Geçtiğimiz çarşamba günü ‘’Ailecek Şaşkınız’’ filminin galasındaydım. Gittiğim birçok galadan daha kalabalık ve meraklı bir seyirci vardı. Özellikle son zamanlarda vizyona giren komedi filmlerinde aradığını bulamayan seyirciler için daha çok merak konusuydu. Açıkçası benim için de. Kalabalık ve bol ünlünün olduğu galada Acun Ilıcalı, Engin Altan Düzyatan, Mustafa Ceceli, Kerem Cem ve tabii ki film oyuncuları arzı endam ettiler. Tüm oyuncular son derece heyecanlıydı. Özellikle Ahmet Kural ve Murat Cemcir’in şıklıkları ve heyecanı gözlerden kaçamayacak derecedeydi.
Kahkahalar filmin ilk saniyelerinde art arda gelmeye başladı. O klişe ‘’küfürlü ondan güldük’’ ya da ‘’adamın tipi komik, ne yapsa gülersin’’ gibi cümleleri kuran olursa ayıp eder. Tabii ki argo yok değildi. Evet tipler de komikti. Ama filmde gülünen sahneler bundan ibaret değildi. Gayet zekice yerleştirilmiş karakterler ve cümleler vardı. Ahmet Kural diğer filmlerinin aksine yakışıklığını da gizlemekten çekinmediği gibi Murat Cemcir ile oyunculuklarının altını bir kez daha çizdikleri bir film izledim ben. İzleyenlerden biri olarak bir bilgi daha vereyim, Cengiz Bozkurt’un canlandırdığı Muzaffer karakteri film boyunca kahkaha aldı.
Her filmlerinde olduğu gibi bu filmde de bir türkü ön plana çıktı. Burhan Çaçan’ın uzun zaman önce söylediği “Yaradana Kurban” türküsü filmin şarkısı. İlginç bir seçim olmakla beraber, izlerken dinlenildiğinde hiç abes değildi. Dikkat ettiğim bir şey de film çıkışında gülen suratlardır. İşte onlardan bolca vardı. Özetle rahatlayıp, paranızı geri isteyeceğinizi düşünmediğim bir film olmuş. Ve Selçuk Aydemir tebrikler.
Al yazmalı aşklar
Okuduğunuz bazı kitapları tekrar okuyun. İzlediğiniz filmleri belli bir süre sonra tekrar izleyin derler. Belli bir süreden sonra tekrar okuduğunuz kitaplar veya izlediğiniz filmlerde başka başka şeyler bulup çıkarırmışız. Geçenlerde farkında olmadan birden çok izlediğim filme tekrar rastladım. İstem dışı takıldım. İsimleri hatırlamayanlara, Türkan Şoray güzler güzeli Asya. Asya’nın kalbini çalan Kadir İnanır yani İlyas ve usta oyuncu Ahmet Mekin ise Cemşit. Tabii ki “Selvi Boylum Al Yazmalım”dan bahsediyorum. 1977 yılında çekilmiş ve defalarca yayınlanmıştır.
Film bitikten sonra istem dışı kendimi, etrafımdaki kadınları ve yaşadığı ilişkileri düşündüm. Seçimler, seçimlerimiz. Kaç kadın artık İlyas’ı seçiyor? Kaç kadın Cemşit’i seçiyor? Film bittikten sonra, 1977’den beri sorulan tek soru. Hangi erkek doğru? Aşk mı? Sevgi mi?
Kadın kadına konuşulanlardan siz erkekler için tüyo vereyim. Biz kadınlar yaşımız kaç olursa olsun ilk bakışta aşık olabiliriz. Ama biz kadınların birçoğu aşka aşık oluruz. Aşkı severiz. Güzel seveni severiz. Zaman ve emek verip sevgisini anlatabileni severiz. İşte öyle bir adama, belli bir zamandan sonra kayıtsız kalan kadın sayısı azdır. Biz kadınlar o adamı sadece sevmeyiz, saygı da duyarız. Bence aradığınızı bulduğunuzda kaçmayın. Korkmayın. Sahiplenin. Biraz da sabırlı olun. Hep söylerim ısrarcı değil, istikrarlı olmalı. Kadın istikrarı sever. Ne aradığını bilen adamı sever. Bunlar yoksa o ilişki ya başlamaz ya da uzun sürmez, kadın gider.Yani, emek verilerek kazanılan sevgilere, aşklar yenik düşüyor. Bilginize.
Seveceksin, bu kadar basit!
Bir başlık dikkatimi çekti ve yazının devamını okudum. ‘’Seveceksin, bu kadar basit!’’ Devamında Bülent Şakrak şöyle diyor… “Bu kadar savaşın, gerilimin olduğu bir Dünya’da seveceksin, bu kadar basit! Sevgi gizli yaşanır mı? Allah’ın bildiği kuldan saklanır mı?” Eşi Ceyda Düvenci ise, “Hepimiz çok üzülüyoruz olanlara. Evde de Bülent dedi ki; Sevgiyi unutmamamız lazım. Sevmek, öpmek, şefkat unutuldu. Hep şiddet haberleri izliyoruz. Operasyon bölgesindeki çocuklara da Allah yardım etsin” diyerek noktayı koymuş. Her iki çiftin olumlu sevgi dolu enerjileri her hallerine yansıyor.
İşin aslı astarı; özel hayatlarını sevgi dolu ve özenli götüren tanıdığınız insanları düşünün. Kadın veya erkek özel hayatlarında mutlularsa, hayatlarının diğer alanlarından da bir o kadar memnunlardır. İşleri de bir o kadar yolundadır. Aynı insanların özel hayatlarının kötü olduğu dönemlerine bir de bakın. Her şey o kadar yolunda mı? Eskiler düzende düzen diye boşuna konuşmuyorlarmış. Boşuna ‘’her başarılı erkeğin arkasın da bir kadın vardır’’ denmiyormuş. Kadını erkeği yok, başarılı her bireyin yanında onu anlayıp destekleyen bir yol arkadaşı var. Etrafımızda böyle çiftlerin artması ve onlardan biri olmamız dileği ile.
Unutmadık! Dualarımız Mehmetçiklerimizle.