Yeni Dünya Düzeni'nin yarattığı küresel sorunlar karşısında şikayet etmeden, köşemize çekilmeden sorunlar karşısında kendi çözümlerimizi üretmeyi, üretirken de güçlenmeyi bilmek lazım…
“Peki ne yapmak lazım?”
Yeni Dünya Düzeni’nin yarattığı küresel sorunlar karşısında şikayet etmeden, köşemize çekilmeden sorunlar karşısında kendi çözümlerimizi üretmeyi, üretirken de güçlenmeyi bilmek lazım…
Benim, Bakan Çavuşoğlu’nun Diyarbakır ziyaretinden elde ettiğim ana başlık buydu…
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yeni haftaya Diyarbakır bereketiyle başladı Hafta başı Diyarbakır’ı ziyaret eden Bakan Çavuşoğlu bir güne sayısız başlığı sığdırdı..
Diyarbakır’a ayak basar basmaz Diyarbakır Anneleri’ni ziyaret eden Bakan Çavuşoğlu evlat nöbeti tutan aileler ile sohbet ettikten sonra yaptığı basın açıklamasında; sahada ve masada güçlü Türkiye vurgusuna dikkat çekerek Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği terörle mücadele başarısının sosyal hayatta da karşılık bulduğunu, bundan sonraki süreçte de yurt içinde ve yurt dışında bu kararlı yolda devam edeceklerini söyledi…
Sonrasında Suriçi Esnafını ziyaret eden Bakan Çavuşoğlu’na esnafın ve vatandaşın ilgisi büyüktü… Gerçekleştirdiği yurt dışı temasları, döneminde elde edilen diplomasi zirvesiyle, taşı gediğine koyduğu sözleri ve tavrıyla sıklıkla ekranlardan takip edilen Dışişleri Bakanı tam karşılarındaydı… İlk şoku atlatan herkes tanışmak, selam vermek, fotoğraf çekmek, arzuhalini iletmek üzere atağa geçiyordu… Esprili ve mütevazi duruşu ile tanınıp sevilen Bakan Çavuşoğlu’nun esnaf ve vatandaşlarla kurduğu diyalog görülmeye değerdi… Aşıklar atışması misali geliştirdikleri espirili seslenişler çoğu kez alandakilerin kahkahalarına vesile oldu… Bakan Çavuşoğlu her seferinde “vaktimiz çok yok daha ziyaret edeceğimiz yerler var” dese de esnafta her seferinde pes etmeden “bir çayımızı içmeden bırakmayız” diye ısrar etti…
Suriçi ziyareti sonrasında Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesine geçen Bakan Çavuşoğlu tam da o gün yaşananan yangından dolayı firma ve OSB yönetimine geçmiş olsun ziyaretinde bulundu… Diyarbakır OSB’de üretim yapan büyük bir markaya ait fabrikada çıkan yangında maddi zarar büyüktü fakat can kaybının olmaması tüm şehrin şükürler olsun demesini sağlamıştı… Tekrar geçmişler olsun…
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gün içinde pek çok görüşme ve ziyaret gerçekleştirmişti Diyarbakır’da…
Ve “vakit gençlik vaktiydi…”
Üniversiteli, çalışan, çalışmayan, üniversiteye hazırlanan tüm gençler Dicle kıyısında yerini almış söyleşinin keyfini çıkarmayı bekliyordu çünkü hepsi Bakan Çavuşoğlu’nu ve onun zeka yansımalı espritüel yönünü biliyordu… Alanda Diyarbakır’da okuyan yabancı öğrenciler vardı ve hepsinin merak ettiği şey; Türkiye ile ülkelerinin iş birliğinden yana başlıklardı… Sorular, cevaplar, mesleki tecrübeler, kariyer tüyoları, küresel sorunlar, Türkiye’nin elde ettiği diplomasi başarısı minvalinde uzun bir söyleşi programı Bakan Çavuşoğlu rotasıyla gençlerle buluşmuştu…“Bir yılda yaklaşık 450 bin kilometre yol katediyorsunuz ve enerjiniz hiç bitmiyor… Bu güç ve enerji nereden geliyor?” Bu güç ve enerji hiç bitmez çünkü hayalini kurduğu, çok istediği, çok sevdiği işi yapıyordu…
Bakan Çavuşoğlu bu cevabı ile aslında gençlere sayısız öğütler veriyordu; sadece hazıra konmayı istemeyin, emek verin ve pes etmeden hayallerinizi kovalayın diyerek…
O gece gençlerle sohbet çok verimliydi ve coğrafyanın bereketli, şefkatli, kadim yâri Dicle; asırlık öyküleri, kulaklara küpe öğütleri, onbinlerce yıllık medeniyet türküleriyle öyle içten eşlik etti ki Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve gençlerin sohbetine “bu huzur hiç bitmesin“ dualarıyla doldu yüreğimiz ve dilimiz…