Bursa, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biri olan Marmara Bölgesi içerisinde bulunuyor.
Bölge, ismini yörede çok miktarda çıkarılan ve Yunanca mermer anlamına gelen ‘marmaros’tan almış. Balkan Yarımadası ile Anadolu arasında köprü niteliği taşıyan bölge, aynı zamanda iki ana kıtayı yani Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlıyor. Bölge, yaklaşık 67 bin km2'lik yüzölçümü ile Türkiye'nin % 8,5'ini kapsıyor.
Marmara Denizi
Marmara Denizi, Karadeniz'i Ege ve Akdeniz'e bağlayan bir iç denizdir. Türkiye'nin Asya ve Avrupa topraklarını birbirinden ayırıyor. Karadeniz'e İstanbul Boğazı, Ege Denizi'ne Çanakkale Boğazı ile bağlanıyor. Marmara Denizi’nin toplam yüzölçümü 11350 km2’dir. Bölge, Türkiye'nin ayçiçeği üretiminin yaklaşık %73'ünü, mısır üretiminin ise yaklaşık %30'unu gerçekleştirir. Bağcılık da hayli gelişmiştir. Marmara, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesi içinde yükseltisi en az olan bölgedir. Ekili dikili arazi oranı %30'dur. Ormanlık alan oranı %11,5'tır.
Türkiye’nin iklimi
Ülkemizdeki iklimleri sınıflandırılırken kesin sınırlar çizmek mümkün değil. Karadeniz, Akdeniz ile birlikte karasal iklim tipi, ülkemizde etkili olan üç büyük iklim tipidir. Bu üç iklim tipleri arasında geçişler dereceli gerçekleşmektedir. Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olmasının yanında dağlar, derin vadiler, ovalar ve platolar Türkiye’nin coğrafyasını karakterize eder.
Marmara’nın iklimi
Marmara Bölgesi’nin iklimi, kış ve yaz mevsimlerinde etkili olan hava kütleleri ile bölgenin fiziki coğrafya özellikleri önemli ölçüde belirler. Bölgeyi kış ve yaz mevsiminde etkileyen hava kütleleri yağış, sıcaklık ve sis oluşumu üzerinde son derece etkili olur. Bölge yazın tropikal kökenli sıcak ve nemli hava kütlesinin etki alanına girer. Kış aylarında ise Balkanlar’dan gelen soğuk hava ile güneyden sokulan tropikal hava kütlesinin etkisi altında kalır. Bu sıcak ve soğuk cephelerin etkisine bağlı olarak hava sıcaklığı ve yağış durumunda sık sık değişmeler meydana gelir. Bursa’da yağış kış mevsiminde Trakya’ya göre daha fazla düşer. Yaz mevsiminde ise azalır. Akdeniz iklimin etkisi ile sıcaklık yaz aylarında Trakya’ya göre daha yüksek olur. Bursa, Akdeniz ve Karadeniz iklimleri arasındaki ‘Marmara İklimi’ olarak isimlendirilen bir geçiş iklimi içerisindedir. Bölge, sisin ülkemizde en yoğun görüldüğü alanlar arasındadır. Sis oluşumu, denizle hava kütlesi arasındaki sıcaklık farkına dayanır. Denizden yüksekliği 155 metre olan Bursa’nın en sıcak ayları Temmuz-Eylül, en soğuk ayları ise Şubat-Mart’tır. 52 yıllık gözlem süresi itibarı ile yıllık ortalama yağış miktarı 706 mm’dir. İlde ortalama nispi nem %69 civarındadır.
Suuçtu Şelaleler Vadisi
Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesi sınırları içerisinde bulunan Suuçtu coğrafyasını tanıtmadan önce, bu büyülü coğrafyanın içerisinde bulunduğu genel coğrafi ve iklimsel durumlarının da bilinmesinde yarar gördüm. İlin içerisinde bulunduğu şartlar ile büyük resme bakıp, tanıtmaya çalıştığım coğrafyanın özel durumu arasında bağ kurmak istedim. Suuçtu, bir şelalenin ismi ama vadi içerisinde çok sayıda büyük ya da küçük çok sayıda şelale bulunuyor. Bu bölge dört mevsim güzel ama güz mevsiminde başka bir güzel. Bursa’nın iklimi anlatırken aslında Suuçtu’nun da içerisinde bulunduğu renkliğinin sebebini anlatmış oldum.
Anadolu’da güz mevsimi
Suuçtu Şelalesi, özellikle güz mevsiminde fotoğrafçıların gözdesi durumunda. Suuçtu gibi Yedigöller, Yenice ve Erfelek Şelaleleri de aynı durumda. Güz mevsimi gelince renklerin peşinde koşan fotoğraf dostları ismi geçen bu bölgeleri ziyaret ediyorlar. Ama ülkemiz o kadar renkli ki tamamına yetişmek mümkün değil. Güz mevsiminde Kaçkarlar, Artvin’in gölleri ve yaylaları, Erzurum İspir ve Uzundere, Kapadokya, Bilecik Bozüyük Yirce Dağları, Düzce, Bolu, Karabük, Zonguldak, Kocaeli Samanlı Dağları, aslında tüm Karadeniz sahil şeridi, Gümüşhane dağları, Van Bahçesaray kırsalı, Toroslar ve şimdi hatırımda olmayan pek çok yöre.
Dünyanın en şanslı insanlarıyız
Türkiye, Anadolu olarak isimlendirilen birkaç coğrafyayı barındırıyor. Ülkemizin hem coğrafyası çok renkli hem de kültürü. Daha ne olsun. Dünyanın en şanslı insanları bizleriz. Bakmasını, görmesini ve yaşamasını bilene bu coğrafyada her şey var.
Suuçtu Tabiat Parkı
Gelelim asıl konumuza. Suuçtu gibi böylesine güzel bir coğrafyanın kanunlarla korunmasına elbette ihtiyaç var. Suuçtu, bir tabiat parkı ve ilçeye 17 km mesafede bulunuyor. Parkının bulunduğu alan; I. derece doğal sit konumunda ve 10 hektarlık bir alanı kapsıyor. Tabiat parkının ana kaynak değeri Suuçtu Şelalesi; 38 metre yükseklikten dökülmekte. Bu doğal değerimiz; Çataltepe Mevkii’nde, Muradiyesarnıç Köyü yakınlarında, Karadere üzerinde fay çökmesi ile oluşmuş. Park kayın, meşe ve karaçam orman ağaçları ile örtülü. İlçenin ve ilçeye bağlı 15 köyün su ihtiyacı karşılayan vadi içerisinde 11 şelale bulunmakta. Suuçtu Şelalesi, 11.07.2011 tarih ve 903 sayılı Bakanlık Makamı Olur’u ile Mesire Yeri Statüsü iptal edilerek 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 3. maddesi gereğince ‘Tabiat Parkı’ olarak ilan edilmiş konumda.