18 Eylül'de Haseke'de ABD himayesinde yapılan toplantıda ve ABD'nin temsilcisi Zahra Bille de katıldı.

Suriye'deki Kürt Ulusal Konseyi ENKS ile öncülüğünü PKK'nın Suriye kolu PYD'nin yaptığı Kürt Ulusal Birlik Partileri'nin sözde Kuzey Suriye yönetimi oluşturma projesi alanda devam ediyor. ABD öncülüğünde Kürt siyasi yapılanması için bir anlaşmaya varıldığı ve yakında bunun açıklanacağı yönünde bilgiler gelmeye devam ediyor.

18 Eylül’de Haseke’de ABD himayesinde yapılan toplantıda ve ABD'nin temsilcisi Zahra Bille de katıldı.

Toplantıya katılan diğer isimler arasında terör yapıları PKK/YPG’nin uzantısı olan SDG’nin elebaşı Mazlum Kobani kod adıyla Ferhat Abdi Şahin de yer aldı.

Haseke’de sözde yeni yapılanmada temsil konusunda ENKS ile içinde YPG uzantılarının olduğu Kürt Ulusal Partileri yüzde 40 oranında temsili konusunda anlaşmaya varıldığı gelen bilgiler arasında. ABD himayesindeki süreçle 40 kişilik üyeden oluşan sözde bir yeni yönetim oluşturulacak. İleriki günlerde Türkiye kamuoyundan birinci gündem olacak içinde PKK’nın da olduğu sözde yeni bir siyasi yapı Kamışlı’da ilan edilmeye hazırlanılıyor. ABD Suriye’de sözde bir Batı Kürdistan-Kuzey Suriye yapılanmasının peşinde. ENKS’nin silahlı gücü olan ve halen Erbil’de Barzani himayesinde bulunan ve kendilerini Suriye Peşmergesi (sözde Rojava Peşmerge) olarak adlandırılan 7-8 bin arasındaki gücün Suriye’ye geçişi ve konuşlanacağı konusunda tartışmalar devam ediyor. Terör örgütü PKK/YPG alana bu güçlerin girmesini istemiyor.

DOHUK 2014 SÜRECİ

2014 yılında Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ndeki Dohuk'ta, K D P - Mesut Barzani'nin davetiyle yapılan ve 9 gün süren toplantıda bir anlaşmaya varılmıştı. Suriyeli Kürt gruplar -içinde terör örgütü PKK /YPG’nin uzantısı PYD ve müttefiki üç partiden oluşan ve kendilerini sözde Demokratik Toplum Hareketi TEV-DEM ve Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nden partisi KDP'ye yakın Suriye Kürt Demokrat Partisi (ENKS)- bir ortak siyasi konsey oluşturmuşlardır. Aslında Irak’ta faaliyet gösteren bir parti Barzani’nin KDP’si Suriye iç savaşında ile illegal olarak müdahil olmuştu. Ne kadar sözde bir anlaşma olsa da bu alana yansımamış özellikle ENKS’ye bağlı silahlı güçler Kandil’de bulunan PKK/KCK terör baronlarının baskısı ile Suriye’ye sokulmamıştı.

ABD-FRANSA İKİLİSİ PKK’YI SİYASİ SÜRECE KATMAK İSTİYOR

Fırat’ın doğusunda yer alan ve batı kısmında Tel Rıfat-Menbiç’i katarsak Suriye’nin yüzde 25’lik alanında ABD destekli bir PKK terör alanı oluşturulmaya çalışılıyor. ABD 2003 sonrası Irak kuzeyindeki Barzani-Talabani sürecini başka aktörlerle Suriye’de uyguluyor. Rakka petrolleri ile Dey Zor doğal gaz bölgesini içine alan küçük bir petro-dolar devletçiği kurma derdinde olan ABD var ortada. Elbette diğer küresel aktör Rusya filme seyirci kalmadan YPG ile Moskova sürecini yürütüyor. Cenevre’ye masaya ortak bir Kürt heyeti yollanması planlanarak hem Türkiye test ediliyor hem de ilerideki sözde federatif yapının alt yapısı hazırlanıyor.

YA TÜRKİYE NE YAPACAK?

Türkiye Doğu Akdeniz’de stratejik mücadeleler verirken Barış Pınarı Harekatı elindeki en büyük koz olarak duruyor. Ankara meşru ve teröre bulaşamamış Suriye halkının gerçek temsilcilerini kabul ediyor. Şam ile süreci yürütecek tek siyasi yapı olarak Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Türkiye’nin öncelikleri arasında. Zaten yeni Anayasa oluşturma sürecinde masada SMDK temsilcileri Suriye halkı adına bulunuyor. Türkiye askeri ve diplomatik gücü ile hem gayri meşru masalara ve alana müdahil edecektir. Barış Pınarı Harekatına sadece ara verildiği üst düzey yetkililerce sık sık yinelendi.

Sonuç olarak gayri meşru şekilde Suriye’de bulunan yabancı unsurlar ile terör örgütlerinden temizlenen Suriye olmadıkça tek ve bütün bir Suriye göremeyeceğiz. Umudumuz Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Dr. Nasr el-Hariri’nin dediği gibi “SURİYE SURİYELİLERİN OLACAK”.