Geçen ay Kuzey Kıbrıs’a gidip birkaç gün kaldıktan sonra geri döndüm. Gördüklerimi özetlemek gerekirse, otel ve casinoların yanı sıra üniversitelerle 700’ü aşkın oto galerisi bu ülkenin en önemli gelir kaynaklarını oluşturuyor.

Fabrika ve üretim tesislerinin olmadığı KKTC’nin, oteller ve bankalar dışında en büyük ekonomik varlığı olan Ercan Havalimanı’nı da görmeden edemeyiz. Ben, çok iyi para kazandığından emin olduğum havalimanını mercek altına 

almaya hazırlanırken tam bu sırada KKTC Devleti’nin Resmi Gazetesi 24 Eylül 2024 tarih ve 197 Numaralı Özel baskısında vergi rekortmenlerini ve de ödedikleri vergi miktarlarını yayınladı. 

Türkiye’de de olduğu gibi, burada da bankalar listenin başında yer alıyor.

Bir numarada 499 milyon 45 bin TL vergi verecek Türkiye İş Bankası var. 

Kıbrıs’ta otel ve casino işletmeciliği yapan Merit Kıbrıs eksi 347 milyon 412 bin TL vergi matrahı beyan ederek 413 milyon 782 bin TL vergi ödeyecek.

Devamında yerli ve Türkiye kökenli birçok banka listenin en üst sıralarında yer alıyor. Ercan Havalimanı’nda çok geniş alanlarda duty free satışı yapan Adem A. Kaner ve Kardeşi Ltd. Şirketi ise beşinci sırada olmasına rağmen 164 milyon 450 bin TL vergi ödeyecek. 

Sigara, içki, çikolata ve parfüm gibi yanına yaklaşılmayan pahalı ürünler satan bu şirketin kuruluşunda yüzde 10 ortak olduğu Ercan Havalimanı’nda en fazla ciro yapan ve karlılığı yüksek ürünler satan Kanerler’in beyan ettiği 699 milyon 788 bin TL’lik matrahın ve ödeyeceği verginin azlığı iddia ediliyor. 

Listeye bakmaya devam ettiğimde iyi para kazandığından şüphe edilmeyen bahis şirkelerinin ve casinoların ahım şahım vergi matrahı beyan etmediğini görmemek için kör olmak gerekiyor. 

22’inci sırada tanıdık bir isim olarak 64 milyon 252 bin lira ile İstanbul Airlines adını görüyoruz. Türkiye’nin ilk havayolu olup, uçuşlarına 2004’te son veren, duayen havacı Özcan Toplar’a ait İstanbul Havayolları’nın kardeş kuruluşu olan bu şirket otelcilik ve turizm iş kolunda faaliyet gösteriyor.

İflas eden Atlas Global Havayolları’nın sahibi Murat Ersoy’un kurduğu Mersoy Turizm Otelcilik A.Ş ise sadece 40 milyon 437 bin TL vergi ödeyebilirim demiş. Uçak yakıtı satan Triplestar Fuel Services ise listeye ancak 50’inci sıradan girerek 25 milyon 661 Bin TL vergi beyanında bulunmuş. 51’inci sırada bulunan ve 40 yıldan bu yana Ercan Havalimanı’nda yer hizmeti veren yine Özcan Toplar’a ait İstanbul Handling Ltd. ise 24 milyon 350 bin TL vergi ödeyecekmiş.

Devletin, ‘İstediğin kadar vergi ver” mantığını anlamadığımı belirterek çok az vergi veren şirketlerin bazılarını vicdanlarıyla baş başa bırakıp asıl konumuza gelelim.  

Önceleri kapasitesi 800 bin iken şimdi en fazla 4 milyon yolcu ağırlayacak 

Ercan Havalimanı’nın tam 10 milyon kapasiteli yeni havalimanını 10 yılda zar zor bitiren işletmeci ve de yapımcı T&T (Emrullah Turanlı’nın Taşyapı İnşaat, Alp Delimollaoğlu’nun Terminal Yapı şirketlerinin ortaklığı)

Ercan Havalimanı İşletmeciliği İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi (Limited) ne kadar vergi ödeyecekmiş diye listeyi taradım. Ama ne yazık ki göremedim. Bu şirket zarar mı etti, neden listede (az da olsa) yer almadı?

Bunların cevabını Kuzey Kıbrıs’taki her yurttaş gibi, bir TC vatandaşı olarak ben de merak edip, sorguluyorum. Sorgulama hakkımız var, çünkü bizim verdiğimiz vergilerle ekonomisi ayakta duran KKTC’nin alamadığı her kuruş vergi bizim cebimizden çıkacak daha fazla vergi demektir. Öyle değil mi?

Ben, Ercan Havalimanı’nın işletmecisi olan T&T Havalimanı İşletmeciliği şirketinin kaç lira vergi verdiğini arayıp bulmaya çalışırken, T&T Airport Genel Müdürü Serhat Özçelik’im kamuoyuna yaptığı ‘Zararda değiliz. Vergi matrahı oluşmaması yasal bir sonuçtur” diye başlayan açıklaması şöyle diyordu;

“KKTC Maliye Bakanlığı’nın 2023 yılına ait vergi matrah ve miktarlarının açıklaması nedeniyle kamuoyunda şirketimizin zararda olduğuna ve bu nedenle vergi ödemediğine ilişkin spekülasyonlar yapılmıştır. (...) T&T Havalimanı İşletmeciliği şirketi, 2023 yılında 420 milyon TL işletme kârı elde etmiş olmasına karşın, amortisman, kur zararı ve yatırım indirimlerinin gider kaydedilmesi sonucunda vergi matrahı oluşmamış ve operasyonel olarak karlı olmasına rağmen vergi tekniği açısından zarar etmiştir. (…) 

“Zarar etmiştir” diye biten cümlenin devamında ise şu sözleri söylüyordu.

“İşletmemiz zararda değildir. 2023 yılı için vergi matrahı oluşmaması, KKTC vergi mevzuatının KKTC’nde faaliyet gösteren diğer tüm işletmelere olduğu gibi şirketimize sağlamış olduğu haklar uyarınca hazırlanan 2023 yılı bilançomuzun yasal sonucudur. (…)

İlgili sözleşmemiz gereği, 2023 yılında kamu kasasına aktardığımız ciro payı 1,6 milyar TL’den fazladır. 2024 yılının ilk iki dönemi (6ay) sonunda ödenen ciro payı ise 286 milyon TL’yi aşmış bulunmaktadır. (Muhtemelen yıllık pay 2023’ün üçte biri kadar olabilecektir.) 

T&T Havalimanı İşletmeciliği, devletimiz ile paydaş olarak çalışmaktadır. Hesapları, diğer bütün işletmelere göre çok daha şeffaf olmak zorundadır ve kamu denetimine tam anlamı ile açıktır.(...)”

Bu açıklamayı okuyucularımın insaf, izan ve anlayışına havale ediyorum. 

Diyorum ki, söyledikleriniz yasal ama kamu vicdanını rahatsız etmiyor mu?

Bu durumlarla ilgili olarak Türkçede o kadar deyim var ki. Hangisini yazsam bilmem ki. Siz istediğini koyun buraya.

Mutlu yarınlar Kuzey Kıbrıs.

————————————————————

TÜRSAB, üniversiteyle iş birliği yapıyor

Burdur makus talihini turizmle yenebilir mi?

Halen 15 bini aşan üye sayısıyla ülkemizin, Balkanların ve Orta Doğu ülkelerinin en büyük meslek kuruluşu Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nin davetiyle geçen hafta Burdur’daydım. Seyahate THY’nin TGJ kodlu Boeing 777-300 ER tipi uçağıyla gidip, TC- LHA tescilli Airbus 350-900 tipi sıfır uçağıyla döndüm. Uçaklar ağzına kadar dolu, yolculuklar çok keyifliydi. 

TÜRSAB, Turizmin Yüzyılı Programı kapsamında elini taşın altına koyarak ülkemizin gelişmemiş illerinden olan Burdur’un turizmden pay alabilmesi için, kentin ilk ve tek beş yıldızlı otelini (Lavanta Tepesi) işleten Türkiye’nin belki de en geniş yerleşkesine sahip olan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) ile anlamlı bir iş birliği yaptı. 

Ticari diplomasının en gözde kurumu olan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun

(DEİK) Başkanı Nail Olpak ve sanatçı Sümer Ezgü’nün birer Burdurlu olarak onur konuğu olduğu toplantıya Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan katılırken kentin CHP'li belediye başkanı ne yazık ki uğrayıp bir selam da vermedi. 

Burdur Müzesi’nde 68 bin eski eser ve üniversitede 40 bin öğrenci olduğunu belirten Ağrılı genç valinin kente sahip çıkmadaki kararlılığı dikkatimi çekti. 

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın etkinliklere ev sahipliği yapan küçük şehrin orta ölçekli bilim yuvası MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar ile ortaya koyduğu sıcak dayanışmanın her kente örnek olmasını diliyorum. 

TÜRSAB ve MAKÜ iş birliğiyle Mayıs ayında farklı üniversitelerin 42 bilim insanı ‘arama konferansları’ da bir araya gelip, Burdur’u tartışmıştı. Bu konferansların merak edilen sonuç raporunu TÜRSAB Hukuk Müşaviri Av. İller Ünsever yorumlayarak açıkladı. 

“Burdur’da da Turizm Mümkün” şiarı ile sözlerine başlayan Ünsever’in dile getirdiği rapordan bazı başlıklar şöyle:

Şehirde sadece 3 bin 60 yatak var. Cezaevinde 3 bin 800, askeri birlikte 8 bin yatağın olduğu Burdur’a 2023’te gelen turist sayısı ise 141 bin 499 kişi. 

Şehre 3 bin 220 Rus, 308 Çinli, 306 Hintli ve 270 de Alman (Antalya’ya 6 milyon) turist ziyaret amacıyla gelmiş. 

Askerlik yapılması ve hapishanesiyle gündeme gelen Burdur’un bunların önüne geçmesi, “Gelip geçilen değil, gelip gezilen şehir” olması isteniyor. 

Burdur’un ele alındığı, İhsan Aktaş’ın yönettiği panelde Nail Olpak, anılarla süslü konuşmasında marka bir şehir yaratmak için, elinden gelen yardımı yapacağının sözünü verdi. Turizme gönül vermiş, bir nefer gibi çalışan ve bunun için gayret sarf eden Rektör Hüseyin Dalgar, Turizm Fakültesi’yle Burdur Turizmi için gerekeni yaparak bu amaca hizmet edeceğini söyledi.

Sanatçı Sümer Ezgü ise, 410 türküsü olan Teke Yöresi’nin Yörükler’inin bu türkülerle anılması gerektiğini söyledi. 

Televizyon gazetecisi Güven İslamoğlu da Anadolu’dan örnekler vererek aynı hataya Burdur’da düşülmesin dedi. 

Burdur’da son dönemlerde adından daha çok bahsedilen Salda Gölü’nün hem korunması ve hem de tanıtılması için gayret gösteriliyor. Bizlere, gölün üstünde balon gezintisi yaptırılarak eşsiz çok zevkli bir deneyim yaşattılar. 

Bunun yanı sıra Sagalassos ve Kibyra Antik Kenti’ni gezerken, neden dünya halkları buraları bilmiyor, öğrenmiyor dedim. Onlar da buraları görmeli. 

Böyle yararlı bir etkinlik için gayretini esirgemeyen TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’ya, yönetici arkadaşlarına, medyayı organize eden Mesut Kanat ve Serkan Tahmaz’a gönülden sağol derken, MAKÜ Rektörü Hüseyin Bey’e, otel genel müdürü Emine Hanım’a ve genç kardeşlerimizi gönülden tebrik ediyorum. İşlerini çok da iyi yaptılar. 

Onlarda bu inanç ve heves varsa, bu Burdur makus talihini turizmle yener.