Hekimini çok beğenmesine rağmen ameliyatın gerçekleştirileceği hastaneyle ilgili bazı soru işaretleri doktor tercihini değiştirmesine yol açabilir.

Bir hekim, ameliyat olmaya, stent taktırmaya ya da endoskopi yaptırmaya gelen hastasını neden kaybeder? Operasyon gününün belirlenmesi aşamasında eğer bir hasta ortadan kayboluyorsa bunun nedeni ne olabilir?

Özel hastanelerde çalışan ya da muayenehanesi olan doktorlar bu soruyu zaman zaman acaba kendilerine soruyorlar mı? Hasta bir başka hekimi, cerrahı niçin tercih etmiştir? Gelin hep birlikte olası bazı ihtimalleri sıralayalım.

. Hekimini çok beğenmesine rağmen ameliyatın gerçekleştirileceği hastaneyle ilgili bazı soru işaretleri doktor tercihini değiştirmesine yol açabilir. Bulunduğu bölge, ulaşım imkanları, otelcilik hizmetleri açısından hastaneyi yetersiz bulabilir. Geçireceği operasyona göre kalp cerrahisi, kardiyoloji, yoğun bakım servisi gibi hizmetleri açısından kendini daha güvende hissedeceği bir hastanede ameliyat olmayı istemiş olabilir.

.Hastaların doktor ve hastane seçimlerini belirleyen önemli bir nokta, cerrahi müdahale için ceplerinden ödeyecekleri ücrettir. Hiçbir sosyal güvencesi olmayan ya da SGK üzerine fark ücreti ödeyecek hastalar benzer deneyimdeki cerrahlar arasında seçim yaparken, tedavinin ekonomik yönünü de dikkate alırlar.

. Tedavi süreciyle ilgili birden fazla hekimle görüşen bir hasta bazen ameliyatsız bir yöntemi öneren bir doktordan yana seçimini kullanabilir. Bazen de hekimlerin önerdiği ameliyat teknikleri arasında aklına en yatana ve iç sesinin işaret ettiğine yönelebilir.

. Dost, arkadaş tavsiyesi de kişinin doktor tercihini belirlemede oldukça etkilidir. Komşusunun babasını ameliyat eden bir cerraha karşı pekala kendini daha yakın hissetmiş olabilir. Hasta ve hasta yakını memnuniyetine dayalı referanslar, sağlıkta en etkili tanıtım yollarından biridir.

. Yazılı ve görsel basın ile sosyal medyanın da hasta tercihlerini etkileyen önemli bir faktör oldukları da unutulmalı.

Bu konularda aslında bir hekimin yapabileceği fazla bir şey yok. Tedavi süreciyle, ameliyat olacakları hastaneyle, ameliyat ücretiyle ilgili hastaların tercihlerini belirleyen reel unsurlardan bahsediyoruz çünkü. Buna karşın bazen de bir hekim hastasıyla ya da hasta yakınıyla kurduğu yanlış bir iletişim nedeniyle vazgeçilen taraf olabilir. Geçtiğimiz aylarda bir yakınımın hekimle ilk görüşmesinde yaşadığı tatsız deneyimde olduğu gibi.

NEŞTERLE HASTASININ BEDENİNE, İYİ İLETİŞİMLE RUHUNA DOKUNAN CERRAHLAR

Arkadaşımın başındaki bir ben bazal hücreli cilt kanserine dönüşüyor. Yayılan, sıçrama yapılan bir kanser türü değil şükür ki! Fakat kanserleşen benin en kısa sürede çıkartılması gerekiyor. Kalp ve KOAH gibi problemleri olan arkadaşıma kardiyoloji uzmanı benini hastane ortamında aldırmasını tavsiye ediyor. Oysa, normalde muayenehanede bile çıkartılabilecek küçük bir ben! Alanında çok iyi, işini ciddi yapan bir estetik cerrahtan randevu alıyorlar. Arkadaşım gittiği cerraha ben aldırma operasyonun muayenehane ortamında yapılmasının neden önerilmediği sorma gafletinde bulunuyor: Aldığı yanıt karşında etraf buz kesiyor: “Biz, ..... Hanım muayenehanemizde öldü dedirtmek istemeyiz efendim”

Şimdi bu nasıl cevaptır, şaka mıdır? Şaka ise o sıra kanserli beninin çıkartılmasının ve gelecek patoloji sonucunun stresini, kaygısını yaşayan bir hastaya söylenecek söz müdür bu! Ya da gerçekten bir risk var ise bile, hastaya ve hasta yakına bu, böyle mi söylenmelidir?

Arkadaşım muayenehaneden çıkınca kendisini çok kötü hissediyor ve sonuçta bir başka estetik cerrah arayışına giriyorlar. Bu örnekte olduğu cerrahın deneyimi ve yaptığı ameliyatlardaki başarısı vazgeçilmez olmasına yetmiyor. Hastalarıyla iletişimi zayıf, onun endişe dolu duygularıyla empati kuramayan cerrahlar, bazen bir sözleriyle bile üç gün sonra sonra ameliyat edecekleri hastalarını kaybedebiliyorlar. O yüzden diyorum ki, iyi cerrahlar hastanın neşterle bedenine, iyi iletişimle de ruhuna dokunanlardır.