Günümüzün en önemli ve en etkili iletişim araçları telefonlardır.
Günümüzün en önemli ve en etkili iletişim araçları telefonlardır. Günlük yaşamımızda bir çok işimizi bu sihirli, giderek küçülen şimdi de kendilerine “akıllı” sözcüğünü ekleten bu cihazlar sayasinde halleder olduk.
Bazen işimizi görmek, bazen yalnızlığımızı giderebilmek amacıyla kullandığımız bu akıllı telefonlar, çoğu zaman dert ortağımız, en yakın arkadaşımız, sırdaşımız ve dostumuzdur. Onlarsız kendimizi eksik ve yapayalnız hissederiz.
Dünyayla, çevremizle, hatta, hatta, en yakınlarımızla bağlantımızı bu küçücük aletlerle kurarız, özlediklerimizle iletişim kurduğumuzda tüm özlemlerimizi giderdiğimizi hissederiz.
Yeryüzünde her gün yüz milyonlarca telefon görüşmesi yapılır.
Bu telefon görüşmelerinin büyük çoğunluğu iş nedeniyle yapılan görüşmelerdir ve o konuşmaların büyük bölümü, birbirleriyle hiç karşılaşmamış, yüz yüze gelmemiş kişiler arasında geçer. Bu görüşmelerin çoğunlukla amaçları bilgi alışverişi, sorunları tartışıp çözüme kavuşturmak, danışmak veya danışmanlık yapmak, karşı taraftakinin sorununu çözüme kavuşturmak veya aradaki sorunun çözümünü sağlamaktır. Bu arada bu konuşmaların kişisel iletişim, arkadaşlık, dostluk ilişkilerini sürdürebilmek amacıyla yapıldığını da burada belirtmeden geçmeyelim.
Bu görüşmelerin bir çoğunda (iş görüşmeleri hariç) geride çok şey kalmadığını biliyoruz.
Telefon konuşmalarında harcanan zamanın -hele hele akıllı telefon anlayışının yaygınlaşmasından sonra- gereksizliği gibi yapılan konuşmaların çoğu da yetersiz ve önemsizdir. Taraflardan birinin veya her ikisinin kendilerini rahatsz, tedirgin, bazen da kötü hissetmesine neden olabilir. Çoğu kez bunun nedeni, konuşmanın içeriğinden ziyade, konuşmanın gereksiz uzamasından kayıp giden zamanın kayıp zaman olarak rahatsızlık hissettirmesidir. Burada unutulan, telefonla konuşma kuralı ve adabının bazen unutulmasıdır.
Telefonla konuşmanın çok net belirlenmiş görgü kuralları vardır. Karşılıklı olmamanın verdiği cesaret bazen telefon konuşmalarının neredeyse kavgaya yol açtığına çok rastlamışızdır veya aynı psikolojiye bizlerin de esir olduğumuzu görebiliriz.
Telefonda birileri bizimle konuşurken sesini yükselterek konuşur, öfkelenir, ona aynı şekilde karşılık vermişizdir. Bu konuşma sırasında taraflardan birisi duruma hakim olup tartışmanın uzamaması konusunda geri adım atıncaya kadar gergin konuşma düzeni aynı şiddette devam edebilir.
Telefondaki bu davranış biçimi hemen hemen hepimizin günde enaz bir kez başvurduğumuz veya başvurmak zorunda kaldığımız davranış biçimidir. Bazen çok daha fazla tekrarlayacağımız günlerimiz de vardır.
Her işte olduğu gibi, telefonla konuşmalarımızda istediğimizi elde edebilmemiz, amacına uygun geri dönüş sağlayabilmemiz için, telefon açmaya karar vermeden ne konuşacağımız konusunda iyi hazırlanmak, telefon konuşmasının etkin, yararlı olması için en gerekli davranıştır.
Telefon konuşması için yapılması gereken ön hazırlık, konuşmanın amacına ulaşabilmesi için yapılması gerekendir. Sormak istediklerinizi derli toplu ve kısa sorarak, karşıdakinin kısa sürede algılamasına ortam hazrlamak, beklediğiniz yanıtları alabilmek için çok önemlidir.
Telefon konuşması öncesi yapılması gereken ön hazırlık aşamasında kendinize şu anahtar soruları sorabilmelisiniz;
- Soracağım/konuşacağım konuya tam olarak hakim miyim? Soracaklarımı; en kısa ve anlaşılır şekilde nasıl sormalıyım?
- Karşımdaki ile doyurucu bir konuşma için, yanıt beklediğim bilgileri doğru ve anlaşılır verebilecek miyim?
- Konuyu görüşmem için en uygun kişi o mu?
- Onunla konuşmak için en uygun zaman şu an mı?
- Bu konuyu telefonla halledebilir miyim, yoksa; bir başka yöntem mi denemeliyim?
Telefonla konuşma süresini ekonomik kullanmak da çok önemlidir.
Günümüzün büyük bir bölümünü işgal eden ve uzunca bir süre daha işgal edecek gibi görünen bu küçük, ama boyuna göre çok fonksiyonlu, kendini çok akıllı sanan bu harika aleti kullanırken, kısacası; telefonla konuşurken amacına uygun davranmak gerekir.