Son günlerde Almanya'nın Chemnitz kentinde olanlar Avrupa'da ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının vardığı boyutu gözler önüne sermekte. Artık bu sadece dazlakların ve üç, beş Neo Nazi serserinin neden olduğu basit ve de önemsenmeyecek olaylar değil. Polisin eskiden "başa çıkarız" dediği ırkçılar bugün Chemnitz örneğinde olduğu gibi tüm Almanya'dan polis güçlerinin yardıma çağrıldığı büyük bir tehlike haline dönüştü.
Bundan bir hafta kadar önce 35 yaşında bir Alman vatandaşı bıçaklanarak öldürüldü. Onu öldürdükleri iddiasıyla biri Irak diğeri Suriye vatandaşı iki zanlı gözaltına alındılar ve soruşturma sürmekte. Bu olay ırkçılar için bulunmaz bir fırsat oldu. Bıçaklanarak öldürülen Daniel H. adındaki şahsı bahane ederek terör estirmeye başladılar.
Olayların olduğu Sachsen Eyaleti ve Chemnitz kenti eski Doğu Almanya Diktatörlüğü’nün halktan en çok destek bulduğu “kalelerinden” biriydi. Son yıllarda ise “yabancı düşmanlığının” merkezi haline geldi. Artık tüm dünyanın tanıdığı ve her demokrat Alman vatandaşı için bir “utanç” haline gelen ırkçı ve yabancı düşmanı PEGİDA hareketi bu eyalette büyük destek bulmakta. PEGİDA ve diğer ırkçı ve yabancı düşmanı gruplar özellikle Sachsen’de hayat koşullarının Almanya’nın batısındaki eyaletler ile kıyaslandığında daha kötü olmasını ve bu eyalete yerleştirilen “bir avuç” sığınmacıyı propaganda malzemesi olarak kullanmayı ustaca başardılar.
Geçtiğimiz hafta sonu Chemnitz’te 11 bin gösterici, 2 bin polis memuru, 18 yaralı ve 37 suç duyurusu kayıtlara geçti. 11 bin göstericiden 8 bini PEGİDA, AfD ve “Pro Chemnitz” gibi ırkçı ve yabancı düşmanı grupların gösterisi için sokaktaydı. Bu demokrasi düşmanlarına karşı ise 3 bin kişi karşı miting yaptı.
Irkçılar, yabancı düşmanları ve Neo Naziler günlerdir Chemnitz’te “terör” estirmekteler. Çocukları Suriye’de diktatör Esed’in askerleri tarafından katledilmiş ve Almanya’ya sığınmış Suriyeli bir dönercinin “sözde” komşuları dükkanına şişeler fırlatmışlar. O ise daha kötüsünü yaşamadığına dua etmekte. Çünkü daha kötüsünü yaşayanlar var. Bu hafta sonu yüzleri maskeli bir Neo Nazi grup Afganistan kökenli birini kovalayıp, yakalayıp darp ettiler. Yaşamını zor kurtardı. Chemnitz’te yaşamakta olan tüm yabancılar korku içinde. Ama sadece onlar değil tüm demokrasiye değer veren Almanlar korku ve kaygı içinde!
PEGİDA ve AfD artık öyle bir hale geldiler ki Almanya’nın huzurunu iç güvenliğine zarar vermekteler. Onlar sayesinde ırkçılık çok daha geniş kesimlere yayıldı. Chemnitz sokaklarında “Hitler selamı” verenler artık bunu korkmadan yapmaktalar.
PEGİDA ve AfD sadece yabancı düşmanı ya da sığınmacı karşıtı değiller. Aynı zamanda Avrupa’ya, Şansölye Merkel’e ve hükümete de öylesine karşılar ki Almanya demokrasisinin hiç alışık olmadığı pankartlar ya da bayraklar etkinliklerinde açıkça yer alabilmekte. PEGİDA, AfD ve benzerlerinin sorunu aslında demokrasiyle!
Ve asıl acı olanı bu sadece Almanya’nın sorunu ve bir Alman meselesi değil. Tüm Avrupa kıtası ve de özellikle AB için büyük bir tehlike haline gelmekte ırkçılık ve yabancı düşmanlığı.
DEAŞ teröründen haklı olarak korkanlar aynı şekilde Avrupa’da gelişmekte olan ırkçılıktan da korkmalılar. Bu zihniyet Avrupa’nın yakın tarihinde büyük bir felakete neden oldu. Ve bu felaket neden olan Hitler’ler ya da Mussolini’ler günümüzde tekrardan canlandırılmaya çalışılmakta. Bu yeni tip iktidara doğru ilerlemekte olan ve iktidar olduğunda geçmişi aratmayacağını şimdiden deklare eden ırkçılık büyük bir tehlike Avrupa demokrasileri ve insanlık için.
Sadece Müslümanlara, sığınmacılara ya da Türklere karşı değiller. Onlar gibi düşünmeyen Almanlar, Fransızlar, Hollandalılar ya da İngilizler de onların düşmanı. Yani demokrasiye ve insan haklarına değer veren herkese karşılar.
Bu nedenle demokrasiye ve insan haklarına değer veren büyük çoğunluk olarak bir an önce ortak tavır almalıyız.
Almanya’da yaşamakta olan ve demokrasiye sahip çıkan ve de tarihten ders çıkarılarak kaleme alınan Almanya Anayasası’nı savunan tüm Hrisitiyan, Müslüman, Musevi ya da ateist demokratlar birlikte ırkçı ve yabancı düşmanı parti ve gruplara karşı tavır almak zorundayız. Chemnitz’lerin ne Almanya’da ne de Avrupa’da çoğalmasına izin vermemeliyiz.
Avrupa kıtasını bir kez daha yeni Hitler, Mussolini ya da Franco’ların kana bulamasını istemiyorsak tüm Avrupalılar olarak demokrasiye sahip çıkmak zorundayız. Bu konuda en başta AB üyesi ülkelere büyük bir sorumluluk düşmekte. Avrupa’da ırkçılığa, yabancı düşmanlığına, Neo Nazilere karşı mücadelede Türkiye gibi bir ülkenin varlığı oldukça önemli. Bu mücadele Türkiye dışlanarak değil Türkiye’de AB’ye dahil edilerek kazanılacak bir mücadele.
Avrupa bir Hristiyan kıtasıdır ya da AB bir Hristiyan birliğidir zihniyeti ile Avrupa’da ırkçılığa karşı başarı kazanılamaz. Hristiyanların ve Müslümanların müttefik olarak demokrasi düşmanlarına karşı mücadele vermesi kaçınılmaz bir gerçek.
Chemnitz bu açıdan tüm Avrupa için bir uyarı olmalı.