlı internet arzuluyorum. O nedenle Ulaştırma Bakanlığı’nın talimatıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından başlatılan çalışmalar sonrasında Türkiye’nin kotasız internete kavuşmasını memnuniyetle karşılıyorum. Ancak buna rağmen 1 Ocak 2019 itibarıyla başlayacak olan yeni dönemin insanları memnun etmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü dışarıdan bakıldığında çok internet kullananla az internet kullanan abonelerin faturalarını da birlikte ödeyecekleri bir sisteme geçiyormuşuz gibi görünüyor. Evet çok kullanan çok ödeyecek, bu çok normal. Peki ama az kullanan neden çok ödeyecek?
Ben hemen 2019 başında uygulamaya girecek olan yeni düzenin yine BTK tarafından iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öyle ye şu an 49 TL fiyatlı olan giriş seviyesi internet bağlantısı, yılbaşından sonra 59,89 TL ödenecek olan tarifeden daha hızlı bir bağlantı sunuyor. İnternete bağlanma hızı da en az kota kadar (hatta daha da) önemli bir faktör.
Ne de olsa arzulanan şey herkesin internete özgürce bağlanabilmesi; herkesin ihtiyacını karşılayacak bir internet paketine kavuşması değil mi? Türkiye’nin bilgi toplumu olabilmesi için halkın sınırsızca internet kullanmasını sağlamak değil mi?
Bu arada fiyat konusunda zor olsa da hem mobilde hem sabitte minimum hız konusunda da bir iyileştirme yapılabilirse sanırım tüm abonelerin memnuniyeti sağlanabilir. Açıklanan fiyatları pahalı bulmakla birlikte düşürülmesinin pek mümkün olmadığını, belki geniş katılımlı bir çalışma sonunda vergi indirimi sağlanabileceğini biliyorum. O nedenle bence açıklanan bu yeni fiyatlarla daha çok aboneyi memnun edecek bir çözümün bulunması için mesai harcanmalı.
Öte yandan sektörde yeni fiyatların da 2019 sonuna kadar sabit kalmasının pek mümkün olmadığı, özellikle alternatif servis sağlayıcıların fiyat arttırmak zorunda kalacağı konuşuluyor. Rekabetin canlanması ve aboneye fayda olarak geri dönebilmesi adına uzun vadeli düzenlemelerin yapılacağı yeni bir dönemin 1 Ocak’ta başlayacağını umuyorum.