Geçtiğimiz hafta sonu Trabzon'da oynanan Trabzonspor-Bursaspor maçında, pırıl pırıl iki Türk gencinin göz okşayan futboluna şahit oldu futbol kamuoyu.
Geçtiğimiz hafta sonu Trabzon’da oynanan Trabzonspor-Bursaspor maçında, pırıl pırıl iki Türk gencinin göz okşayan futboluna şahit oldu futbol kamuoyu. Yusuf YAZICI ve Abdülkadir ÖMÜR;
Trabzon’un futbolcu fabrikalarından Erdoğdu Lisesi üretimi olan bu iki genç bize; futbolumuzdaki sıkıntının yabancı oyuncu ve sayısı değil öncelikle cesaret ve sonrasında altyapı/özkaynak düzeni olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu arada Ersun YANAL Hocanın da hakkını teslim etmek gerekiyor. Kendi yerine yabancı bir teknik direktör Trabzon’un başında olsaydı bu iki delikanlı da A Takım forması göremeden alt liglerin yolunu tutardı. (Manisaspor’dayken Caner ERKİN ve Arda TURAN’a yaptığı katkılarla Türk Futboluna kalburüstü iki oyuncu hediye ettiği de unutulmamıştır.)
Rıza Hoca’nın da yetiştiği futbol iklimi (BJK) ve altyapı/özkaynak düzeni düşünüldüğünde aynı cesareti göstermesi ve sürdürmesi örnek karakterinin bir yansımasıdır.
Yusuf YAZICI Bursaspor maçının 51. Dakikasında, Abdülkadir’le birlikte çok güzel bir toplu-topsuz oyun kombinasyonu ile golü buldu. Maç içinde birkaç kez daha uygun pozisyonlarda güzel vuruşlar deneyerek takımına maksimum katkıda bulunmak için çaba gösterdi. Maçtan sonra muhabir arkadaşlarımıza verdiği ayaküstü söyleşilerde ise kendisi adına geleceğe umutla bakmamızı sağlayan birkaç cümle sarf etti: “Attığım golü hayal etmiştim, hatta sonrasındaki sevincimi bile”
İşte bu hayal etme ve hayalini gerçeğe çevirme kararlılığı onu diğer yaşıtı futbolculardan ayırıp başarılı kılan temel olgu. İnsanın işine olan sevgisi ve kendine olan saygısı bir araya geldiği zaman işiyle ilgili hayaller görüp onları gerçek kılmak için bir irade gösterebilir.
Ülkemizin yetiştirdiği sayılı futbol adamlarından Mustafa DENİZLİ de her maçı oynanmadan önce kafasında oynadığını ve taktik kurgu için bundan ilham aldığını söyler durur yıllardır.
Türk Gençleri olarak günümüzde yaşanan olumsuz süreçlerden çıkışın temel faktörlerinden birisi yaptığımız işleri en iyi şekilde yaparken “o işi daha nasıl geliştirebilirim, daha mükemmel bir noktaya nasıl gelebilirim” diye zihinlerinde egzersiz yapmak olacaktır. Bu sayede Yusuf YAZICI ve akranları daha güzel goller hayal edecek ve daha güzellerini gerçekleştirmek için kendinde o gücü bulacaktır.
Hayalperestlikle, hayallerini gerçekleştirmek için çalışmayı birbirine karıştırmamak gerekiyor öncelikle. Bu delikanlıda gördüğümüz ve Türk Gençliğinde görmek istediğimiz şey hayalperestlik değil. O hayal edip bırakmıyor. Hayal ettiği şeyi gerçekleştirmek için uğraş veriyor. İdmanlarını eksiksiz yapıyor, hocalarının verdiği taktik görevleri cesaretle yerine getiriyor, zeki, çevik ve ahlaklı bir genç birey olarak bir çizgisi var ve o çizgide geleceğini inşa etmeye çalışıyor.
1997 doğumlu ve henüz 20 yaşında olan kendisi ve 1999 doğumlu Abdülkadir ile birlikte bu gelişimlerini sürdürür ve hatalı seçimlerde (çevre, arkadaş, sosyal hayat) bulunmazlarsa hepimizin gurur duyacağı birer sporcu olarak gelecek on senede maddi-manevi birçok değer elde edebilirler.
Hem sportif açıdan hem de entelektüel açıdan kendilerine yapacakları yatırımla uluslararası rekabette de geri kalmayacaktır gençlerimiz. Daha çok okuyan, merak eden, inceleyen ve irdeleyen bir benlikle mutlaka yabancı dil ve yurt dışı literatüre hâkimiyet gençlerimizin başarısını sürdürülebilir kılacaktır.
Hayallerini gerçekleştirme yolculuğunda tüm gençlerimize başarılar diliyor, geleceğe güvenle ve gururla bakmak istiyoruz.
İyi haftalar dilerim.