Durdurabilse çoktan yapardı. Denemediğini mi düşünüyorsunuz.
Afrin harekâtına gelen süreçte neler yaptığına kabaca bir bakalım. YPG’ye silah vermekten binalarına kendi bayrağını çekmeye kadar koruyucu kollayıcı her hamleyi yaptı. Yetmedi, sahada kendi askerlerine açıklamalar yaptırdı. Yetmedi, bakanından generaline kadar yetkililer yolladı. Bunlar da yetmedi, bir sürü sözcüsü dolaylı dolaysız “Sınırlayın” dedi. Sınırlanmayınca da “Bu işten vazgeçin” demeye başladı. Yani elinden gelen her şeyi yaptı.
Şimdi de BM Güvenlik Konseyi kararını gerekçe göstererek “Bir ay durdurun” açıklaması geldi.
Afrin harekâtı durdurulamaz. Çünkü durdurulmasının hem askeri hem de siyasi ağır sonuçları olur. Siyasi sonuçları malum. Kamuoyu bu harekâtı bu kadar desteklerken eğer sonuca vardırılamaz ise derin bir hayal kırıklığı yaşanır. Böylesi büyük hayal kırıklıklarının yansımasının olmayacağı da düşünülemez.
Askeri sonuçlarının da olacağı şüphesiz. İvmesini almış askeri bir hareketin “Dur” denilerek durmayacağı ortada. Otomobil bile frene bastıktan sonra 100 metre daha gider.
Şimdilerde de “Afrin, Türkiye’nin Stalingrad’ı olacak” demeye başladılar. Bunu yayınlayan da “Amerika’nın Sesi.” Adından anlaşılacağı gibi Amerika’nın sesi. Kim demiş bunu? YPG’li bir “Komutan.” Adı yok. Yani bir yandan “Türkiye, Afrin’i alamaz” demeye getiriyor ama diğer yandan da bizi Nazi orduları yerine koyuyorlar akıllarınca. Peki Afrin, neden Stalingrad oluyor da mesela Vietnam olmuyor? Yani niye örnek verirken daha yakın bir tarih olan Vietnam kullanılmıyor? Çok basit Vietnam’da yenilenler Amerikalılardı da ondan. YPG’li bu sözde komutan Vietnam örneği verebilseydi, Amerika’nın sesi bunu yayınlar mıydı?
Durumun Stalingrad ile yakından uzağa bir benzerliği olmadığı çok açık. Sadece bilinç altına oynayarak tehdit etmeye çalışıyorlar.
Peki şimdi ne olacak? Amerika yine bu açıklamaları yapmaya devam edecek, Türkiye bildiğini yapmaya.