İnsanlığın yatırım yapması gereken en önemli iki alan bilim ve sanat…

İnsanlığın, yaşadığı bu olağanüstü dönemden sağ kalanlar anlatacaklar çocuklarına…

Sizin nesliniz bilmez biz 2020’de bir zamanı yaşadık ki, tüm dünya sağlıklı kalabilmek için bilime ve sanata kilitlendi…

Tıp, biyoloji, virüs ve bakteri bilimleri, tıp teknolojisi hayatımızın odak noktası oldu…

Ve elimizdeki evimizdeki araçlar sayesinde ulaşabildiğimiz dünyanın iletişim ağları sosyal hayatımız oldu…

Birbirimize sesimizi ulaştırabildiğimiz bu alanlarda müzeleri gezdik, konser salonlarını evimizde ağırladı, filmleri, tiyatro ve bale temsillerini seyrettik, kütüphanelerde sayısız veriye ulaştık… Ve daha niceleriyle ruh sağlığımızı korumaya uğraştık…

Ve o zaman gördük ki,

İnsanlığın yatırım yapması gereken en önemli iki alan bilim ve sanat…

Fiziksel teması minimuma indirdik ama bizim neslimiz öğrendiği ve geçiş yaptığı yeni bir dünyanın yaratımına şahit oluyoruz…

BlockChain teknolojisi, mikrobiyoloji savaşları, uzaktan eğitim sistemleri…

Virüsten sonra dönemi…

Böylesi bir geçişe Orta Çağ’da şahit olmuştu insanlık.

Bu dönem de bize denk geldi…

Dijital demokrasi; her şeyin görülebilir izlenilebilir olduğu zamanı yaşıyoruz. Niteliğin şeffaf ve gözler önünde olduğu zamanlar. Sistemler arasındaki sınıfsallığın yok oluşunu seyrediyoruz…

Üretim ve tüketim sistemlerini domine eden ‘akıl- lar’ mutasyona uğrayacak…

Eğer hayatta kalabilirsek anlatacağız yaşadığımız ‘geçiş’ holünü…

Ne kadar dışa dönük ve ne kadar içe dönük olduğumuzu konuşacağız…

Türkiye olarak; yerli üretime, ata tohumuna, nitelikli üretim ve kontrollü tüketime önem vermeyi nasıl öğrendiğimizi anlatacağız çocuklarımıza …

‘Küreselleşme’ biterse ne olur?

Pandemi tüm dünyayı tam anlamıyla felç etti…

Sınırlar kapandı,

Yolculuklar durma noktasında,

Turizm askıda,

Sınırlar ötesi ile diplomasi de artık internet üzerinden.

Uluslararası ticaret can çekişiyor…

Kısacası dünyada kepenk indiren indirene…

Öyle görünüyor ki artık ihtiyaçlarını herkes kendisi karşılayacak.

Şunu yazabilirim dünyada Yeni-Milliyetçilik ve Devletçilik yükselişte…

Virüs felaketi bir gün bitecek elbet

ama belli ki bundan sonra herkes daha da içe kapanacak.

Son bir haftadır tartışılagelen bir soru bu,

“Peki küresel iş birliği tamamen biter mi, biterse ne olur”

Yanıtı öylesine güç ki;

Küresel ekonominin beli kırıldı…

Küresel şirketler gücü ellerinde tutamayacaklar…

En azından sorunun yanıtını şöyle verelim.

“Sınırlarımıza kapanarak gelecekte olası yeni bir salgının önüne geçebilir miyiz? Elbette hayır”

Sağlam küresel bir birliktelik olur mu?

Bu kadar ölümden sonra aklımızı başımıza toplayıp küresel sağlık politikası üzerinde çalışma vakti gelmedi mi?

***

Dünyadaki Türkler evinizde… YTB konserleri…

İstanbul’dan Bakü’ye Moskova’dan Atina’ya Amsterdam’dan Tunus’a...

Farklı ülkelerden ünlü sanatçılar, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın Youtube kanalı üzerinden dijital konserle evlerimize geliyor.

Bugüne kadar çok iyi isimleri izledim dinledim.

İletişime geçtiğim, kendi dostlarım bir yana, özellikle Avrupa’da pek çok ülkede yabancılar da Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın bu önemli projesini büyük bir beğeniyle takip ediyor.

17 Mart’ta başlayan etkinliğe, 28 Mart’ta ben de ev konseriyle katıldım. Öncelikle YTB’ye bu projeden ötürü teşekkürü borç bilirim. İkinci olarak da bu dijital konser etkinliğine beni de katmak istemeleri ayrıca gurur kaynağım oldu.

Bahsettiğim üzere çok özel isimler 17 Mart’tan bu yana yer almaya başladı ev konserlerinde…

Önce Almanya’daki genç yeteneklerden Mozart ödüllü Ali İnsan,

sonra Hollanda'dan dünyaca ünlü piyanist Karsu Dönmez

ardından Arslanbek Sultanbekov,

Dünyanın tanıdığı ilk Türk kadın neyzen, sevgili dostum Burcu Karadağ

Moskova’da genç bir yetenek olan Türk piyanist Damla Koşar

Lübnanlı piyanist Maan Hamadeh,

Ve daha sayamadığımız pek çok önemli isim…

Binlerce kişinin canlı takip ettiği YTB’nin dijital konserleri devam ediyor…

Konserleri izlemek için: https://youtube.com/yurtdisiturkler adresini kullanabilirsiniz.

***

Biraz daha sabır…

Biliyor muydunuz virüsle felaketi yaşayan Avrupa’da vaka sayısını 4 binin altında tutan bir ülke Çekya…

Çekler hemen yanı başındaki ülkelerin aksine yayılımı durdurmada başarılılar.

Çeklere göre bu başarının altında yatan neden ülkedeki maske seferberliği.

Ülkede maskesiz sokağa çıkılmıyor.

Türkiye de Çekya gibi virüsün önüne geçen ülkelerin başında geliyor.

Gelmesine geliyor ama özellikle bizim ciddiyeti daha fazla artırmamız gerekiyor.

Bırakın maske takmayı dışarıdaki insan sayısını daha aza çekmemiz lazım.

Evet gün gün vaka ve ölüm sayısı artıyor ancak pek çok uzman artık yolun sonuna gelindiği noktasında birleşiyor.

Alınan tedbir kararlarının daha da sıklaştırılması

Herkesin önce en sevdikleri için bu kararlara uyması gerekiyor…

Belki de dünyanın tüm geçiş süreçlerinde böyle sancılar yaşadı insanlık…

Lütfen biraz daha sabır…

***

Efsaneleri kaybediyoruz!

Caz müziğinin en usta isimlerindendi Bucky Pizzarelli,

Kovid-19 nedeniyle New Jersey'deki evinde yaşamını yitirdi. 94 yaşında hayatını kaybetti.

Oğlu John Pizzarelli verdi babasının ölüm haberini.

Tıpkı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu'nun oğlu Onur Taşçıoğlu gibi, Pizzarelli’nin vefat haberini de oğlu verdi.

Bu zamanda virüs ile mücadele eden tüm insanlık birer efsane yaratıyor…

Anlatalım çocuklarımıza;

Sağlıkçıları, doktorları, hasta bakıcıları, hemşireleri…

Lojistik ve kargo hizmetlerini…

Ulaşım ve iletişim çalışanlarını…

Temizlik ve güvenlik görevlileri…

Memur, işçi, şoför…

Onların emeklerinin değerinin karşılığını vermemiz gerektiğini anladığımız bu çağı anlatalım…

Belki de dünyaya yeni hak ve hukuk düzeninin gelmesi gerektiğini gördüğümüz bu günleri anlatalım…

Az daha sabır….