IV. Mustafa (Mustafa Râbi'), 8 Eylül 1779 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. Babası Sultan I. Abdülhamid Han, validesi ise Ayşe Sîneperver Sultan'dır.
Sultan IV. Mustafa’nın Şehzadelik Dönemi ve Tahta Çıkışı
IV. Mustafa (Mustafa Râbi’), 8 Eylül 1779 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Babası Sultan I. Abdülhamid Han, validesi ise Ayşe Sîneperver Sultan’dır. Babasının saltanatının beşinci yılında dünyaya gelmiştir. Topkapı Sarayı’nda ilk eğitimini alan Şehzade Mustafa 10 yaşında iken babası vefat etmiş ve Osmanlı tahtına amcası Sultan III. Selim geçmiştir. Amcası tarafından, kendisi ve kardeşi Mahmud’a şefkat gösterilerek rahat bir şehzadelik hayatı geçirmeleri sağlanmıştır.
Şehzade Mustafa, Sultan III. Selim’in 18 yıllık saltanatı sonunda Kabakçı Mustafa isyanı ile tahttan indirilmesi sonucu darbecilerin isteği ile 29 Mayıs 1807 tarihinde 28 yaşında iken Osmanlı tahtına oturmuştur.
Sultan IV. Mustafa’nın Kısa Saltanat Dönemi ve Tahttan İndirilmesi
Yenilik ve reformlara karşı bazı devlet görevlilerinin, sabık padişah III. Selim’e karşı giriştiği darbe sonrası tahta geçen yeni padişah Sultan IV. Mustafa, isyancıların gölgesinde bir yönetim uygulamak zorunda kalmıştır. Nizam-ı Cedit dönemine ait uygulamaları ortadan kaldırmaya başlayan Mustafa Han, kendisini tahta çıkartan isyancıların, -kendilerine isyan sebebiyle hesap sorulmayacağına ilişkin- hazırladıkları hücceti de tasdik etmek zorunda kalmıştır. Fakat bu kişilerin bir kısmı, Sultan III. Selim döneminde menfaati bozulan veya görevden alınan kişiler olup yeni dönemde devlet işlerine karışmak için bunlara fırsat doğmuştur. Bu bakımdan isyana katılan zevat, istedikleri kişileri tayin edip istediklerini görevden alma konusunda padişahı zor durumda bırakmışlardır. Bu dönemdeki uygulamalar ile kargaşa, asayişsizlik ve kaos ortamı oluşmuştur.
Öte yandan 1806’da başlayan Osmanlı-Rus Savaşı devam etmekteydi. Buna rağmen devlet yönetiminde otoriteyi tesis edemeyen Osmanlı Devleti, cepheye düzenli bir birlik göndermekte zorlanmış; cephedeki askerler de isyan etmiş ve hatta sadrazam İbrahim Hilmi Paşa dahi cepheden ayrılmak zorunda kalmıştır. Bu kapsamda cephede daha ağır kayıpların önüne geçmek isteyen Osmanlı Devleti, Rusya’ya mütareke/ateşkes teklif etmiş ve 24 Ağustos 1807’de bir yıllık süreyle savaşa ara verilmiştir.
Bu dönemde yaşanan kargaşa, Sultan III. Selim dönemindeki devlet düzeninin özlenmesine sebep olmuş ve Sultan III. Selim taraftarları Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa etrafında toplanmışlardır. Nitekim Alemdar Mustafa, 1808 yılı Temmuz ayında topladığı bir kuvvetle İstanbul’a yürümüş ve Topkapı Sarayı’nı kuşatmıştır. Bu gelişmeler karşısında Sultan IV. Mustafa, tahtını emniyet altına almak için kurmaylarının tavsiyesi ile tahttan indirilmiş ve şimşirlik dairesinde yaşamını devam ettiren amcası III. Selim ile kendi kardeşi Şehzade Mahmud’un (Sultan II. Mahmud) öldürülmesi emrini vermiştir.
28 Temmuz 1808 günü, sarayın kapılarının kapatılması karşısında Alemdar Mustafa, Bâbıâli’yi basmış ve Sultan III. Selim’in tahta çıkartılmasını, buradaki devlet erkanından talep etmiştir. Akabinde Şeyhülislam’dan aldığı destekle Topkapı Sarayı’na girmeyi başaran, Alemdar Mustafa, tahta çıkartmak için geldiği Sultan III. Selim’in öldürüldüğünü öğrenince hiddetlenmiş ve Sultan IV. Mustafa’yı tahttan indirip Şehzade Mahmud’u tahta çıkartmıştır. Amcası ve kardeşinin öldürülmesi emrini veren Sultan IV. Mustafa ise “Ben tahttan inmedim, Mahmud’u kim tahta çıkarttı” diyerek tepkisini dile getirmiş ve hocası tarafından Alemdar’ın hışmından kurtarılmış ve şimşirlik dairesine gönderilmiştir.
Sultan IV. Mustafa’nın Öldürülmesi ve Değerlendirme
14 aylık padişahlığının ardından tahttan indirilen Sultan IV. Mustafa, yeniden tahta geçirilmesi için dışarıdaki eski düzen taraftarı olan ve Sultan III. Selim’i tahttan indiren kişilere haber göndermiştir. Tahttan indirilmesinin ardından yaklaşık üç ay geçmişken, Alemdar Mustafa’nın öldürülmesi hadisesi ile yeni isyan girişimi başlamış; bunun üzerine Sultan IV. Mustafa’nın yeniden tahta geçirilmesini engellemek isteyen ve bu sırada tahtta bulunan Sultan II. Mahmud, ağabeyi Mustafa Han’ı öldürtmüştür.
Böylece kaderin bir cilvesi vuku bulmuştur. Zira Sultan IV. Mustafa tahtta olduğu dönemde, Alemdar’ın sarayı basması karşısında, amcası ve kardeşinin öldürülme emrini vererek hayattaki tek hanedan mensubu olarak padişahlığını garanti altına almak istemiş, fakat muvaffak olamamıştır. Bu sefer ise tahttan indirildikten sonra kardeşi Sultan II. Mahmud, kendi tahtını garanti altına almak için ağabeyinin ölüm emrini vermiştir.
Tahttan indirildikten yaklaşık 110 gün sonra, 17 Kasım 1808’de öldürülen Sultan IV. Mustafa vefat ettiğinde 29 yaşında idi. Cenazesi merasimle kaldırıldıktan sonra babası Sultan I. Abdülhamid’in Fatih/Bahçekapı’daki türbesine defnedilmiştir.
Sultan IV. Mustafa’nın kısa saltanatı hakkında geniş kapsamlı bir değerlendirme yapmak mümkün değildir. Kısa süreli bir padişahlık yapması, üstelik eski-yeni çekişmesinin olduğu ve amcasını tahttan indirip kendisini tahta geçirenlerin gölgesi altında yönetim uygulamak zorunda kalmasıyla, zayıf karakterli bir padişah portresi çizdiği görülmektedir. Onun tahta geçmek için olan hırsı uğruna, isyancılarla işbirliği yaptığı ve yeniliklere karşı olduğu klasik bir görüş olarak ifade edilmektedir. Fakat bir müddet daha tahtta kalsaydı ne gibi faaliyetler gerçekleştireceği ve devletin ıslahat ve yenilik faaliyetlerini devam ettirip ettirmeyeceği kestirilememektedir.
Önemli Kaynak
(Kemal Beydilli, “Mustafa IV”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, c.31, ss.283-285)
(Kemal Beydilli, “Kabakçı İsyanı”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, c.24, ss.8-9)