Almanya'da sonuçlanan ve beş yıl süren NSU davası kimseyi tatmin etmedi… "Nazi Gelini" olarak bilinen ve NSU ırkçı terör örgütü lideri Beate Zschaepe çoğunluğu Türk 10 kişinin cinayetlerinden suçlu bulundu ve ömür boyu hapis cezası yedi… Dört ayrı sanık ise hafif cezalarla kurtuldu.
Sanki Almanlar günah savdı… Kimse olayın arkasında Alman devlet kurumları var mı, bu işte Nazilerin parmağı var mı diye sormadı.
Ama yabancı düşmanlığı ve İslamofobia ile halvet olan Avrupa toplumlarından daha fazlasını beklemek zaten hayal olurdu. Şu anda ırkçılık, kafatasçılık Avrupa’da pirim yapıyor. Sağ partiler bile Nazi kalıntılarına pirim verip politikalarını aşırı sağ fikirlerle donatıp seçim kazanıyorlar… İşte Hollanda misali…
Fransa’da, Almanya’da, Belçika’da ve hatta İsveç’te bile ırkçılık ve Neo-Nazi fikirler revaçta.
Sığınmacılar Avrupa kapılarını zorladıkça ırkçılar ve aşırı sağ da o derece güçleniyor.
Sığınmacıların Akdeniz’de boğulup gitmelerine göz yumuluyor. Denizde telef olmadan kurtulanlar ise en kötü şartlarda kamplarda barındırılıyor ve eziyet görüyor…
Ama riyakâr Avrupalı işine geldiği zaman bu sığınmacıları devşirip milli futbol takımlarında bile oynatıyor… Rusya’da oynanmakta olan Dünya Futbol Kupası final karşılaşmalarında oynayan Batı Avrupa takımlarına bakın… Siyah tenli insanları, kahverengi derilileri ülkelerine almayanlar işlerine gelince onları milli takımlarına alıp final bile oynuyorlar… Pazar günü Moskova’da finallerde Hırvatistan’la karşılaşacak Fransa milli takımının yapısına bakın ve riyakârlığın nerelere vardığını anlarsınız… Fransız aşırı sağcı Le Pen ailesinin kulakları çınlasın!