Günler geçtikçe dünya da değişiyor. Belki o da yaşlanıyor. Bizim jenerasyon olan bazı olaylara inanmakta zorluk çekiyor.

Mesela savaşları sevmeyen ondan nefret eden insanların çok olduğu bir dünyada hala savaş var. Bu konuda tabi ki para hep öne çıkıyor. Son yıllarda Çin ve ABD arasındaki çekişme çeşitli bölgelerin huzurunu bozmaya devam ediyor. Son olarak da Japonya, Filipinler ve Güney Kore civarında kaynamalar olmaya başladı. Bunun ardından Japonya Savunma Bakanı Gen Nakatani, Belçika'daki NATO Savunma Bakanları toplantısına katılarak tarihe geçmeye hazırlanıyor. Bu, bir Japon savunma bakanının böyle bir etkinliğe ilk kez katılması anlamına geliyor. 9 Ekim 2024'te başlayarak altı gün sürmesi planlanan bu ziyaret, İtalya'daki bir G7 savunma bakanları toplantısına katılımı da içeriyor. Nakatani, özellikle artan gerginlikler ve Çin'in Hint-Pasifik bölgesinde artan etkisi ışığında, Japonya'nın Batılı müttefiklerle güvenlik iş birliğine olan bağlılığını vurgulamayı amaçlıyor.

Nakatani'nin katılımı, Japonya'nın küresel güvenlik dinamiklerindeki gelişen rolünü ve NATO müttefikleriyle bağlarını güçlendirme arzusunu vurguluyor. Japonya, Aralık 2020'de bakanlar toplantısına ilk katılımından bu yana NATO'ya giderek daha fazla dahil oluyor ve bu, askeri iş birliğinin resmileştirilmesinde önemli bir adım olarak görülüyor. Nakatani ziyareti sırasında Avrupa ve Hint-Pasifik'teki güvenlik meselelerinin birbirine bağlılığını vurgulamayı amaçlıyor. "Avrupa ve Atlantik'teki güvenlik ile Hint-Pasifik bölgesindeki güvenliğin birbirinden ayrılamaz olduğunu kabul etmek ve iş birliğini güçlendirmek istiyoruz" diyor günlerdir zaten. Japonya'nın katılımı, özellikle Çin'in iddialı askeri duruşuyla ilgili artan jeopolitik gerginlikler ortasında geliyor. Japonya, NATO görüşmelerine katılarak savunma stratejilerini Batılı ortaklarınınkilerle uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor.

Nakatani'nin katılımı, Japonya ve NATO ülkeleri arasında daha derin bir askeri iş birliğinin önünü açabilir. Japonya savunma yeteneklerini geliştirmeye ve siber savunma ve insani yardım gibi güvenlik konularında uluslararası ortaklarla etkileşim kurmaya devam ederken, bu hareket ortak tehditlere karşı daha birleşik bir duruşa katkıda bulunabilir.

Uzmanlar bu gelişmeyi Japonya'nın küresel sahnedeki rolünü iddia etmesinde önemli bir adım olarak görüyor. Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi diğer Hint-Pasifik ülkelerinin NATO toplantısına dahil edilmesi, bölgesel güvenlik zorluklarına yönelik kolektif bir yaklaşımı daha da vurguluyor. Analistler bunun hem Avrupa hem de Asya güvenlik endişelerini ele alan daha sağlam çok taraflı çerçevelere yol açabileceğini öne sürüyor. Japonya NATO içindeki yolculuğunu sürdürürken, bu görüşmelerin sonuçlarının bölgedeki gelecekteki savunma politikalarını ve uluslararası ilişkileri etkilemesi muhtemel kabul edilmelidir.

Nakatani'nin NATO toplantısına katılması, Japonya'nın uluslararası güvenlik mimarisindeki rolünü güçlendirebilir. Bu ziyaretin ardından atılacak adımlar, hem Japonya'nın hem de NATO'nun politika politikalarını şekillendirecek önemli bir yapıya sahip olabilir. Japonya'nın bu yeni fırsatları, küresel güvenlik dinamiklerini gelişmelerin daha geniş kapsamlı olanaklar tanıyacaktır.

Japon hükümetinin yoğun lobi faaliyetinin ardından, Tokyo'da bir Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü irtibat ofisi açma önerisi, Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron plan hakkında çekincelerini dile getirene kadar yolunda görünüyordu.  Bakalım Fransızlar bu toplantıda nasıl bir tavır alacak. Dünya sürprizlerle güzel. (Mi?).