Geçtiğimiz Cumartesi gecesi bizim maçı anlatan spiker arkadaşımız; Letonya'daki Norveç maçında Norveç'in 80. Dakikada gol atarak 1-0 öne geçtiğini söyleyince hepimizi derin bir yeis hâli kaplamadı desek yalan olur.
Geçtiğimiz Cumartesi gecesi bizim maçı anlatan spiker arkadaşımız; Letonya’daki Norveç maçında Norveç’in 80. Dakikada gol atarak 1-0 öne geçtiğini söyleyince hepimizi derin bir yeis hâli kaplamadı desek yalan olur. Bir kaç dakika bunun üzüntüsü ile maçtan koptuk, kimimiz o dakikaya kadar ertelediği tuvalet ihtiyacını gidermeye, kimimiz çayı tazelemeye, kimimiz de Brezilya’daki Formula 1 sırlama turlarına doğru şöyle bir dağılıverdik.
Dublaj Türkçesi ile söylersek “Aman Allahım neler oldu o bir-iki dakikada neler?”
Döndüğümüzde kartlar yeniden dağıtılmış ve bize as-deux paires (as döper) gelmişti âdeta. VAR yeryüzünde belki de ilk defa bizim işimize yarayacak bir sonuçla Norveç’in golünü iptal etmiş, skorborttaki 0-1 düzeltilerek 0-0 olarak yeniden eski haline döndürülmüştü. Yani Norveç 18 puan ve biz de 18 puan olmuştuk. Gecenin ilerleyen saatlerinde bir de Hollanda’nın 2-0’dan Karadağ’a sobelenip 2-2’ye geldiğini öğrenince aklımıza İslambek Kuvat geliverdi birdenbire. Hani Fransa 2018’e gidiş hikâyemizin kahramanı Kazak kardeşimizi hepimiz anımsarız.
Böylece Hollanda 19 puan, biz +1 averajla 18 puan ve Norveç 18 puan olarak bu gece oynanacak onuncu ve sonuncu maçlara geldik hayırlısıyla. Biz deplasmanda Karadağ karşısında galibiyet kovalarken grubun en zor maçında Hollanda ve Norveç ölüm-kalım maçına çıkacaklar.
Hollanda gruptan lider çıkmak istiyorsa en azından bir beraberlik almak zorunda Norveç’ten. Bu durum bizim de işimize yarar ve bize de beraberlik yeter grup ikinciliğini elde edip play-off oynayıp ümitlerimizi sürdürmek için. Ancak olur da Hollanda Norveç’e yenilir biz de Karadağ’ı yenersek grubu lider bile tamamlama ihtimaline sahibiz.
İşte onun için diyoruz; bu gece o gece olabilir diye.
Şenol Hoca ile iyi başlayıp kötü götürdüğümüz grup maçlarında Kuntz Hoca göreve gelirken Qatar 2022 için çok fazla bir umut beslemiyorduk aslında. Olursa olur suyu, olmazsa pilav suyu modundaydık ama gün doğmadan neler doğar? demiş Atalarımız.
İlahi bir tecelli ile işin bu noktaya geleceği ve son 90 dakikaya çıkarken grup birinciliğinin bile konuşuluyor olması tamamen Allah’ın işi ve hikmetinden sual olunmaz. Ya bizi biraz daha ümitlendirip sonra sukut-u hayale uğratacak ve sabrımızı deneyecek, ya da işlerimizi âsân edip, şapkadan tavşanı çıkarttırıp bakalım ne kadar şükrediyoruz, onu test edecek üzerimizde. Yani her iki sorunun cevabı da bu gece belli olacak. Üçüncü şık ise Play-off yoluyla Qatar 22’ye bir bilet ayarlamak üzerine. Bu biraz dolambaçlı bir yol en iyi ikinciler kategorisindeki ilk altı takımdan değiliz şu an için ve biz ancak sekizinci en iyi ikinciyiz, yani eleme turunda ilk maçı deplasmanda oynayacağız demek bu.
Muhtemeldir ki bizim kaderimiz bu yolda ilerleyecek. Ne demişti Necip Fazıl Merhum; Su iner yokuşlardan hep basamak, basamak. Benimse alın yazım yokuşlarda susamak. Yokuşlarda susaya susaya Katar çöllerine varabilmeyi nasip eylesin Allah bize.
Görelim Mevla n’eyler, n’eylerse güzel eyler…