Cem YILMAZ'ın reklam yıldızı olduğu yıllardaki bir sahneden aklımıza kazınan "eğitim şart" klişesinin aslında ne kadar önemli bir tespiti içerdiğini yaşadıkça görüyoruz; hakikaten "eğitim şart".
Eğitim şart ama önce geleceğimizi emanet ettiğimiz evlatlarımızı eğitecek eğitmenler-öğretmenler “ne kadar eğitimli?” sorusunun cevabı hafta içinde ÖSYM’nin açıkladığı bir raporla ortaya çıktı. –Pek eğitimli değillermiş.
Eğitimcilik gibi kutsal bir mesleğin mensupları için üzüntü verici bir durum var karşımızda. Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi’nin uygulandığı 300 bin civarı öğretmenimizin büyük çoğunluğu bırakın genel kültür olarak diğer branşlarda sorulan sorulara doğru cevap vermeyi, kendi branşlarında yani uzmanlık alanlarında sorulan sorulara dahi çok küçük oranlarda doğru cevap verebilmişler. Teste tâbi tutulan 16 branş içinde Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bulunmadığı için okullarımızdaki bu branşta eğitim/öğretim veren öğretmenlerimizin genel seviyesi hakkında fikir edinemedik ama Mecelle hükmü olarak “cüz, külden müteşekkildir”. Yani parça, bütünü hakkında fikir verir. Diğer branşlara yakın sonuçlar bizi şaşırtmazdı.
Gelelim esas meselemiz olan futbol altyapı/özkaynak düzeninde görevli eğitmen/öğretmenlerimizin durumuna. Büyük şehirler dâhil olmak üzere semtlerdeki mahalle takımlarının başında olan “Hoca”lar arasında işin akademik tarafını da bilen birisine rastlamak şans meselesi. Genellikle mahallenin ayağı topa değen abilerinin “meccanen” (ücret istemeden) üstlendikleri bir iş mahalle takımı/altyapı eğitimciliği. Bir kademe üstünde ise asgari ücretle çalışan emektar ama kısıtlı bilgi ve görgüsüyle çocuklara ne verebileceği tartışılır “amcalar” var spor eğitimi piramidimizin. Onların üstündeki kademede, bu işe meraklı ama eğitimsizlerin, kulaktan dolma bilgiyle idare ettikleri “koş-koş, vur-vur, tut-tut” sistemi ve adamları yer alıyor. Piramidin üstlerinde ise olmazsa olmaz “üç büyükler” var elbette.
Serpil Hamdi TÜZÜN Merhumun büyük emek ve özveriyle tesis ettiği ve yıllarca Beşiktaş’ı taşıyan Metin, Ali, Feyyaz, Rıza, Ulvi, Sergen gibi yetenekleri Ülke futboluna kazandıran altyapı/özkaynak sistemi Necip’ten sonra kimi verebildi A Takıma? Eski futbolcular tarafından deruhte edilen altyapı ve özkaynak sisteminin tıkandığını gören Fikret Başkan geçen haftalarda peş peşe görevden almalarla bu konuda daha fazla sessiz kalamadı. Vurdu neşteri.
Ya Fenerbahçe? Bu seneye kadar Müjdat YETKİNER’den sonra A Takıma çıkan ve oynayan futbolcu hatırlayan var mı? (Salih UÇAN demeyin o Buca/Altınordu ekolünden devşirme.) Serhat KOT, Ramazan CİVELEK, Recep NİYAZ ne verebildi takıma? Daha geçen sene Topuk Yaylası Kampında sigara içen ve bunu sosyal medyada paylaşan FB Altyapı oyuncuları değil miydi? Onları kim eğitiyordu? Başlarındaki Hocaların kariyeri ve birikimi neydi? Ne kadar maaş almaktaydılar? (scout ekibine hiç girmeyelim)
Ali KOÇ’un belki de en büyük icraatı ne finansal yapıyı düzeltmek ne de transferler olacak. Altyapının başına Barcelona/ La Masia’dan getirilen David BADIA sürdürülebilir bir sistem kurarsa en büyük kazanç bu olacak.
Florya başka bir dünya. Arda TURAN’dan sonra “fetret devri”ne giren özkaynak düzeninde bu seneye kadar yaprak kıpırdamıyordu ama hem Tunus’taki Africain maçında hem de Atina’daki AEK maçında yer bulan gençlerden Yunus AKGÜN galiba bu sene adından çokça bahsettirecek Fatih Hoca’nın sayesinde.
Futbol Altyapı Eğitim Piramidimizin en tepesinde parlayan yıldız olarak Altınordu var son dönemde. Seyyid Mehmet ÖZKAN’ın kurduğu yapıyı ve Baş Antrenör Hüseyin EROĞLU’nun tarzını anlamaya çalışanların sayısı gittikçe artıyor. (En son Sivasspor Başkanı Mecnur ODYAKMAZ yakından ilgilenmekteydi tepeden tırnağa kadar.) Altınordu ile Fenerbahçe’nin özel ve yakın işbirliğinin meyvelerini bu sene Süper Lig’de izleyeceğiz Sarı Lacivertli forma altında.
Eğitimcilerimizi eğitmezsek Çağdaş Dünya ile açılan mesafeyi kapatamayız. Hep onlar kaçar biz kovalarız. Bu Milli Eğitim’de de böyle Milli Spor’da da.
Hepinize iyi bir hafta sonu diliyorum.