Bir süredir medyada Uğur Dündar'ın arabesk tonda hüsran, acı ve gözyaşı fırtınası vardı.
Bir süredir medyada Uğur Dündar’ın arabesk tonda hüsran, acı ve gözyaşı fırtınası vardı. Kreşendosu Abdullah Yüce’nin ‘Ölürsem kabrime gelme istemem..’ini hatırlatan Yılmaz Özdil hönkürmeli gazeliyle başladı; oradan ‘yanlış anlaşıldım..’ özür mektubuna indirgendi ve nihayet ‘Şahane bir mesleki final için özgür ve bağımsız bir televizyonda halkın gerçekleri öğrenme hakkı için ana haber bültenini sunmama ne dersiniz’le noktalandı..
Hazret yakın zamanda Halk TV’de ana haber bültenini sunmak istemiş ama bunun ‘kanala el koyma’ operasyonu olduğunu fark eden Baykallar ‘Uğur Dündar öncülüğündeki operasyon takımına’ kapıyı göstermişlerdi.
Olay Uğur Dündar’ın içinde ukte olarak kaldı. Kanalın eski sahibi Aslı Baykal’a eline geçirse paralayacak derecede öfkeliydi. ‘Halk TV’yi hangi parayla aldın, sattığında bedelini partiye verdin mi, vermediysen neden vermedin, parayı şahsi banka hesabına mı geçirdin..’ soruları yağdı dört bir yandan kadının tepesine..
Uğur Dündar güruhun salvosuna yarın bir gün lazım olur diye ‘Halk TV’nin yeni sahibi hariç..’ lafını eklemeyi unutmadı.
Şimdilerde muhtemel yeni kurban lafı dolaşıyor ortalıkta.. Doğruysa Flash TV!... Pek akıl karı değil bu iş.. Zira Flash TV’nin önce ayağa kaldırılması dik duracak hale getirilmesi yani Uğur’a servis edilecek hale getirilmesi gerekli. Yani bir kere daha zor yere kart açıyor Uğur. Flash’ın sahipliği onunla oynamaya katılacak!… Zordan öte iş..
Siz misiniz Uğur Abimi üzen?..
Bu arada Uğur Dündar, Uğur Dündar’dan ibaret değil elbette.. Hazretin avanesi çok, ellerinde oyun da çok.. Yılmaz Özdil gittiyse – Yılmaz paçasını kurtarmış sayılabilir aslında- Fatih Altaylı’sı var, Zülfü Livaneli’si var, Molla Veyisoğlu’su var, Merdan Yanardağ’ı var.. Var oğlu var takımın.. Emin Çölaşan neden çıkmadı sahaya bilinmez.
Bu forvet hattı rahmetli Bülent Ecevit’i hasta yatağında avlamaya kalkmıştı en son. Siyasi tarihimizin ilk trolleri olarak ‘Aslında öldü ama kamuoyuna açıklanmıyor..’ dedikodularını yayarak Ecevit’i hastane yatağından kalkıp pencereden el sallamak zorunda bıraktıklarını kimse unutulmadı..
Bu takım sağlıklı insanın üzerine gitmeye cesaret edemez aslında.. Çakal misali hasta, hareket zorluğu yaşayan, konuşma güçlüğü çeken insanı hedef alır.. Şu ara Deniz Baykal var hedef tahtalarında. Halk TV hayallerinin içine turp sıktı ya… Vur Deniz’e.. Öyle vur ki kaset skandalı günlerinde yumruğu belden yukarı kaldırmayanlar ‘Biz bu kadarını yapamadıydık, pes..’ deyip utansın..
Sağlıklı günlerinde kalemlerinden Deniz Baykal damlayan timin çizdiği yeni Baykal portresinde dünün hakim çizgileri ters yüz oldu. ‘Baykal aslında solcu falan değil; CHP’nin malum kasetle de yüzleşmesi lazım; onun yüzünden Tayyip Erdoğan’ın elinde oyuncak olduk; CHP neden hala Deniz Baykal’ı ihraç etmiyor.. Kılıçdaroğlu’nu sıkıştırmak lazım, İmamoğlu’nu da.. İkisi de bize muhtaç..vs..vs....’
19. yüzyıl şairlerimizden Yenişehirli’nin hale denk düşen ünlü bir beyiti var.
‘Ehibbâ şîve-i yağmada mebhût eder âdâyı
Hüdâ göstermesin âsâr-ı izmihlâli bir yerde..
(Hüda bir yerde zayıflık, yıkılma emaresi göstermeye görsün. Dostlar yağmacılıkta düşmanları bile şaşkınlık içinde bırakır.)