Sandıklar açılanlar, açılamayanlar, konuşulanlar, tartışmalar, kavgalar.
Günlerdir seçim telaşı, ne olacak merakı ve sonrası.
Sandıklar açılanlar, açılamayanlar, konuşulanlar, tartışmalar, kavgalar.
Siyasiler tartışıyor.
Gazeteciler tartışıyor.
Profesörler, avukatlar, siyaset bilimcileri tartışıyor.
Yani yeteri kadar tartışmalar var.
Herkesin kendine göre kararları ve düşünceleri vardır.
Ben arkadaşlar arası siyasi tartışmaların bir işe yaramayacağını ve arkadaşlık ilişkisini bozacağını bilen biriyim.
Ben siyasi konuşmalara, tartışmalara girmeyen ve çok sıkılan biriyim.
İşe hiç yaramaz çok iyi bilirim.
Ne gazete köşemde ne sosyal medyada siyasi yazıp çizmeyi sevmem.
Kim ne istiyorsa öyle düşünsün kim ne istiyorsa onu yapsın.
Aşağıda yazacağım yazı siyasi tek satır anlam taşımamaktadır.
Ben, anlayana başka şey anlatıyorum.
Bir varmış bir yokmuş vakti zamanında ülkenin birinde yamuklar yaşarmış.
Hava yağmurlu ve soğuk
Şemsiye açtım ve yaya kaldırımda yürüyorum.
Benim gibi başkaları da var.
Yamuk 1;
Yerler göl gibi, adam arabasını ile yanımdan son sürat geçiyor.
Paçalarım dizlerime kadar ıslanıyor.
Yağmur yağıyor yaya kaldırımda insanlar yürüyor, sabahın erken saatinde çoğu işe gidiyor, terbiyesiz kendine burada yavaşlamam lazım demiyor.
Utanmaz aymaz hepimizi çamur içinde ıslatıyor.
Arabasının arkasında kalp, güzellik, sevgi kazanacak yazıları olan, siyasi kalpler olan kocaman afiş yapıştırmış.
Yamuk 2;
Adam beş vakit namaz kılıyor, her cuma Allah cc mesaj atıyor, deprem zamanı yanında çalışan işçilerden, elleri kocaman olmuş yorgun adamlardan para topluyor...
Alışkanlık haline getirmiş, sel, yangın, deprem ne felaket olursa adam kendi iban numarası ile koşturuyor.
Bir gün göstermelik, felaket yerine gidip, ertesi günü dönüyor.
Arabasının arkasında "Allah için daima reis, sonuna kadar reis yazılı" pankartı var.
Yamuk 3;
AH diyor! ah ne çok hırsızlık yapmışlar, inanılmaz boyutlarda hırsızlık var, valla kendisi bildim bileli, tam da söylediği anlamda şirketinden hırsızlık yapıyor.
Arabasının arkasında Ben Kemal geliyorum, afişi ile dolaşıyor.
Yamuk 4;
Sabahın erken saatinde, nasıl trafik var anlatamam yol tıkanmış, analar okula en son model arabaları ile çocuklarını getirmişler arabanın kapılarını bile kapatmaya zahmet etmemişler, kapılar açık rahat rahat hareket ediyorlar.
Sanırsın en pahalı araba ile gelen öğrenci yarışması var.
Yol tıkanmış.
İşe gidenler ya da doktor randevusu olanlar umurunuzda bile değil.
Dünya sizin ayaklarının altında utanmaz bir duygunuz var çok iyi biliyorum.
Kibir, ego ve varsa yoksa gösteriş.
Sonrası, nasıl gidip, her şey şöyle ya da böyle olsun diye oy kullandınız bilmiyorum.
Yani ben Kemal geliyorum mu? dediniz, hayırlı cumalar mı, dediniz bilemem.
Yamuk 5;
Sabahın çok erken saati araba ile yoldayım, hız kısıtlaması var, tabelada maksimum hız 50 km yazıyor ben de öyle gidiyorum, araba arkamdan baskı yapıyor çekil diye, çekilmiyorum, arabasını önüme kırıyor bana kaza yaptıracak ve beni korkutacak.
AH be terbiyesiz, kim bilir her şey şöyle ya da böyle olsun diye gidip ne diye oy kullandın.
Yamuk 6;
Bu kaçak yapılardan şikayet eden, imar iskan affından şikayet eden, İstanbul havalimanına ne gerek vardı diyen, Çanakkale Köprüsüne çok bozulan ekşi suratlı kadının, kış günü gidip yazlık evine, çaktırmadan 4 oda 2 banyo daha ilave ederek, evinin yanına 2.evi kaçak imarsız yapı yapmasına benzedi.
Yamuk 6;
Kimseye bir bardak su vermeyen, kadınlara evlenme teklifi ederek, acaba bu adamla geleceğim olur mu diye hayaller kuran, yalnız kadınların evinde, kadının emekli maaşından aldığı peyniri zeytini beleş bedava yiyen adamlar.
Sana da hayırlı cumalar canım.
Bu cuma hangi camiye gittiniz acaba?
Ben ya da kardeşlerim, neden belediyelerde dolaşmıyoruz da, siz her iki siyasi görüşün belediyelerinde dolaşıp duruyorsunuz.
Hayırdır değil mi?
Demem o ki;
Her nefes bir emektir.
Herkes başkalarının hayatına şekil vermek yerine, kendi aynaya baksa, kendine bir şekil verse çok iyi olur.
Kendinden dışarı çıkıp, kendinize bir bakın.
Önce insan olun, terbiyeli olun,
Hırsız isen,
Menfaatçi isen,
Yalancı isen,
Saygısız isen,
Hak hırsızı isen,
Kendin hak hukuk bilmiyorsan,
İstediğin kalbi çiz, istediğin şarkıları söyle, anlat, konuş.
Ya da alnını secdeden kaldırma.
Fark etmez!
Sen! o olmasın dediğin her ne ise, onun aynısısın.
Kendini boşuna başka yerde arama.
Aynasın sen.
Ağzından çıkan değil, yaptıklarının toplamısın.
Başkalarına nasıl bakıyorsan, onlarda sana aynı bakacak.
O zaman iki yüzlü olmamak şartıyla ile gelirsen her türlü anlarım seni.
Diğer türlü.
Ödeşirim bak.
Funda'nın aklındakiler…
... Newyork'ta yeni bir yasa çıkarmışlar
Bundan böyle kilo ayrımcılığı suç olacakmış.
Yani;
İş alımlarında,
Barınma, kamuya açık konaklama ve restoranlarda bir kişinin kilosuna dayalı ayrımcılık yapmak yasak olacakmış.
Bazen,
Aşırı kilolu olunca restoranlarda iyi yerde oturtmuyorlar,
Bazen terfi bile ettirmiyorlar,
Otobüste, uçakta kimse yan yana koltuklarda oturmak istemiyorlar,
Uçaklarda hostesler için ne olacak merak ettim.
Kilolu hostes almazlar, koridor aralarından gelemezler diye.
Ve hatta kilo alanı uyarırlar.
Bakalım bize nasıl yansıyacak, ya da yansıması olacak mı?
Funda'nın aklındakiler…
... Hiç kusura bakmasınlar, ya da baksınlar.
İlk tur seçimin kaybedeni astrologlar oldu.
Hani.
Seçimlerden 5 gün önce bir cumhurbaşkanı adayı ölecek dediniz.
Hani oy oranı ile şu kazanacak dediniz.
Hani, sokaklar karışacak, olaylar olacak dediniz.
Bak bilemediniz işte.
Bir sürü palavra salladınız, durdunuz.
Bilim dalıdır ve bilimle örtülü astroloji ve astrologlar var onları kabul ediyorum.
Ama.
Sizin aranızda da öyle bir sidik yarışı var ki ve rekabet var ki, salla dur.
Haritaya, yıldızlara bakarak dolar şu kadar olacak denir mi?
Jüpiterinizden fenalık geldi.
Şu ev, bu evinizden fenalık geldi.
Çok biliyorsanız, para kazanmak için yapmadığınız yok, neden kapı kapı dolaşıyorsunuz.
Önceden bildiğinize göre koca dayağı yemek nedir kız.
Sizin şahane kocalarınız, şahane evleriniz ve şahane paralarınızın olması lazım.
Kelin ilacı olsa hikayesi.
Hiçbir şeyi bilemediniz yani.
