Çok az kadın var, kocasından memnun olan, onlar da çoğu şeyi görmemezlikten geliyor.
Instagram dm’den o kadar çok yazan kadın takipçim var ki.
Hepsi ve birçoğu beraber olduğu erkeklerden şikayet ediyorlar.
Çok az kadın var, kocasından memnun olan, onlar da çoğu şeyi görmemezlikten geliyor.
Bir kadın yazıyor, Funda hanım biri ile tanıştım bana çok iyi davranıyor, gezdiriyor, hediyeler alıyor.
Geçen gün arkadaşları ile beraber olduk, benimle göz göze gelmedi, orada olduğunuz tüm saatlerde asla göz teması kurmadı.
Beni yok saydı.
Bu ne demek Funda hanım ne yapmalıyım.
Kimseye hemen terk et, arkanı dön ve git demem.
Ama bu konu öylesine belirgin, öylesine aşağılayıcı, öylesine hiçe sayan bir davranıştır ki.
Çok açık.
Adam başkalarının yanında değişiyor ki, bu en fena bir şeydir.
Ve seni başkalarının yanında yok sayıyor, gözleri ile yok ediyor ve işin kötüsü bunu arkadaşlarına anlayın, bu yanımda şimdilik var ama asla hayatımda olamayacak demek istiyor.
Anlayın, herkesin içinde verdiği değer en hakiki değerdir.
Kadınlar çok ilginç.
Anladığını anlamamazlıktan geliyor.
"İlla" o adam olacak.
"İlla" kocası olacak.
Kocaman bir hayat, kocaman bir ömür "illa" diye seçtiğin adam ile geçmez ki.
Kendinize yapmayın bunu.
Bir başka durum var ki, çok ilginç.
Bakıyorum, entelektüel çağdaş, kendi ayakları üzerinde durmayı bilen, çalışan, başarılı ve güçlü kadınlar var.
Hepsinin ortak noktaları var, iyi adamlarla dolu bir yerde, orada ki en uygunsuz adamı seçiyorlar.
Kendilerini zorlayacak, kendilerini yoracak ve hatta kendilerini üzecek erkekleri seviyorlar.
Akıllı kadınlar zoru seçiyor ve akıllı kadınlar zoru seviyor.
Akıllı kadınlar ve aşkta yapılan yanlış seçimler o kadar çok ki.
Bu konuda yazılan kitaplar var.
Bulgulara göre kadın ne kadar akıllı ve kültürlü olursa yaptığı seçimler o kadar yanlış oluyormuş.
Akademik kariyeri olan, profesör kadının kocasından dayak yediği ve yıllarca buna katlandığı haberleri var ve biliyoruz.
Herkes şikayetçi.
Herkes dertli.
Aşk güzeldir, ilişki güzeldir, bir ömrü sevdiğin adam ile beraber geçirmek, onunla yaşlanmak güzeldir.
Hergün yeniden doğuyoruz.
Bizi seven ve bizim sevdiğimiz ve güvendiğimiz bir adam ile ömrümüzü geçirmek en tabii hakkımızdır.
Öyleyse.
Şunları bilelim.
Mükemmel erkek yoktur, ama gerçek erkek vardır onu arayınız.
Bir erkeği asla degistirmezsiniz bunu kabul edin.
Heyecan verici erkek aramayın, onlar sizi mutsuz edebilir.
Sakin erkek arayın, efendi, terbiyeli, kendi halinde adamlara bakın.
Merhametli erkek arayın.
Gözü yaşlı erkek arayın.
Erkekler kızgın öfkeli kadın sevmezler ve onlardan korkarlar, sakin olun.
Hiçbir erkek hiçbir kadının kurtarıcısı değildir, kurtarıcı aramayın.
Ön yargısız davranın, daha az beklentili olun.
Iyi dinleyici olun.
Onu sevdiğinizi belli edin, onu seven bir kadın olduğunu hep hissettirin.
Romantizm ilişkiyi canlı tutar.
Yani demem o ki, elinizden ne gelirse seve seve yapın.
Ama.
İlla adam olsun diye değil.
Illa olacaksa olmasa da olur.
İnanın bana.
Kocaman ömrünüzü kalbinizi sızlatan adamlarla geçirmeyin.
Funda'nın aklındakiler…
… Serpme kahvaltı tartışması var.
Serpme mi yapalım, seçmeli mi yapalım.
Bence tabi ki seçmeli olsun.
Yıllardır bu tartışma zaman zaman yapılır, sonucunda birşey çıkmaz.
İnsanlar koşa koşa serpme kahvaltı veren mekanlara koşarlar.
Ekonomik kriz almış başını giderken, mutfaklar, buzdolaplar tamtakır olurken, fakirlik gitgide büyürken, tam dibe vururken, serpme kahvaltı nedir.
Serpme kahvaltı israftır.
Sofraya gelen yiyeceklerin birçoğu yenmiyor ve kalıyor.
Benim gördüğüm.
Bizim insanlarımız gösterişi çok seviyor, "getir baba yeriz yeriz" diyorsa, bu anlayışın değişmesi lazım.
Yani demem o ki,
Maalesef!
Kafalar serpme kafa olunca bu böyle devam eder.
Funda'nın aklındakiler…
... Oyuncu Merve Boloğur evlendi ve şimdilerde boşanma haberi var.
Gazeteler çok ilginç.
Sanki oyunculara, şarkıcılara yani ünlü insanlara hınç içindeler, içlerinde kocaman bir nefretleri var gibi öyle başlıklar atıyorlar ki inanılmaz.
Yani onlar ne kadar kötü günler geçiriyorsa bu gazeteler o kadar mutlu oluyorlar.
Bir ünlünün evlenmesi yada boşanması tabi ki haberdir.
Ama bu kadar saygısızca haber ve başlığı olmaz ki.
Ünlünün soyadını saygısızca deforme ediyorlar ve haberi bu saçmalık üzerinden başlık atarak yapıyorlar.
Adam yazıyor, daha 02 Ekim'de evlenen mutluluk pozları veren Merve'nin evliliği eriyip bitti.
İnsan yeni evlendiginde tabi ki mutluluk pozları verir.
Oh olsun gibi yazmana gerek yok ki.
Senin "the and" diye başlık atmana ve bu boşanma haberinden memnun olmana sebep nedir ki.
Hiç kimseye saygıları yok, çok garip.
Bu arada başka konuda!
Başlık atmış "Merve babasının evine döndü".
Benim bildiğim, yeni gelin eşi ile anlaşmazlığa düşüp ayrılmaya karar verirse annesinin evine döner.
Yani "anne evine döndü" denir.
Bu oh olsun deme halinden ve saygısızlıktan vazgeçin.