Dikkat çekmek iyi de fazlaca göze battın mı yandın. Adnan Oktar'ın durumu bu. Şimdi de Nurettin Yıldız aynı potada.
Adnan Oktar’ın “Adnan Hoca” namı ile başlayıp, “kediciklere” uzanan, dolaylı “Mehdi” tarifleriyle kendisini işaret ettirten süreci aslında tüm toplumun gözü önünde yaşandı. Çünkü Oktar hiçbir şeyini gizli yapmadı.
Televizyon kanalı kediciklerin dans partileri ile süslü, aralara sorulu cevaplı sohbetlerin yerleştirildiği ve güncel gazete haberlerine Adnan Oktar’ın yorumlarıyla dolu yayınlar yapıyordu. Sorulacak soru kalmadığında veya Adnan Oktar yorulduğunda fonda beliren müzik ile ortam bir anda değişiyordu.
Doğal olarak bu bir televizyon yayını formatı değildi. Aslında hiçbir televizyona da benzemiyordu. Eşi benzeri yoktu. Tepki çekmesi, şikayetlere konu olması da normaldi. Bir iki programda şahit oldum Adnan Oktar anlık reytingleri bile takip ediyordu. Belli ki reyting düştüğü anda başlıyordu danslar. Sonradan anlaşıldı ki, aynı kanal televizyonda yayınlamadığı görüntüleri yine kanal logosu ile internette yayınlıyordu.
Bu programların bir unsuru Adnan Oktar ise diğer unsurları ise “Kedicikler” di. Plastik cerrahi ile neredeyse birbirinin aynı hale gelmiş, etine dolgun, dekolte giyinmeyi seven, “Güzel” kadınlar grubu. Onlar da bu ünden faydalanmak istediler ve faydalandılar da. Açık saçık fotoğraflar sosyal medyalarında bolca boy gösterdi. Şimdi öğrendik ki, ekran artık kediciklere yasaklanmış. Reyting kaybı kesin. Adnan Oktar’ın verdiği bu “Tavizin” kanalını kapanmaktan kurtarabileceğini de zannetmiyorum.
Tüm bu hengamede Adnan Oktar, aslında adı etrafında dönen bu tartışmadan son derece mutluydu. Eleştiriliyor olmak bile adını duyurmak, söylediklerini dinletmek anlamına geldiği için aynı tarz programlarına devam ediyordu.
Şimdi benzer örnekler olmasa da, dikkat çekme bağlamında aynı durum Nurettin Yıldız için geçerli. Bolca tartışılıyor, eleştiriliyor Nurettin Yıldız’ın açıklamaları. Kadınların pantolon giymesinden, aynı asansöre kadınlı erkekli binmeye, hatta yatağa girildiğinde yorganın insanı nasıl yoldan çıkarabileceğine ilişkin fikirleri var.
Yıldız, başkalarına abartı ve saçma bile gelse kendi bildiğini söylüyor. Burada anlatmak istediğim söylediklerinin içeriğine yönelik değil. O iş bolca yapılıyor zaten. Ancak çerçeve olarak Nurettin Yıldız’ın da gündeme gelmekten mutlu olduğu görülüyor. O da biliyor hangi sözün nasıl tepki çekeceğini. Ama devam ediyor. Belli ki kendisine yönelik eleştirilerin devam etmesini istiyor. Yıldız’ı kendilerince dalga geçerek eleştirenlerin bu durumu da hesaba katması gerekiyor.