Türkiye'nin popüler kültürü çok agresif büyüyor.
Türkiye’nin popüler kültürü çok agresif büyüyor. Popüler kültür tüm dünyada aynı işi yapar. Kitlelerin beğenisini ve sevgisini alan bir ürünü alır, el üstünde tutar ve onu sömürür, tabii ki beraberinde o ürünü sevenleri de sömürür. Bu normal bir durum ama Türkiye’de bu işin cıvığı çıktı, öylesine büyük kapitalist kurtlar var ki ülkemizde sivrisineğin vızıltısını bile popüler kültüre yem etmeyi deneyecek kadar kurnazlar.
RAP piyasası neden isyan etti?
Her kuşun eti yenmez. Her kuşun eti yenmediği gibi papazda her zaman pilav yemez. Yani özetle her şeyi popüler kültüre endeksleyemezsin. Façanı bozarlar. Bunu ilk olarak iktidar partisinin manevi desteği ile TV8 kanalını satın alan medya kahramanı Acun’un “O Ses Türkiye Rap” yarışmasını yapacağını duyduğum zaman düşündüm. O Ses Türkiye Rap yarışmasının yapılacağının duyurulması ile birlikte rap piyasası ve o müziği seven kitlenin isyan ve feryatlarına tanıklık ettim.
Eleştiri alan rap jürileri
Acun’un müzik yarışmalarında jüri seçme kriterleri çok garip. Daha önce de sırf yakın arkadaşı diye hayatında bir müzik programı yapmayan, hasbelkader bir müzik şirketinin zorlaması ile bir türkü albümü yapan Beyaz’ı müzik eleştirmeni olarak karşımıza çıkarttı. O da çok tartışıldı. Bunun gibi çok tartışılan sözde “müzik otoritesi” seçimleri oldu. En sonuncusu ise tartışmanın boyutunu büyüttü. O Ses Türkiye Rap yarışmasına jüri olarak Hadise, Mero, Eypio ve Murda’yı seçti. Bu jüri açıklandıktan sonra rap piyasası ayaklandı. Tüm bu eleştirilerin odağında “Bugün protest bir müzik türü olan rapin bir ticari unsur olarak kullanılması moralimizi bozuyor” ana teması vardı. Bu tartışılan ticari yönün altındaki bir diğer tartışma konusu ise seçilen jüri üyeleri oldu.
Mesela, çok başarılı bir pop şarkıcısı olan Hadise’nin bir rap otoritesi olarak jüride yer alması tepki aldı. Yine jüri üyeleri arasında Türkiye’de rapin adı bile anılmazken bu işin adeta hamallığını yapan Ceza, Sagapo Kajmer gibi isimlerin olmaması da çok garipti. Bunu merak edenler bu jüriyi çok sorguladı ve sorgulamaya devam ediyor. Bunun nedenini de soruyor.
Ben bunun nedenini söyleyeyim. Acun televizyon projelerinde çıkacak olan insanları genelde arkadaşları arasından seçiyor. Bir ön fizibilite yapıp bir ön test filan yapmıyor, yapsa da yine kendi yakın çevresinden bildiği, sevdiği beraber çay kahve içtiği insanları tercih ediyor. Onun için ‘O Ses Türkiye Rap’ başta olmak üzere diğer tüm projelerde jüriler ve diğer görevleri alanlar sorgulanıyor. Ancak elinde çok güçlü formatlar olduğundan ve bu formatları çok iyi pazarladığından Acun’un seçimleri bir şekilde başarılı oluyor.
Rap asla poplaştırılamaz
Şimdi herkes O Ses Türkiye Rap ne olacak diye birbirine soruyor. Tepki büyük. Raperlar sinirli. Hedef abone kazanmaksa, yani Exxen’e müşteri getirmekse dakika bir gol bir, proje jürileriyle sınıfta kaldı. Bu tartışmaların odağında olan bir diğer şey de, rap müziğinin ticarileşmesi ve pop müziğinin yerine konulmaya çalışması. Bu hataya Acun da düştü. Bunu peşin söyleyeyim. Rap müziği asla pop müziğine yakınlaştırılamaz. Çünkü müziğin formatı farklı. Çünkü o türün içeriği ve misyonu farklı. En önemlisi ise, o müziğin hedef kitlesi ve tüketicisi farklı. Biraz garip gelebilir belki ama, rap müzik dinleyicisi öyle pop müzik dinleyicisinin düştüğü serbest piyasa sömürüsünün tuzağına düşecek kekolardan değil. Onun için şu an her ne kadar herkes rap pastasından pay almak için saldırsa da bu müzik türü kendi halinde kendi özelinde ve kendi hedef kitlesi ile büyüyor ve o yönde ilerliyor. Bu müziğe ticari gözle bakan yancı müzisyenler de hiçbir fayda elde edemiyor. Aksine kendi kariyerlerinde duraklamaya giriyor. Rap müziğini ve dinleyicisini öyle hafife almayın, onlar popçulardan çok farklı.
Son Not:
O Ses Türkiye Rap tutar mı? Bence fazla tutmaz
Ceza ve Sagapo Kajmer yarışmaya dahil olur mu? Öyle iddia ve dedikodular var
Exxen tutar mı? Onu haftaya konuşacağız
2021 benim yılım olacak
Geçmişte yayınladığı cover şarkılar ve daha sonrasında Zeynep Bastık’ın Harbiye konserine konuk olarak dikkatleri çeken ECE, söz ve müziği Elkin Ali Polat, düzenlemesi ise Hakan Yeşilkaya’ya ait olan “Zincirlerim” şarkısını Burus Vilis Company etiketiyle dijital platformlarda yayınladı.
İlk projesi sonrasında ECE: “Kendi hayallerimin ilk adımlarından birini gerçekleştirdiğim için çok mutluyum. Hiç durmadan çalışmaya ve emek vermeye devam edeceğim. 2021 yılı birbirinden iddialı şarkılar ile umarım ki benim yılım olacak.” diyerek iddiasını dile getirdi.
Hayal kırıklığından korkan bir aşığı anlatıyor
Son iki yılda yayınladığı şarkılarla başarılı olan yeni neslin başarılı yorumcusu Bilal Sonses, daha önce Aycan Öner'den dinlediğimiz "Sebepsiz Boş Yere" şarkısını yeniden yorumladı. Sözleri Yusuf Akpınar'a, müziği Kadir Roman'a ait şarkıda hayal kırıklığına uğramaktan korkan bir aşığın hikayesini anlatıyor.
İlişki bittiğinde sorulan soruları anlatıyor
Başarılı bestelerinin yanı sıra yorumcu kimliğiyle de büyük müzikseverin gönlüne girmeyi başaran Ersay Üner, “Seni Soruyorlar” isimli yeni teklisini yayınladı. Pandemi döneminde de üretimine ara vermeden devam eden Ersay Üner, bu süreçte üzerinde titizlikle çalışarak hazırladığı yeni şarkılarından ilkini yayınlamış oldu.
Birçok şarkısında olduğu gibi “Seni Soruyorlar” şarkısının da söz, beste ve düzenlemesine imzasını atan başarılı müzisyen, şarkının klip çekimi için Elif Demiralp'in objektifinin karşısına geçti. Projenin prodüktörlüğünü ise Büşra Pekin ve Ersay Üner üstlendi.
Ersay Üner, biten bir ilişkinin ardından gelen sorular ve bu durumun yaşattığı zorluk üzerine yazdığını söylediği “Seni Soruyorlar” şarkısını kendi diliyle şu şekilde ifade ediyor: ''Biten bir ilişkinin ardından cevaplanması en zor şeylerden biri: Eşin, dostun ve çevrendeki insanların ilişkinin neden bittiğine dair sorduğu sorularıdır. Bu sorunun cevabını henüz kendine bile verememişken ve ilişkiyi hatırlamaya dahi çekinirken; günlük bir sohbetin içinde, aniden karşımıza çıkan bu sorular hepimizin hayatında yaşadığı ve bir gün yaşayabileceği bir durum. Ben de şarkımda bu durumu anlatıyorum.''
Yeni nesil “Çocuk Gözler”
Türkiye’nin Elvis Presley’i olarak anılan, pop müzik tarihinin yıldız ismi Ersan Erdura, ilk kez 1977 yılında yayımlanan “Çocuk Gözler – Yalnız Değilsin” adlı 45’lik plağında seslendirdiği, “Çocuk Gözler” isimli şarkısı için 44 yıl sonra stüdyoya girdi. Ersan Erdura, geçen 44 yılın ardından aynı şarkıyı, aynı tonda, aynı seste yeniden okudu. “Çocuk Gözler” müzik dünyasının önemli DJ’lerinden Can Hatipoğlu tarafından düzenlendi.
Ossi Müzik’in, klasikleşen şarkıları yeni nesille buluşturma projesi kapsamında DJ Can Hatipoğlu ile yola çıktığı projenin beşinci single’ı olan “Çocuk Gözler” in 70’li yılların ruhu korunarak, günümüz soundları ile sunulan yeni düzenlenmesi tüm dijital müzik platformları aracılığıyla müzikseverlerle buluştu. Ersan Erdura müthiş bir sestir. “Çocuk Gözler” ise bir döneme damgasını vuran bir klasik. Bence bu şarkının yeni nesille bu şekilde buluşması çok iyi olmuş. Mutlaka dinlemek lazım.
Hem yazdı hem söyledi
Ebru Elver’in, sözü ve müziği kendisine ait olan, aynı zamanda yönetmenliğini kendisinin yaptığı, aranjesini Olcay Demirci’in üstlendiği ve görüntü yönetmenliğini Murat Tuncel’in yaptığı “Gelsene Yanıma” adlı şarkısı Azka Müzik etiketiyle tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Müziğe küçük yaşlarda başlayan ve Onur Mete, Bülent Özdemir, Ercüment Vural gibi ünlü isimlerle “Duo Sahne Projeleri” gerçekleştiren Ebru Elver geçen yıl kendi hayatını kaleme aldığı “İçimdeki Saklı Cennet” kitabını da yazmıştı.
Kovid-19 tedbirleri kapsamında sosyal mesafe ve hijyen kurallarını dikkate alarak, kısıtlı bir ekiple klip çekimini gerçekleştiren Ebru Elver, yeni şarkısında çok iddialı olduğunun altını çiziyor.