Şimdi, 90'lı yılların başına dönelim biraz.
Ben, Gazeteci Faik Kaptan’ı 1980’lerin ikinci yarısında tanıdım. O zamanlar Cağaloğlu’ndaki Hürriyet Gazetesi’nin Atatürk Havalimanı (tek meydan vardı)
Muhabiri’ydi. Orada aralıksız tam 40 yıl görev yapan (Anılarını da kitaplaştıran) belki de tek gazeteci olma unvanıyla tarihe geçti diyebilirim. Faik Abi, bir dönem (1974-76 arası) Kuzey Kıbrıs’ta görev yaptı. O dönem anılarını ara sıra sosyal medyada yayınlıyor ve biz de ilgiyle izliyoruz. Haziran 2016’da ilginç bir tesadüfü bakın nasıl anlatmış.
“Halen KKTC’de Cumhurbaşkanlığı yapmakta olan Mustafa Akıncı ile Barış Harekatı yıllarından tanışırım. Sevgili Mustafa da (Kusura bakmasın Sayın Cumhurbaşkanı o kadar hatırım olsun) gencecik bir politik simaydı. Akşamları Saray Otel’in lobisindeki sohbetlerimiz uzun saatler sürerdi. Sosyal demokrat, biraz keskin bıçaktı. Cumhurbaşkanı seçildiğinde kutlama fırsatım olmamıştı. Aradan tam 39 yıl geçtikten sonra İstanbul’a geldi. Karşılaştık ve kendisini orada tebrik ettim. Ben hala gazeteci o ise artık ülkesinin Cumhurbaşkanı idi.”
Şimdi, 90’lı yılların başına dönelim biraz.
Bu kez yine Hürriyet Gazetesi’ndeyiz ve Güneşli’deki rezidans yapılan binadayız.
Hürriyet’in yüzde 25 ortağı olan Erol Aksoy’a ait Show Tv’de bu binada faaliyette.
İçen, içmeyen hepimiz Hürriyet’in ünlü barında akşamları oturup, çok derin sohbetler yapıyorduk. Erol Aksoy’un sağ kolu olan mali işler koordinatörü Ersin Tatar’ı ben de o sıralarda tanıdım. Kıbrıslı olan Ersin arkadaşımızın tatlı şivesiyle sohbetine doyum olmazdı. Ben Hürriyet’ten ayrılınca onunla yollarımız da ayrıldı. Sonra, Kıbrıs’ta bir mali müşavirlik firması açıp, Tempo Tv adında televizyon kanalı kurduğunu öğrenmiştim. Yıllar sonra televizyonda, daha sonra gittiğimde ise Maliye Bakanı olarak makamında görüştük. Ardından Ulusal Birlik Partisi’nin Genel Başkanlığı görevini üstendi. 2019’da İstanbul’da karşılaştığımızda ise, o artık ülkesi olan KKTC’nin Başbakanı unvanını taşıyordu.
İki gazetecinin hayatında bir şekilde yer alan bu iki devlet adamı şimdilerde bir yarış içinde. KKTC’de Cumhurbaşkanlığı için yarışacak olan Akıncı ve Başbakan Tatar’ın özgeçmişlerine de bir bakarak seçimle ilgili görüşlerimizi dile getirelim.
Daha önce yapılması gereken seçimin Kovid-19 salgını nedeniyle 6 ay sonraya ertelenmesi, Akıncı’nın görev süresinin de, 6 ay uzatılması kararı, daha önce KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde kabul edilmişti. 11 Ekim 2020 Pazar günü yapılacak ve ülkeyi beş yıl yönetecek olan cumhurbaşkanının belli olacağı bu seçimde 35 yaşını doldurmuş diğer adayların kim olduğu da artık belli oldu.
Seçimde 18 yaşını doldurmuş her KKTC vatandaşı doğrudan oy kullanabilecek.
Yasaya göre, seçime katılan bir adayın cumhurbaşkanı seçilebilmesi için kullanılan ve geçerli sayılan oyların salt çoğunluğunu alması gerekmektedir.
Adaylardan hiçbiri salt çoğunluğu sağlayamazsa, seçim 7 gün sonra en çok oy alan iki aday arasında yenilenir ve fazla oy alan aday cumhurbaşkanı seçilir. Şu ana kadar cumhurbaşkanlığı için adaylık açıklayan ve YSK tarafından adları resmen açıklanan adaylar şunlar.:
1. Ersin Tatar (Ulusal Birlik Partisi),
2. Tufan Erhürman (Cumhuriyetçi Türk Partisi),
3. Erhan Arıklı (Yeniden Doğuş Partisi),
4. Fuat Çiner (Milliyetçi Demokrasi Partisi),
5. Arif Salih Kırdağ (Bağımsız),
6. Ahmet Boran (Bağımsız),
7. Mustafa Ulaş (Bağımsız),
8. Alpan Uz (Bağımsız),
9. Kudret Özersay (Bağımsız),
10. Mustafa Akıncı (Bağımsız),
11. Serdar Denktaş (Bağımsız).”
En güçlü adaylardan biri olan, Mustafa Akıncı (Halen cumhurbaşkanı) seçime bağımsız olarak girmekte. Halen Başbakan olan Ersin Tatar ise, Ulusal Birlik Partisi’nden aday oldu. Diğer isimlere baktığımızda Serdar Denktaş’ın bağımsız, eski Başbakan ve Dışişleri Bakanı Tufan Erhürman’ın da sol siyasi yelpazede yer alan Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin adayı olduğunu görüyoruz.
En güçlü iki adayın geçmişi ve fikirlerini özetelmek gerekirse:
Mustafa Akıncı, 1975 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti Kurucu Meclisi’ne seçildi. 1976-1990 arasında Lefkoşa Belediye Başkanlığı yaptı. 1987-2001'de Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) Genel Başkanlığı’na seçildi. 1993-2009 arası KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde milletvekili olarak görev aldı.
2015’te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de bağımsız aday olarak katılan Akıncı, ikinci turda aldığı yüzde 60,50'lik oyla Cumhurbaşkanı seçildi.
Akıncı, Kıbrıs meselesinin federasyon modeliyle çözülmesi için müzakerelerde bulundu. Kıbrıs meselesinin siyasi eşitlik temelinde kurulacak iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon temelinde çözüleceğine inanan Akıncı, bunun Ada için en mümkün çözüm modeli olduğunu vurguluyor.
Başbakan Tatar, 1982-2001 yılları arasında İngiltere ve Türkiye'de bazı şirketlerde çalıştı. 1992-2001 yıllarında Show TV'de Genel Koordinatörlük yaptı.
KKTC'ye 2003'te dönen Tatar, Ulusal Birlik Partisi’nden siyasete girdi ve 2009-2013 arasında Maliye Bakanlığı yaptı. Tatar, 2018'de partisi UBP'nin Genel Başkanı olurken, geçen yıl Mayıs’ta kurulan UBP-HP koalisyon hükümetinde başbakanlık görevini sürdürüyor.
Kıbrıs meselesinde 50 yıldır tartışılan federasyon modelinin bir umut olmaktan çıktığı fikrinde olan Tatar, Avrupa Birliği çatısı altında iki ayrı devlet veya konfederasyon gibi farklı seçeneklerin görüşülmesini destekliyor.
Tatar'ın partisi UBP, Ocak 2018'de yapılan son genel seçimlerde 35,61 oy alarak, birinci parti olmuştu.
Şimdi, Kuzey Kıbrıs dönüm noktasında. Bu seçim de Mustafa Akıncı’nın tekrar iş başına gelmesini isteyen ve de onu tam destekleyenler var. Başta AB ülkeleri ve diğer Batılı ittifaklar Mustafa Akıncı’nın kendileri gibi düşündüğünü biliyorlar ve onun tekrar seçilmesini istiyorlar.
Avrupa ne diyor, öncelikle adada “İşgalcı” diye niteledikleri Türk askerinin çekilmesini istiyor. Maraş bölgesini iskana açma ve Rum kesimine iade et. Akdeniz’de olur olmaz yerde gaz-petrol aramaktan vazgeç. Adalarla ilgili yeni görüş beyan etmekten uzak dur. Kıta sahanlığında statükoyu bozacak yeni haritaları gündeme getirme. Rum kesimi ile dalaşma ve onlara iyi davran. Elektrik ve su ver. Mersin ve diğer limanlarınıza Rum gemilerinin yanaşmasına izin ver.
Türk-Rum ayrımı yapma ve Kıbrıslılık fikri etrafında birleş. 1960 anlaşması ile tanınan garantilerden vazgeç. Toprak talebin olmasın, hatta sen elindeki yerlerden bir kısmını Rumlara terk et.
Aslında adayı terk edin gidin diyecekler de buna cesaret edemiyorlar. Tüm buna benzer talepleri eski cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat zamanında da ondan da cesaret alarak dile getiriyorlardı. Bu konuda Mustafa Akıncı’nın tutumunu da kendi görüşlerine yakın buldukları için onun seçimini hararetle destekliyorlar. Başbakan Ersin Tatar ise, anavatan ile bir bütünlük içinde bağımsızlıktan yana bir tavır izlemektedir. Böyle bir durumda Faik Kaptan abimiz eski arkadaşını, yani Mustafa Akıncı’yı nasıl-niçin destekler bilemem ama, ben arkadaşım olduğu için gurur duyduğum Ersin Tatar’ı nasıl ki Başbakan olarak desteklediysem, bu seçimde de Cumhurbaşkanı olması için can-ı gönülden destekleyeceğim. Konu, tabii ki arkadaşlıktan çok öte bir durum. Burada söz konusu olan vatan toprağı ve mavi vatan dediğimiz denizlerimizdir. Kıbrıs Türk’tür ve Kıbrıs da vatandır.
Çok ve bağımsız yaşa Kıbrıs.