Elbette bu bir ekip işi…

Bir davet aldık “sizi bekliyoruz masamıza” dediler. Seferi olduk yollara dizildik…

İstanbul’da 24 ekranlarında bir tarih yolculuğuna yeniden düştük. Tarihin arka odalarında kalan önemli olayların ayrıntıları Özgenur Reyhan Güler’in moderatörlüğünde "An ve Zaman"da.. Bizde kervanda yerimizi aldık..

Elbette bu bir ekip işi… Bir de işin mutfağı var. Belgin Buket Aytekin tüm çocuklar gibi hayaller kurarken belki de bir kervanın arkasına takılıp bin bir gece masallarında dolaşıyordu. Tıpkı şimdi An ve Zaman’da olduğu gibi…

Cumartesi akşamı bir sihirli lambadan çıkan cin misali dile benden ne dilersen dediler.. Biz de an ve zaman dedik..

Hakkı Öcal ile birlikte Türkiye Yüzyılında bir an ile zamana yolculuğa çıktık. Medya mahallemiz çok kalabalık. Farkındalık oluşturan yapımlar çok değerli. Tarihi anlamak ile anlatmak zor iştir..Özgenur Reyhan Güler ve Belgin Buket Aytekin kolları sıvamışlar.. Kah Kudüs önlerinde Selahattin’e varmışlar, kah bir sürgün hikayesinde trene binmişler. Buram buram tarih kokan dakikalar. Neyi anlatsak nereden başlasak..

DERİN TARİHİN İZLERİ

Bizler tarih yapan bir milletiz. Bugün dünya tarihi Türkler olmadan yazılamaz. Asya tarihinde bizler varız, Avrupa tarihinde bizler varız, Afrika tarihinde bizler varız. İslam tarihinden Çin tarihinde hep Türklerin derin sayfaları var.. Kaşgarlı Mahmut’dan alalımda, Kırım ellerinde İsmail Bey Gaspıralı’ya binlerce tarih yapan insanımız. Türklerin tarihi savaşların ötesinde bir medeniyet inşasıdır. Bugün Asya’nın göbeğinde bilimden, sanata her alanda buram buram medeniyet izleri. Hilalin iki ucu Endülüs ve Osmanlı asırlarca Avrupa’ya medeniyet taşıdı. Anlatılacak yüzlerce sayfa en iyisi sizler cumartesi akşamı uyumadan 24 ekranlarında An ve Zaman’a gelin. Kahvenin kırk yıl hatırı olsa da kahve tadında bir program sizi bekliyor. Emeklerinize sağlık efendim..

Şiirle bitirelim.

Uzaklardan seni düşledim Kudüs

Şarki Türkistan üzerinde bir tül misali

Ey sen yedi kapılı şehir, ey sen Aksa yalnızlığımız

An ve Zaman’da sendeyiz..

Kulağımızda Endülüs’ün sessiz ezanları

Yollarına düştük esir şehir kendi esaretimizle..

Bekleriz gene Selahattin’i Akka önlerinde

An ve zaman ile esiriz biz de senleyiz..