Haftalık Ekonomi dergilerinin neler yazdığına baktım. Başta herkesin derdi ekonomi. Ardından da göçler geliyor. Fakat herkesin korktuğu nokta da savaşlar. Ama ne hikmetse bu savaşlar da ekonomik sıkışıklık da hep bizim ülkemizin civarında oluyor.
Bu bölge derken Ukrayna, Rusya, İran, Afganistan, Ermenistan, İsrail, Filistin, Irak, Suriye. Bu bölgede savaş ve çatışmalar nedeniyle milyonlarca insan evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Mülteci kamplarında yaşam koşulları genellikle çok zor. Temel ihtiyaçlara erişim sınırlı. Bu nedenle de göçler yaşanıyor. Bizim ülkemiz süzgeç gibi. İşe yarayanlar dünya ülkelerine, posası bize kalıyor. Çoğu hükümet dünyanın en iyi yeteneklerini ülkelerine çekmek için çaba harcıyor. Dubai'nin dijitalleştirilmiş göçmenlik sisteminin hızını ve verimliliğini göçmenler pek seviyor ve övüyorlar.
Ama bu kişiler parası olan göçmenler. Geliriniz yeterince yüksekse, minimum uğraşla bir haftada çalışma vizesi alabilirsiniz. Dünyanın en çekici işgücü piyasasına sahip olan ancak göç bürokrasisinin karmaşası, gecikmesi ve keyfiliğiyle yetenekleri iten diğer ülkelerle karşılaştırıldığında akıl almaz bir hizmet sunuluyor. Son üç yılda ülkemizden İngiltere’ye giden 25 bin, pound milyoneri olmuş. Bu kişiler artık çalışmalarını o ülke için yapıyor. Biz sahip çıkamamışız bu yatırımcılara. Bu yıl Türkiye yabancı ülkelerde yaptığı yatırımda Avrupada 4 sıraya yükseldi. Bu durum da bize gösteriyor ki, sığınmacıların veya işçilerin aksine, yüksek vasıflı profesyonellerin birçok seçeneği vardır.
Onları etkilemek için hükümetlerin bunu hatırlamaları gerekir. Ekonomik kriz yaşanan ülkemizden Yunanistan’da ev alanların ve vatandaşlığına geçmek isteyenlerin sayısı hiç de az değil. Son üç yılda Türkiye'den 286 bin genç göç etti TÜİK verilerine göre. Türkiye'den 20-29 yaş arasında 286 bin genç göç etti. Yurt dışından Türkiye'ye göç edenlerin sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 116,9 artarak 739 bin 364 kişi oldu. Giden gençlerin hepsi en az iki dil konuşuyor. Beyinleri çalışıyor. Gelenler kültür olarak bizden uzak. Ülkemizi kültür olarak Araplaştırıyor ve cahil. Üstüne 500 bin kişiden de fazla. Göçmen olarak gidenlerden beklenen ülkelerine döviz getirmeleri.
Aslında bizim Almanya’ya giden işçilerimizin yaptığı gibi, çalıştıkları ülkelerden ailelerine para gönderirler. Bu döviz transferleri, göçmen gönderen ülkelerin ekonomisine önemli katkılar sağlar. Ama unutulmamalıdır ki, nitelikli iş gücünün göç etmesi, gönderen ülkelerde bilgi ve beceri kaybına yol açabilir. Göçmen alan ülkeler, genellikle ekonomik fırsatların daha fazla olduğu ve iş gücüne ihtiyaç duyan ülkelerdir. Bu ülkeler için göçün ekonomik etkileri özellikle düşük vasıflı işlerde çalışarak ekonomiye katkıda bulunur olabilir.
Göçmenler, tüketici olarak da ekonomiye katkı sağlarlar. Göçmenlerin harcamaları, ekonomik büyümeyi destekler. Toplam Uluslararası Göçmen sayısı 2024 itibarıyla; dünya çapında yaklaşık 281 milyon göçmen bulunmaktadır ve bu da karmaşık ve dinamik bir göç manzarasını yansıtmaktadır. Zorla yerinden edilen kişilerin sayısı 2023 yılı sonunda 117 milyona ulaşarak rekor seviyeye ulaştı ve bir önceki yıla göre 8,8 milyonluk bir artışa işaret ediyor. Bu, küresel olarak her 69 kişiden yaklaşık 1'inin yerinden edildiği anlamına geliyor. Çevrenizde de birçok kişi vize alıp gidip uzun kalmanın yollarını arıyor olabilir. 21.yüzyılda artık göçler paranın ve özgür yaşamın peşinde oluyor galiba.