Amerikalılar cuma gününü sabırsızlıkla bekliyor… Bütün beklentileri İzmir'de bir ağır ceza mahkemesinin Rahip Brunson'u serbest bırakıp ABD'ye uçmasına izin vermesi… Bu olur mu olmaz mı tamamen mahkemeye kalmış bir iş… Ama şu gerçek var ki bu rahip işi bir bahane…
ABD’nin işine geldi mi kimse rahip mahip takmıyor.
Bakın İsrail’de son günlerde meydana gelen bir gelişmeye…
Dedesi Filistinli olan ve ABD'de yaşayan Lara Alkasım, Kudüs İbrani Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmak amacıyla Miami şehrindeki İsrail Konsolosluğundan aldığı öğrenci vizesiyle geçen hafta salı günü İsrail'e gidiyor.. Ancak İsrailli yetkililer ülkeye giriş izni vermediği Lara, bir haftadır başkent Tel Aviv'deki Ben Gurion Havalimanında tutuklu…
Bu durumu sorgulayan Amerikan gazetecileri ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert, İsrailli yetkililerin, İsrail'i boykot hareketine destek verdiği gerekçesiyle ABD vatandaşı ve öğrenci vizesi bulunan Lara’ya önce ülkeye giriş izni vermemesi ve daha sonra tutuklamasına yönelik yorumu soruluyor.
Nauert, "Bir kişinin veya bir Amerikalının ülkeye alınıp alınmaması ya da tutuklanması tamamen İsrail veya başka bir ülkenin kararıdır. Bu konuya dair başka bir yorumum yok" cevabını verdi.
Yani Nauert bir ülkenin herhangi bir Amerikan vatandaşını tutuklamasını o ülkenin kararı olarak görüyor ama bir Türk mahkemesi Rahip Brunson’u tutuklayınca mesele oluyor ve yer yetinden oynuyor hatta ABD başkanı Türkiye’ye yaptırımlar uygulayıp “stratejik müttefiki” ile olan ilişkileri çöpe atmaya kalkacak kadar ileri gidiyor…
Nedense ne Trump ne de Nauert geçmişte yaptıkları açıklamalarda Brunson’un tutuklanmasını ve mahkeme edilmesini “bu Türklerin işi, biz karışmayız” demediler… Ama iş İsrail olunca derelerde akan sular bile duruyor…